Blog
Kurban Edilen Köpeklerin Kalıntıları Bronz Çağı Kurt ‘Adam Hikayelerini’ Destekliyor
Kurban Edilen Köpeklerin Kalıntıları Bronz Çağı Kurt ‘Adam Hikayelerini’ Destekliyor
Kurban Edilen Köpeklerin Kalıntıları Bronz Çağı Kurt ‘Adam Hikayelerini’ Destekliyor
İki arkeolog, genç erkeklerin köpek ve kurt eti yiyerek birer savaşçıya dönüştükleri bronz çağının sonlarına ait olan en az iki farklı kabul törenine ait kalıntıların Güneybatı Rusya’da gün yüzüne çıktığını aktardılar.
Yaklaşık olarak 3,900 ile 3,700 yıl öncesine tarihlenen tartışmalı bulgular eski metinlerde anlatılan, genç erkek savaş gruplarına ait ilk arkeolojik kanıtları sunabilir.
New York Oneonta’daki Hartwick Üniversitesi’nden David Anthony ve Dorcas Brown, Srubnaya veya Timber Grave’den seçilen erkek çocuklarının kış ritüelleri sırasında genç savaş gruplarına katıldıklarını ve burada köpek eti yiyerek sembolik olarak birer kurda dönüştüklerini ileri sürmektedirler.
Araştırmacıların aralık ayında Anthropological Archaeology dergisinde belirttiklerine göre, bu tip kabul törenleri yaklaşık olarak 2000 yıl önce Avrasya’daki Hint-Avrupa dillerini konuşan insanlar tarafından yazılan metinlerdeki efsanelerle uyuşmaktadır.
Bu efsaneler köpekleri ve kurtları genç erkek savaş gruplarıyla, savaşla ve ölümle ilişkilendirir. Eski kayıtlara göre, genç savaşçılar köpekleri ve kurtları niteleyen isimler almışlar, köpek ve kurt postlarını giymişler ve bazen kabul törenleri sırasında köpek eti yemişlerdir.
Anthony, 2000 yıl önce köpekleri içeren efsanevi temalar 4000 yıl önce uygulanan ritüellerden farklı olabildiğini belirtiyor ve ”biz bu arkeolojik alanı anlamak için Avrasya’daki efsanelere bakmalıyız” diye de ekliyor.
Fakat bazı araştırmacılar, Krasnosamarskoe adlı yerleşim bölgesinde yer alan, en az 64 farklı köpek ve kurdun neden kurban edildiği üzerine yapılan açıklamaya pek ikna olmamışlar.
University College Londan arkeologlarından Marc Vander Linden’e göre ”arkeologlar mitolojiyi ve tarih öncesi olayları ilişkilendirebilirler, fakat bu yapılırken çok dikkatli olunması gerekiyor.”
Ayrıca Vander Linden, en çok Hint-Avrupa mitolojisinde yer alan iddialara göre Bronz Çağı’nın sonunda yaşamış olan insanların, köpekleri birer sihirli varlık olarak düşündüklerini ve onları büyük ihtimalle bu tür ritüellerde yediklerini söylüyor. Fakat başka herhangi bir arkeolojik alan, genç erkek savaş grupları veya köpek tüketen kabul ritüellerine dair bu tip bulguların olmadığını gösteriyor.
İngiltere’deki Birmingham Üniversitesi’nden arkeolog Paul Garwood, bazı eski Hint-Avrupa efsanelerinin köpeklere şifa verici özellikler yüklediğini söylüyor. Bu efsanelerde, köpekler insanlardan hastalıkları emer ve bu köpekleri tüketim için uygunsuz hale getirir. Garwood, belki de Krasnosamarskoe’da gerçekleştirilen bu ritüellerde, ritüel uzmanlarının köpekleri ve kurtları yemeden şifa törenleri kapsamında öldürdüklerini söylüyor.
Anthony’e göre Rusya’da yer alan köpek ve kurt kalıntıları, bu hayvanları savaş gruplarına ve kabul törenlerine bağlayan efsanelerle uyumludur.
Harvard üniversitesinden karşılaştırmalı mitoloji ve eski Hindistan metinleri uzmanı Michael Witzel, Anthony’nin görüşlerine katılıyor. Witzel’e göre, Anthony ve Brown, eski Hint-Avrupa mitolojilerindeki, toplumun belirlediği yasaların dışında bir yaşam süren genç savaşçı ”kurt adamlara” dair ilk arkeolojik kanıtları ortaya çıkarttılar.
1999 ve 2001 yıllarında yapılan kazılar sırasında Krasnosamarskoe bölgesinden tam olarak 2770 köpek kemiği, 18 adet kurt kemiği ve bunların yanında 6 adet kurtlara veya köpeklere ait olduğu düşünülen kemik çıkartılmıştır.
Bu bulgular bu alanda ortaya çıkartılan hayvan kemiklerini yüzde 36’sını temsil ediyor. Araştırmacılar, köpeklerin diğer altı Srubnaya yerleşkesinde bulunan hayvan kemiklerinin yüzde 3’ünden fazlasını oluşturmadığı için köpeklerin çoğu kez yenilmediğini ve hatta çoğu durumda onların yasaklanmış birer yiyecek olarak görüldüğünü söylüyorlar.
Köpeklerin vücutlarına ait olan kemiklerin üzerlerinde kasap izleri ve pişirme sonucu oluşmuş yanık izleri mevcut. Köpeklerin başları standart bir şekilde 3 ile 7 santimetrelik parçalar halinde doğranmış. Anthony’e göre bu, beceri ve çalışma isteyen vahşi bir ritüeldi. Krasnosamarskoe’deki sığır, koyun veya keçi kalıntıları da kasaplık izleri ve pişirme izleri gösterirler fakat bu hayvanlara ait kesilmiş ve dilimlenmiş kafatasları yoktur.
Köpek kemiklerinin ayrı ayrı oluşturdukları seriler Krasnosamarskoe’nun 200 yıllık tarihinde en az iki farklı ve büyük ihtimalle de daha fazla sayıda kabul töreninin gerçekleştiğini göstermektedir.
Kazılar sonucunda elde edilen hayvanların diş köklerindeki yıllık doku katmanlarının mikroskobik olarak incelenmesi sonucunda köpeklerin yılın kış aylarında, sonbaharın sonundan başlayarak tüm kış boyunca, öldürüldüklerini gösteriyor.
Araştırmacılara göre sığırlar tüm yıl boyunca kesilip yenildiler bu yüzden köpeklerin öldürülmesi ve yenmesi açlıkla ilgili olmamalı.
21 farklı köpeğin dişlerinden ayıklanan DNA’lar, bu köpeklerin 15 tanesinin kesinlikle erkek, 4 tanesinin muhtemelen erkek olduğunu ve ayrıca iki tanesinin ise dişi olduğunu gösteriyor. Anthony’ e göre Krasnosamarskoe’daki erkek köpeklerin öldürülmesi genç erkekler için yapılan bir geçiş töreni ile tutarlılık gösteriyor.
Rusya’daki bir Srubnaya mezarlığında gerçekleştirilen kazılarda iki erkek, iki kadın ve cinsiyeti belirlenememiş bir yetişkin ile yaşları 1 ile 7 arasında 22 tane çocuğun kemikleri bulundu.
Araştırmacılar, bu iki adamında dizlerinde, ayak bileklerinde ve bellerinde aşırı stres sonucu oluşan yara izleri taşıdıklarını söylüyor ve bu adamların bu tarz ritüellerdeki uzmanlar olabileceğini varsayıyorlar. Anthony, bu adamların kabul törenlerini yönlendirmiş olabileceklerini söylüyor.
Çeviren: Serhat Sevgen
Kaynak: sciencenews
Kaynak: evrimselantropoloji
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >