GABAM'ın açılışında konuşan Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, "GABAM, Türkiye ve Yunanistan arasında akademik ve kültürel bir köprü oluşturup küresel bilginin ilerlemesi, kültürel mirasın korunması ve bir bütün olarak toplumun iyileştirilmesi için çok yararlı olacaktır" dedi. Stavros Niarchos Vakfı CFO'su Christina Lambropoulou ise, GABAM'ın kuruluşuna verdiği destek nedeniyle özellikle Koç Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Rahmi M. Koç'a ve Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan'a teşekkürlerini sundu.
Stavros Niarchos Vakfı Grup Finans Direktörü Christina Lambropoulo, "Vakıf olarak gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışıyoruz. Bu amaçla kültürlerarası iş birliğine önem ve destek veriyoruz. Daha önce Bizans kültürüne ilişkin Vehbi Koç Vakfı ile gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda vakfın bu konuya olan ilgisini çok yakından biliyoruz. Bizans kültürü ve mirasıyla ilgili araştırmaları yürütecek olan GABAM'ın kurulması için destek verdik" diye konuştu.
Anadolu medeniyetleri üzerine yürütülen araştırmalara destek veren Koç Üniversitesi, "Geç Antik Çağ ve Bizans İmparatorluğu" dönemine ışık tutarak Türkiye'nin kültürel zenginliğine katkıda bulunacak olan bir araştırma merkezini faaliyete geçirdi. Koç Üniversitesi ve Stavros Niarchos Vakfı işbirliğiyle Rumeli Feneri Kampüsü'nde kurulan Geç Antik Çağ ve Bizans Araştırmaları Merkezi (GABAM) bilim ve arkeoloji dünyasından çok sayıda davetlinin katıldığı 13 Kasım 2015 Cuma günü düzenlenen törenle hizmete açıldı. Direktörlüğünü Prof. Dr. Engin Akyürek'in üstlendiği GABAM, Geç Antik Çağ ile 1100 yılı aşkın süre boyunca Anadolu'da varlığını sürdüren Bizans kültürü alanındaki bilimsel çalışma ve araştırmaları desteklemeyi amaçlıyor.
Açılış konuşmalarını Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan ile Stavros Niarchos Vakfı CFO'su Christina Lambropoulou'nun yaptığı törende,Bizans tarihi konusunda dünyanın önde gelen araştırmacıları arasında yer alan Prof. Dr. Judith Herrin 'Bizans, Doğu ve Batı' başlıklı bir sunum yaptı. Prof. Dr. Jim Crow ise 'Duvarların Ötesi, Bizans Arkeolojisi yaklaşımları, Eski ve Yeni' adlı sunumunu katılımcılarla paylaştı. Tören sonrasında, çağdaş müzik sahnesinde çok önemli etkiye sahip olan Türkiye'nin ve Avrupa'nın tanınmış müzisyenlerinin oluşturduğu İstanbullu müzik topluluğu "The Hezarfen Ensemble" bir konser verdi.
Açılış töreninde konuşan Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, "Koç Üniversitesi ve Stavros Niarchos Vakfı ortaklığı ile kurulan GABAM ülkemiz için önem taşımaktadır. GABAM, Türkiye ve Yunanistan arasında akademik ve kültürel bir köprü oluşturup, küresel bilginin ilerlemesi, kültürel mirasın korunması ve bir bütün olarak toplumun iyileştirilmesi açısından çok yararlı olacaktır" dedi.
GABAM Direktörü Prof. Dr. Engin Akyürek de, "Bizans uygarlığı, yaklaşık 11 yüzyıl boyunca Anadolu topraklarında varlığını sürdürdü. Bu alandaki ilk bilimsel çalışmalar Osmanlı dönemine kadar uzanıyor olsa da, Türkiye'de Bizans sanatı tarihi ve arkeolojisi konusundaki çalışmalar özellikle 2000'li yıllarda bir ivme kazanarak uluslararası alanda varlığını duyurabildi. 1940'lı yıllarda ilk defa İstanbul Üniversitesi'nde okutulmaya başlayan Bizans sanatı tarihi dersleri, bugün sanat tarihi bölümü olan bütün üniversitelerin müfredatına girmiş durumda. Türkiye'deki akademisyenlerin yürütmekte olduğu alan çalışmaları günümüzde bu bilim dalına kayda değer katkı sağlıyor" diye konuştu.
GABAM Türkiye'nin kültürel varlığında önemli bir açığı kapatacak
Geç Antik Çağ ve Bizans sanatı ve arkeolojisi alanında bilimsel çalışmaları teşvik edecek olan GABAM, Türkiye'nin kültürel varlığının önemli kısmını oluşturan Bizans kültürünü bilimsel olarak ele alarak, bu alandaki önemli bir eksiği giderecek. GABAM, Türkiye'deki Bizans dönemine ait kültürel varlığın incelenmesi ve belgelenmesine katkı sağlarken, koruma bilincinin gelişmesi ve koruma politikalarının oluşturulmasında da pay sahibi olacak. Uygun olan koruma / konservasyon projeleri ise bilimsel, teknik ve mali açıdan GABAM tarafından desteklenecek.
GABAM'la, arkeoloji, tarih, sanat tarihi gibi bilimsel disiplinlerde çalışan bilim insanları desteklenerek, uluslararası bilimsel literatüre önemli katkılar sağlanmış olacak. Ayrıca, lisans ve lisansüstü programların yanı sıra özellikle doktora düzeyindeki eğitim programlarıyla bu alanda çalışan uluslararası niteliklerde araştırmacılar yetiştirilmesine katkı sağlanacak.
Haberler.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >