Blog
Mısır Hanedanlığı Volkanik Patlama Yüzünden Çökmüş Olabilir
Mısır Hanedanlığı Volkanik Patlama Yüzünden Çökmüş Olabilir
Yeni bir araştırmaya göre, binlerce yıl önce yaşanmış volkan aktiviteler, Antik Mısır’ın büyük hanedanlıklarının çöküşüne neden olmuş olabilir.
Endonezya’daki Bromo yanardağı.
Ptolemaios dönemi Mısır’da (MÖ 305 – MÖ 30) bölgenin refahı, yerel tarımı sürdüren Nil Nehri’nin düzenli taşkın döngüsüyle ilişkiliydi. Ancak taşkınlar yetersiz olduğunda bu durum, sosyal ve besinsel olarak bölgeyi negatif anlamda kökten etkiliyordu.
Yapılan yeni bir araştırma, eski bir volkanik aktivite ile Afrika’daki yaz musonlarındaki bozulmalar arasında bir ilişki olabileceğini öneriyor. Çalışmayı yürüten araştırmacılara göre, Ptolemaios hanedanlığının çöküşüne yol açan toplumsal çözülme, kurak bir muson sezonu ardından Nil’in taşkınlarının gittikçe zayıflayarak, daha az ürüne ve daha fazla gıda sıkıntısına yol açmasının bir nedeniydi. (Mısır’da Vergileri Hesaplayan 2200 Yıllık Yapı Bulundu)
Bir volkan patladığında dışarıya bazı gazlar salar. Kükürt açısından zengin olan bu gazlar stratosfere ulaşır, daha sonra okside olur ve Afrika musonları üzerinde büyük bir etkisi olabilecek sülfat aerosolleri olarak adlandırılan parçacıkları oluştururlar.
Yale İklim ve Enerji Enstitüsü araştırmacılarından Francis Ludlow, söz konusu aerosollerin, gelen güneş ışığını geri uzaya yansıtmakta oldukça etkili olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla daha az enerji yeryüzüne ulaşacağı için yeryüzü ortalamalardan daha soğuk olur ve bu soğuma sonucunda buharlaşma az olacağı için yağış olasılığı da daha düşük oluyor.
Ludlow örnek olarak, İzlanda’da oluşan bir volkanik patlama sonucunda üretilen sülfat aerosollerin Afrika musonunu oluşturan ısıyı etkileyerek daha az yağış ve buna paralel Nil taşkınlarında bir azalma yaratabileceğini söylüyor.
Kuru bir mevsim
Araştırmacıların bu teoriyi destekler nitelikte sonuçlar ortaya koyabilmeleri ve Antik Mısır’daki olaylar ile volkanik hareketleri bağdaştırabilmek için pek çok bilgiyi bir arada değerlendirmeleri gerekiyordu. Dolayısıyla volkanik patlamalar ile ilgili jeolojik kayıtları incelediler ve “nilometre” olarak adlandırılan yapılarda kaydedilen Nil taşkınlarındaki dalgalanmaları bu veriler ile karşılaştırdılar.
Ludlow, “Nil taşkınlarının her yaz Afrika Musonlarına bağlı olduğu bilinen bir gerçek ve bu volkanizma musonları etkiliyor.” diyor. Yapılan karşılaştırmalı araştırmalar sonucunda Nilometrelerden alınan verilerle, volkanik patlama dönemleri arasında bir bağlantı olduğu saptandı. Yani volkanik patlamalar yaşandığı dönemlerde Nil taşkınları zayıflamaktaydı. Araştırmacılar bu sonuca ulaşmaları ardından, bu taşkınlardaki azalmanın toplumsal yansımalara karşılık gelip gelmediğini test etmek istediler.
Ptolemaios hanedanlığının yaklaşık 400 senelik ömrü, Mısır’ın fenomen kraliçesi Kleopatra’nın ölümü ile son buldu.
Ludlow ve ekibi bu konu özelinde Ptolemaios hanedanlığı dönemine odaklanmayı tercih ettiler. Bu hanedanlık döneminde yaşanmış olan ve daha önceden açıklanamamış olan sosyal kırılmaların volkanik patlamalar ile çakışıp çakışmadığını görmek için karşılaştırmalı analizler yaptılar.
Arşivler, Ptolemaios hanedanlığının yıkılmadan önceki on yıl içinde sel felaketleri, kıtlık, veba, enflasyon, yolsuzluk ve göç gibi refahı bozabilecek pek çok kötü durum ile karşılaştığını belirtiyor. Söz konusu hanedanlığın, Kleopatra’nın MÖ 30’da gerçekleşen ölümü ile yıkıldığı biliniyor. (Keşfedilen Papirüste Mısır Piramitlerinin Nasıl Yapıldığı Ortaya Çıktı)
Binlerce yıl önce gerçekleşmiş olan volkanik patlamalar ile ilgili bilgiler ise, buz kütleleri içinde saklı. Buz kütlelerinden alınan numuneler, belirgin toplumsal çözülmeye uygun volkanik patlamalar hakkında bilgi sağlıyor.
Yapılan çalışmalarda MÖ 40 yılında Kuzey Yarımkürede büyük bir volkanik patlama olduğu ve patlamanın son 2500 yılın en büyük patlamalarından bir olduğu bilgisine ulaşıldı. Yani Ptolemaios hanedanlığının çöküş süreci başlamadan birkaç sene önce, son 2500 yılın en büyük patlamasının yaşandığı kanıtlanmış oldu. Bu veriler üzerinden de volkanik patlamalar ile Antik Mısır’daki sosyal dalgalanmalar ile dolaylı bir ilişki kurulabilmiş oluyor.
Hanedanın çöküşü
Mısır tarımının neredeyse tamamının yaz taşkınları ile alakalı olduğu biliniyor. Taşkınlardaki dalgalanmalar, bu hassas dengenin bozulmasına ve dolayısıyla kıtlık gibi toplumsal anlamda temel konuları etkileyebiliyordu. Bunlar sonucunda ise toplum üzerindeki baskı, sosyal yansımalar ile bölgedeki erklere karşı bir çeşit ayaklanma veya isyana dönüşebiliyordu.
Araştırmacılar aslında Ptolemaios hanedanlığında gördüğümüz bu durumun günümüze de bir mesaj taşıdığını belirtiyor.
Mavi Nil bütün Mısır ve Alt Sahra coğrafyasının kalbi durumunda.
Araştırmacılar, son yüzyıllardaki volkanik faaliyetlerin geçmiş yüzyıllardaki volkanik faaliyetler ile kıyaslanamayacak kadar az olsa da bu durumun değişebileceğini söylüyor. Özellikle musonlara bağımlı tarım bölgelerinin, volkanizmalarda yaşanacak bir dalgalanmadan oldukça büyük oranda etkilenebileceği belirtiliyor. Böyle bir durumda, küresel nüfusun %70’i böylesi bir olaydan doğrudan etkilenebilir. (Sahra Çölü’nü İnsanlar Yaratmış Olabilir)
Ludlow, özellikle bu konunun Nil için kritik olduğunu söylüyor. “Etiyopya, Sudan ve Mısır arasında Mavi Nil’in paylaşımındaki gerginlikler olduğunu biliyoruz. Bir sonraki büyük patlamanın ardından gıda azalması ihtimali, su paylaşım anlaşmalarına dahil edilmeli.”
Live Science. 18 Ekim 2017.
Makale: Joseph G. Manning, Francis Ludlow, Alexander R. Stine, William R. Boos, Michael Sigl & Jennifer R. Marlon. 2017. Volcanic suppression of Nile summer flooding triggers revolt and constrains interstate conflict in ancient Egypt. Nature.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >