Blog
Konya’nın abidevi eseri İnce Minareli Medrese’sinin taç kapısı acil restore edilmeyi bekliyor
Zeminden kapilarite yoluyla yükselen yağmur suları taç kapının ve minarenin kaidesinin alt kısmını bozmuştur.
www.arkeonews.com
Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti Konya birçok Selçuklu dönemi eserlere ev sahipliği yapıyor. Bu eserlerin içinde Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından hadis ilmi okutulmak üzere (Hicri 663) 1254 yılında yaptırılan İnce Minareli Medrese geliyor.
Muhteşem taş işçiliği ile görenleri büyüleyen İnce Minareli Medrese’sinin taç kapısı her geçen gün erimeye başladı. Acilen taç kapının restore edilmesi gerekiyor.
Konya yerel gazetesi Merhabahaber’de Ahmet Kuş’un kaleme aldığı"İnce Minareli Medres'nin taç kapısı göz göre göre eriyor" makalesi aciliyeti gözler önüne seriyor.
“Zeminden kapilarite yoluyla yükselen yağmur suları taç kapının ve minarenin kaidesinin alt kısmını bozmuştur. Bu bozulma her geçen gün kademe kademe yukarıya doğru yükselmektedir. Şayet bir an önce tedbir alınmazsa taç kapı ve minarenin kaidesindeki taş kanserinin önüne geçmek mümkün olmayacaktır” diyen Ahmet Kuş yazısında şu bilgilere yer veriyor.
“Medresede yapı malzemesi olarak kullanılan Sille taşının gözenekli olması, çatıdan gelen suların alınışı, drenaj ve yalıtım sorunlarının tam olarak çözülememesi sebebiyle taç kapı ve minare sürekli olarak zeminden su almaktadır. Onun için medresenin hiç vakit kaybetmeksizin bir an önce restore edilmesinde büyük fayda vardır. İnce Minareli Medrese’deki bu sorunun giderilebilmesi için yapının yağış sularından, su ve nem etkilerinden korunması gerekir. Restorasyon yapılırken sadece taç kapının görünümünden ziyade yapının temellerinde su ve nemin uzaklaştırılmasına yönelik tedbirlerin de alınması gerekir. Tabii ki medresenin taç kapısındanbaşka onarıma muhtaç bölümleri de bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gerekli hassasiyeti göstererek medresenin restorasyonu için binayı boşaltarak Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğüne teslim edeceğini ümit ediyoruz.”
İnce Minareli Medrese
Sultan Alparslan’ın 26 Ağustos 1071 yılında Bizans İmparatoru Romen Diyojen ile yaptığı Malazgirt Savaşı’nın galibiyetinden sonra Selçuklu Sultanı Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından fethedilen Konya, 1097 yılında İznik’ten sonra Anadolu Selçuklu Devletinin başkenti olmuştur. Konya,1307 yılına kadar başkentliğini devam ettirmiştir.
Uzun yıllar başkent olan Konya, kültürel, sosyal, ekonomik yönden sürekli gelişen bir yer olmuştur. Selçuklu sultanları, vezirleri başta olmak üzere birçok kişi tarafından yapılan saraylar, medreseler, kervansaraylar ile Konya zengin bir plato haline gelmiştir.
En önemli Selçuklu eserlerinin başında Konya merkezinde bulunan Alaaddin Camii, Karatay Medresesi, Sahip Ata Külliyesi, Sırçalı Medrese, Horozluhan ve İnce Minareli Medrese gelir.
Alaaddin Tepesi’nin hemen karşısında yer alan İnce Minareli Medrese, Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından hadis ilmi okutulmak üzere (Hicri 663) 1254 yılında yaptırılmıştır. Sille taşından yapılan medresenin Mimarı Abdullah oğlu Kelük’tür.
Medresenin en dikkat çekici bölümü taç kapısıdır. Kapı üzerinde muhteşem taş işçiliği ile yapılmış kabartmalı geometrik ve bitkisel bezemelerle birlikte Selçuklu sülüsüyle yazılmış “Yasin ve Fetih” sureleri vardır.
Avlu, eyvan, dershane, ve öğrenci hücrelerinden oluşan iç yapılı medresenin minare kaidesi kesme taşla kaplı tuğla malzeme kullanılarak yapılmış ve ön cephede akant yaprağı ile bezelidir.
Minare, yarı piramit formlu üçgenle ve on iki köşeli, gövde köşeleri turkuaz mavi sırlı tuğladan yapılmış çift şerefelidir. 1901′de yıldırım düşmesiyle birinci şerefeye kadar yıkılmıştır.
İnce Minareli Medrese, 1956 yılında müze olarak açılmış olup Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait taş ve ahşap eserler sergilenmektedir.
By Oğuz Büyükyıldırım
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >