Blog
Modern Kuşların Kökenine Dair Asırlık Bilgi Çürüyor
Bu bulgu aynı zamanda devekuşlarının ve akrabalarının kafataslarının “geriye doğru” evrimleştiğini ve modern kuşların ortaya çıkmasından sonra daha ilkel bir duruma geri döndüğünü gösteriyor.
Begüm Bozoğlu - www.arkeofili.com
Bir kayanın içinde fosilleşmiş iskelet parçası, modern kuşların kökeni hakkında uzun süredir devam eden varsayımlardan birini altüst etti.
Sanatçının bilinen son dişli kuş olan Janavis finalidens’i, birlikte ortaya çıkarıln “harika tavuk” Asteriornis ile çevrili orijinal ortamında yeniden canlandırması. 66,7 milyon yıl önce Belçika’nın bazı bölümleri sığ bir denizle kaplıydı ve koşullar, günümüzdeki Bahamalar’da olduğu gibi modern tropik sahillere benziyordu. Janavis, dişleri ve uzun kanatları olan çok büyük bir deniz kuşuydu. Tropikal denizde balık ve kalamar benzeri canlıları avlardı. (C: Phillip Krzeminski)
Cambridge Üniversitesi ve Maastricht Doğa Tarihi Müzesi’nden araştırmacılar, modern kuşların yüzde 99’unu karakterize eden temel kafatası özelliklerinden birinin, yani hareketli bir gaganın, 66 milyon yıl önce tüm büyük dinozorları öldüren kitlesel yok oluştan önce evrimleştiğini buldular.
Bu bulgu aynı zamanda devekuşlarının ve akrabalarının kafataslarının “geriye doğru” evrimleştiğini ve modern kuşların ortaya çıkmasından sonra daha ilkel bir duruma geri döndüğünü gösteriyor.
Bilgisayarlı tomogrofi tarama tekniklerini kullanan Cambridge ekibi, Janavis finalidens adını verdikleri yeni bir büyük antik kuş türünün damağındaki kemikleri belirledi. Dinozorlar çağının sonlarında yaşayan bu kuş türü, aynı zamanda yaşayan son dişli kuşlardan biriydi. Damak kemiklerinin dizilişi, bu “dino-kuş”un hareketli, hünerli bir gagaya sahip olduğunu ve modern kuşların çoğundan neredeyse ayırt edilemeyeceğini gösteriyor.
Janavis’in damağının, bir sülün ve devekuşu ile karşılaştırılması. Janavis’in damak anatomisi muhtemelen tüm yaşayan kuşların en yakın ortak atasınınkine yakın ve daha önce ata kuş durumunu sergilediği düşünülen deve kuşu gibi kuşlardan çok sülün gibi tavuk ve ördek benzeri kuşlara benziyor. (C: Juan Benito ve Daniel Field, Cambridge Üniversitesi)
Covid-19 karantinasının ilk günlerinde Benito, fosili tekrardan ortaya çıkardı. Fosilin önceki açıklamalarını mantıklı bulmayan Benito’nun kafasını karıştıran bir kemik vardı. İlk önce omuz kemiği olarak tanımlanan şeyin aslında nasıl bir omuz kemiği olabileceğini anlayamıyordu.
Aynı zamanda Cambridge Zooloji Müzesi’nde Ornitoloji Küratörü olan Field’ın belirttiğine göre, Jean ile sosyal mesafeli bir açık hava toplantısı yaparak fosil kemiğini aldığını, bunun omuz kemiği olmadığını görebildiğini ancak tanıdık bir şeyler olduğunun farkında olduğunu belirtiyor.
Sonra benzer bir kemiği daha önce bir hindi kafatasında gördüklerini fark eden Benito, Cambridge’de yaptıkları araştırma nedeniyle, laboratuvarında hindi kafatasları gibi şeyler olduğunu, karşılaştırma yaptıklarında ise iki kemiğin neredeyse aynı olduğunu gördüklerini belirtiyor.
Kemiğin bir omuz kemiği değil de bir kafatası kemiği olduğunun anlaşılması, araştırmacıları hindilerin paylaştığı kaynaşmamış “modern çene” durumunun, devekuşları ve akrabalarının “antik çene” durumundan önce evrimleştiği sonucuna götürdü. Bilinmeyen bir nedenden dolayı, devekuşları ve akrabalarının kaynaşmış damakları, modern kuşlar zaten yerleşik hale geldikten sonraki bir noktada evrimleşmiş olmalıydılar.
Modern kuşları dinozor atalarından ayırmak için kullandığımız temel özelliklerden ikisi, dişsiz bir gaga ve hareketli bir üst çene. Javanis finalidens’in hala dişlerinin olması, onu modern öncesi bir kuş yaparken, çene yapısı ise modern, hareketli türden.
Araştırmanın ortak yazarlarından Pei-Chen Kuo, geometrik analizleri kullanarak, fosil damak kemiğinin şeklinin yaşayan tavuk ve ördeklerinkine son derece benzer olduğunu gösterebildiklerini söylüyor. Ortak yazar Klara Widrig ise; şaşırtıcı bir şekilde, Janavis’inkine en az benzeyen kuş damak kemiklerinin devekuşları ve onların akrabalarından geldiğini belirtiyor. Hem Kuo hem Widrig, Cambridge’deki Field laboratuvarında doktora öğrencileri.
Sanatçının dünyanın bilinen son dişli kuşu Janavis finalidens’i yeniden canlandırması. Bu rekonstrüksiyon, Janavis’in orijinal fosil kemiklerine ve yakın akrabası Ichthyornis ile karşılaştırmalara dayanmakla beraber ayrıca martı ve fırtına kuşu gibi modern deniz kuşlarından ilham alıyor. Janavis, dişleri ve uzun kanatları olan büyük bir deniz kuşuydu ve Geç Kretase döneminin sıcak denizlerinde balık ve kalamar avlıyordu. (C: Phillip Krzeminski)
Evrim düz bir çizgide gerçekleşmez. Field’ın belirttiğine göre; bu fosil, her zaman modern kuşların kökeninden sonraya ait olduğunu düşündüğümüz hareketli gaganın, aslında modern kuşlar var olmadan önce evrimleştiğini gösteriyor ve yüzyılı aşkın bir süredir modern kuş kafatasının nasıl evrimleştiğine dair varsayımlarda tamamen geriye döndük.
Araştırmacılar, bu keşfin tüm kuş soy ağacının yeniden çizilmesi gerektiği anlamına gelmese de, modern kuşların önemli bir evrimsel özelliği hakkındaki anlayışımızı yeniden yazdığını söylüyor.
Peki Janavis’e ne oldu? Büyük dinozorlar ve diğer dişli kuşlar gibi, Kretase döneminin sonundaki kitlesel yok oluş olayından sağ çıkamadı. Araştırmacılar, bunun nedeninin iri olmasından kaynaklanabileceğini söylüyor: Janavis yaklaşık 1,5 kilogram ağırlığındaydı ve modern bir akbaba büyüklüğündeydi.
Field, Benito ve meslektaşları tarafından 2020’de tanımlanan, aynı bölgeden gelen ve Janavis ile birlikte yaşayan “Harika Tavuk” gibi daha küçük hayvanlar, hayatta kalmak için daha az yemeğe ihtiyaç duyduklarından, daha küçük hayvanların Dünya tarihinin bu noktasında bir avantaja sahip olmaları muhtemel. Asteroit Dünya’ya çarpıp küresel gıda zincirlerini bozduktan sonra bu durumun avantajından yararlanmış olabilirler.
University of Cambridge. 30 Kasım 2022.
Makale: Benito, J., Kuo, PC., Widrig, K.E.et al.(2022).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >