Blog
Malazgirt Savaş Alanı Araştırma Projesinde kul hakkı gölgesi
Malazgirt Savaş Alanı Araştırma Projesinde kul hakkı gölgesi
Türkiye'nin ilk Savaş Alanı Arkeolojisi çalışması Malazgirt'te gerçekleştiriliyor. Ancak resmi kararla uygulamaya konulan bu önemli araştırma konseptini geliştiren ve proje haline getirip resmi makamlara sunan değerli uzman isimler çalışma ekibinde yok. Öte yandan başlanan projeye katılan isimlerden ve kurumlardan bazılarının daha önce hazırlanan bu projeden haberdar oldukları anlaşıldı...
Akademik tezlerde intihaller üniversitelerin son yıllarda baş ağrıtan temel sorunlarındandı. Öyle görülüyor ki intihaller artık sadece tezlerle sınırlı değil. Proje intihali vakaları da artık akademik literatüre girmiş görünüyor.
İşte ilginç proje intihaliyle ilgili gelişmeler.
Geçtimiz aylarda; Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırması Projesi çerçevesinde çalışmalarına başlandığı açıklandı. Konuyla ilgili bilgiler, Anadolu Ajansı'nın haberleri ile kamuoyuna duyuruldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklediği projenin Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Ahlat Müze Müdürlüğü, Muş Alparslan Üniversitesi ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleştirildiği belirtildi. Muş Valiliği ve Malazgirt Kaymakamlığının desteklediği projede Marmara, Ege, Ankara, İstanbul Medeniyet, Necmettin Erbakan, Abant İzzet Baysal, Süleyman Demirel ve Erzincan Binali Yıldırım üniversitelerinden 30 akademisyen yer alıyordu.
Selçuklu ve Ortaçağ denilince akla gelen ilk isimler listede yoktu
Fakat Türk Tarihi açısından hem bilimsel hem manevi anlamda böylesine önemli projenin açıklanmasından sonra; gerek Selçuklu tarihi alanında gerekse arkeolojik alanlarda duayen bazı isimlerin proje kapsamında bulunmaması; akademik çevrelerde garip karşılandı ve sosyal meydada yoğun tepki aldı.
Öyle ki Türkiye'de Selçuklu denilince akla gelecek ilk ve hatta ikinci derece önemli isimler kadroda yoktu.
Selçuklu Araştırmalarının bayraklaşan isimlerinden Türk Tarih Kurumu Şeref Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Merçil, Prof. Dr. Abdülkerim Özaydın, Selçuklu Ünviversitesi, Selçuklu Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen ve Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Sefer Solmaz, Türk Tarihi konusunda gerek akademik gerekse popüler çalışmaları ile meşhur Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, Üniversitelerin Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanları; Prof. Dr. Cihan Piyadeoğlu, Prof. Dr. Muharrem Kesik, Prof. Dr. Ebru Altan, Prof. Dr. Erkan Göksu, Prof. Dr. Aydın Usta, Prof. Dr. Mustafa Daş, Prof. Dr. İlhan Erdem, İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü, Türk İslam Sanatı Ana Bilim Dalı Doç. Dr. Sevgi Parlak, Sanat Tarihi alanında konunun uzman isimlerinden Prof. Dr. Nurhan Atasoy, Ünlü Tarihçi ve Araştırmacı Yazar Necdet Sakaoğlu listede yer almayan isimlerden bazılarıydı.
Aynı İçerikte Daha Önce Bir Başka Proje bulunduğu ortaya çıktı
Tepkiler sürerken, Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Mimar Serhat Şahin'in dernek adına yaptığı kamuoyu açıklaması ilginç gerçeği ortaya çıkardı.
Şu anda uygulanmasına karar verilen proje, bu alanda hazırlanan ilk proje değildi ve içerik itibariyle ilk kapsamlı projeye çok benziyordu.
Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği'nin daha 2016 yılında resmi makamlara sunduğu 10 Aşamalı, Malazgirt Meydan Savaşı Alanı Tarihsel Sit, Tespit, Tescil, Koruma, Kullanım Arkeolojik, Etnografik Yüzey Araştırması - Geleceğe Miras Projesinin içerinde, daha sonra açıklanan ve uygulama kararı alınan Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırması Projesi'nde yer alan hemen hemen tüm unsurlar vardı. Üstelik resmi açıdan kabul edilen projede "neden yoklar" denilen tüm isimlerin tamamı ilk hazırlanan listeyede yer alıyorlardı.
İlk proje nasıl ekarte edildi?
Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Mimar Serhat Şahin'in açıklamasına göre, kendi hazırladıkları proje çok kapsamlı ve Savaş Alanı Arkeolojisi konusunda bir ilkti. Projenin hayata geçirilmesi için ilk resmi adım 09 Ekim 2017 tarihinde Muş Valiliği'ne verilen dilekçe ile atılmıştı.
Projenin hayata geçirilebilmesi için detayları hem Selçuklu ve Ortaçağ alanında önde gelen akademisyenlerle hem de Muş Alparslan Üniversitesi ile paylaşılmıştı.
İkinci projeye imza atan isimlerden ve kurumlardan bazıları da o aşamada projeden haberdar olmuşlardı.
Açıklamaya göre; daha sonra bu isimler ilk projeden haberleri olmadıklarını belirterek, benzer bir proje hazırlamış ve resmi makamlara kabul ettirmişlerdi. Resmi Makamlar da ilk projeden haberdar oldukları halde ikinci projeye geçit vermişlerdi.
Peki bu gelişmelerde Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği'nin kusur var mıydı?
Proje 2017 yılında Etnospor Organizasyonunda tanıtılmıştı
Dernek Başkanı Serhat Şahin'e göre yoktu. Çünkü her ne kadar kendisi aylarca süren bir tedavi süreci geçirmiş olsa da, o sürede zaten FETÖ Operosyanları nedeniyle resmi makamların STK'larla ilişkileri felce uğramıştı.
Serhat Şahin, projelerinin varlığının 2017 yılından itibaren ilgili herkesin haberdar olduğuna dikkat çekerek 2017 Etnospor Festival'nde açtıkları standla Malazgirt Savaş Alanı projesini ziyaretçilere tanıttıklarını hatırlatıyor.
Şahin kendi projelerini yok sayarak yerine başka proje konulmasını "kul hakkı" olarak yorumluyor: "2016 yılında projemizin Bilim Kurulu’a davet ettiğimiz, proje ayrıntılarını paylaştığımız ve bu anlamlı çalışmayı başlatmamızdan dolayı takdir gördüğümüz akademisyenlerden bazıları; yaptığımız tüm çalışmaları yok sayarak, projemizin ana fikrini, 2019 yılı Malazgirt etkinliklerinde kendi özgün projeleriymiş gibi (ki derneğimizin bir çalışma içerisinde olduğunu etkinliklerde yetkililere belirtmelerine rağmen) sunmuşlar.
İşte Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği'nin basın açıklamasının tam metni:
KAMUYONUN DİKKATİNE
Malazgirt Meydan Savaşı Alanı projesine dair bazı gerçeklerin anlaşılması amacıyla bu bilgileri paylaşıyor, yaşanan gelişmelerin bilinmesini ve bu alanda derneğimizin ve çok önemli uzman isimlerin, şu anda yürütülen projede neden yer almadığının bilinmesini istiyoruz.
Ön araştırmaları çok daha önce başlayan 10 Aşamalı “Malazgirt Meydan Savaşı Alanı Tarihsel Sit, Tespit, Tescil, Koruma, Kullanım Arkeolojik, Etnografik Yüzey Araştırması - GELECEĞE MİRAS” projemiz 2016’da tamamlanarak, Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği adına 09 Ekim 2017 tarihinde Muş Valiliği’ne verilen dilekçe ile hayata geçirilmesi için resmi adım atılmıştır.
Bu proje öncesinde, ülkemizdeki Savaş Alanı Arkeolojisi (Battlefield Archaeology) konusunda hiçbir bilimsel çalışma yapılmamış ve bu yönde bir proje de geliştirilmemiştir. Eksikliğin giderilmesi adına derneğimiz 2016 yılında Malazgirt Meydan Savaş alanında yüzey araştırması ve arkeolojik kazı projesi için çalışmalara başlamıştır.
Proje için ilk aşamada; Danışma Kurulumuz, Selçuklu tarihi uzmanı duayen hocamız Prof. Dr. Erdoğan MERÇİL, Duayen Arkeolog Prof. Dr. Mehmet ÖZDOĞAN, Prof. Dr. Cihan PİYADEOĞLU (Selçuklu Tarihi), Prof. Dr. Mahmut Göktuğ DRAHOR (Jeofizik), Arkeolog Prof. Dr. Cevat BAŞARAN, Necdet SAKAOĞLU (Tarihçi, Yazar), Nezih BAŞGELEN (Arkeolog-Sanat Tarihçi), Ömer ERBİL (Gazeteci) bir araya gelmiş ve NTV’den Türk Tarihi Belgesellerine imza atan değerli gazeteci Ahmet Yeşiltepe’nin de görüşlerine başvurulmuştur. Projede yer alması için davet ettiğimiz, temasa geçtiğimiz ve projenin detaylarını paylaştığımız akademisyenlerimizin isimleri kamuoyuyla paylaştığımız ekteki listede yer almaktadır.
Milli, Manevi ve Bilimsel önemi çok büyük Malazgirt Savaş Meydanı’ndaki arkeolojik ve etnografik izlerin daha fazla tahrip olmadan belgelenmesi ve ülkemizde ilk savaş alanı arkeolojisi çalışmasının gerçekleştirilmesi hedefiyle Derneğimiz, 2017 yıl başında Muş Valimiz ve Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü ile irtibata geçmiş, bilgilendirme yapmış ve ortak çalışma taleplerimizi iletmiştir. İlgili makamlar, projemizi takdir ederek hayata geçirilmesi için destek sözü vermiş ve çalışmalara başlanmasını istemiştir.
Fakat ülkemize büyük zarar veren ve derin izler bırakan parelel güçlerin melun darbe girişimi yüzünden hem Muş Valiliği hem de Muş Alparslan Üniversitesi ile iletişim sıkıntıları yaşanmıştır. Buna rağmen ekibimiz projemizin ilerlemesi için çalışmalarını sürdürmüştür.
Ayrıca 2018 yılında şahsım olarak hayati sağlık problemleri yaşayarak, zorlu bir tedavi süreci girmiş bulunmam ve değerli hocalarımın hayattaki en değerli hazinenin sağlık olduğunu hatırlatarak, projeyle ilgili çalışmalara ara vermem gerektiğine dikkat çektikleri için, elzem sebeplerle 2018 yılında proje çalışmalarımız bir süreliğine yavaşlatılmak zorunda kalmıştır.
Tedavi sürecinin ardından çalışmalara tekrar başladığımızda ise şaşırtıcı bir gelişmeyle karşılaştık.
2016 yılında projemizin Bilim Kurulu’a davet ettiğimiz, proje ayrıntılarını paylaştığımız ve bu anlamlı çalışmayı başlatmamızdan dolayı takdir gördüğümüz akademisyenlerden bazıları; yaptığımız tüm çalışmaları yok sayarak, projemizin ana fikrini, 2019 yılı Malazgirt etkinliklerinde kendi özgün projeleriymiş gibi (ki derneğimizin bir çalışma içerisinde olduğunu etkinliklerde yetkililere belirtmelerine rağmen) sunmuşlar.
Olayın etik açıdan vahim iki yönü vardır;
Birincisi; Bu akademisyenlerin, ilgili bakanlık yetkililerine bizden habersiz gibi proje sunmaları.
İkincisi; ilgili bakanlık yetkililerinin 2019 yılındaki etkinlikte derneğimizin projenin eksizsiz sunumu için çalıştığımız bilgisini almalarına rağmen, bakanlığa henüz başvuru yapılmadığını öğrendiklerinde ilgili hocalara yıllarca çaba harcadığımız projemizi teslim etmekte de bir sakınca görmemeleri, fikir sahibi bizim projemizi onlara teslim etmelidir.
Herkesin her şeyi bildiği halde, kimsenin hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranarak, emek gaspı ve iradesine kayıtsız kalmaları; vahim ve düşündürücüdür. Derneğimiz açısından bu gelişme; dikkat çekilmesi, üstünde durulması gerekli önemli bir durumdur.
2017 yılında proje detaylarımızı paylaştığımız ve bilim kurulumuza davet ettiğimizde “çalışmalarından dolayı şimdilik katılamayacaklarını ama ileride bu çalışmayı destekleyeceklerini açıklayan” hocalarımız ile bize destek veren rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet POLAT hocamızın yönlendirdiği ve projemize her konuda destek vereceğini belirten T.C. Muş Alparslan Üniversitesi Selçuklu ve Malazgirt Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü’nün çalışmalarımızı bilmiyormuş gibi davranış sergilemeleri, akademik kurumsal kimliklerine, bu projenin maneviyatına ve bilimsel temellerine uygun değildir ve derneğimizin özverili çalışmalarına saygı bağlamında ters düşmektedir.
Öte yandan; konuyu açıkladığımız Bakanlığın ilgili Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Sayın Gökhan YAZGI Bey ve İstanbul İl Turizm Müdürümüz Sayın Coşkun YILMAZ Bey; mevcut duruma devam etme kararını açıklamış ve bizlere alanda iki ayrı grubun çalışma yapabileceğini belirtmişlerdir. Bu teklif; projenin fikir babası olarak şahsım ve danışma kurulumuz tarafından bilimsel ve etik anlamda uygun görülmemiştir.
Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği olarak konunun milli bir mesele olduğunu düşündüğümüzden, bu önemli milli projenin en iyi şekilde gerçekleştirmesi adına, projenin fikir babası olduğumuzu da bir kenara bırakarak, listemizde yer alan, bu alanda uzman ve duayen hocalarımızın bilgi ve birikimlerine başvurulmasını yeterli bulduk. Ancak bu fedakarca teklifimiz, diğer gruptaki önder hocalarımız tarafından geri çevrildi. Bu tavır, şahsımı ve derneğimiz danışma kurulunu çok şaşırtmadı, mesleki etik kurallarına önem vermeyenlerden böylesi bir hassasiyet beklenmemeliydi.
Bu bağlamda ayrıca soruyoruz, fikir önderliği derneğimize ait Malazgirt Savaş Alanının Tespiti için hazırladığımız bilimsel multidisipliner çalışmanın dışında, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığımıza sunulan başka bir proje, Bakanlığımız bünyesindeki hakem kurulundan bilimsel yeterliliği açısından onay almış mıdır?
Kamuoyuna hassasiyetle, önem ve ivedilikle duyuruyor; gerçeklerin bilinmesini diliyoruz. Dört yıldır, Malazgirt Savaş alanının arkeolojik ve etnografik izlerin belgelenmesi adına sürdürdüğümüz çalışmalarda desteklerini esirgemeyen bilim kurulumuzdaki ülkemizin konusundaki en saygın danışman hocalarımıza da sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Her ne olursa olsun T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığımız bünyesinde yapılacak bilimsel temelli çalışmaların ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olmasını diliyor ve böylesine önemli bilimsel bir çalışmanın STK’larla başarılı işbirliklerle geliştirilmesini arzu ediyoruz.
Derneğimiz ve Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu adına,
Saygılarımla,
Serhat ŞAHİN
Mimar
Mimari Restorasyon
Kültür Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu Kurucu Üyesi
Yaşar İliksiz - Arkeolojikhaber.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >