Blog

Ara3

Neden Diğer Hayvanlar Yerine İnsanlar Dünyayı Domine Ediyor?

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Açık UçlulukEpigenetikGenetikKültür



Neden Diğer Hayvanlar Yerine İnsanlar Dünyayı Domine Ediyor?

Bu keşifler, diğer keşiflerle birlikte, sadece hayvanların kültüre sahip olduğunu değil, aynı zamanda kültürlerinde birikim örnekleri olduğunu da gösteriyor. 

 

Zeynep Şoray - www.arkeofili.com

 

İnsan kültürü, yani nesilden nesile aktarılan bilgi birikimi, neden hayvan kültüründen çok daha güçlü? Evrimsel antropoloğun bir hipotezi var.


 
 

C: Unsplash

“Türümüzü özel yapan nedir?” sorusu, bilim insanlarının yüzyıllardır yanıt aradığı bir soru. Şimdi ise Arizona Eyalet Üniversitesi’nden bir bilim insanı, hem kendimizi hem de çevremizi algılama biçimimizi değiştirebilecek yeni bir hipotez ortaya koydu.

Nature Human Behaviour dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma makalesinde evrimsel antropolog Thomas Morgan, “On yıl önce bizi özel kılanın insan kültürünün birikim ve evrim yeteneği olduğu kabul ediliyordu, fakat bugün hayvan davranışlarıyla ilgili yeni keşifler bu fikirlere meydan okuyor ve kültürlerimizi ve bir tür olarak bizi benzersiz kılanın ne olduğunu yeniden düşünmeye zorluyor” diyor.

Morgan, Arizona Eyalet Üniversitesi İnsan Kökenleri Enstitüsü’nde araştırma bilimcisi ve İnsan Evrimi ve Sosyal Değişim Fakültesi’nde doçent.

Aynen insanların bilgilerini çocuklarına aktardığı gibi, yeni bir kraliçe ‘yaprak kesen karınca’ yumurtadan çıktığında, annesinin mantarından küçük bir ağız dolusu toplar ve yeni bir koloni kurmak üzere beraberinde götürür. Bu olay milyonlarca yıldır gerçekleşiyor; öyle ki bu kolonilerin içindeki mantar, kolonilerin dışındaki yabani mantardan genetik olarak artık farklı.

Yeni bilgiler, insan dilinin değişimine benzer şekilde, kambur balina şarkılarının da evrim geçirdiğini, gruplar arasında yayıldığını ve zaman içinde daha karmaşık hale geldiğini gösteriyor. İnsanlar gibi şempanzeler de alet kullanmayı öğreniyor ve artık bunu binlerce, belki de milyonlarca yıldır yaptıklarına dair kanıtlarımız var.

Çekirgeler bile yerel koşullara uyum sağlamak için karmaşık evrimleşen sistemler kullanıyorlar ve aşırı popülasyona bağlı olarak sakin ve yeşil veya sürüler halinde ve sarı-siyah formlar arasında hızla evrimleşmek için epigenetik değişikliklere (yaş ve çevre gibi faktörler DNA dizisini değiştirmeden gen aktivitesini değiştirmek) güveniyorlar.

Bu keşifler, diğer keşiflerle birlikte, sadece hayvanların kültüre sahip olduğunu değil, aynı zamanda kültürlerinde birikim örnekleri olduğunu da gösteriyor. Bu, uzun bir süre boyunca benzersiz bir şekilde insana özgü olduğuna inanılan bir şeydi.

Morgan, “Eskiden diğer türlerin kültüre sahip olmadığı düşünülüyordu. Ama şimdi biliyoruz ki pek çok başka türün kültürü var. O zamanlar sadece insan kültürlerinin zaman içinde biriktiği ya da evrimleştiği düşünülüyordu. Ama şimdi hayvan kültürlerinin de bunu yapabildiğini biliyoruz. Peki, eğer hayvanların evrimleşen kültürleri varsa, o zaman insan kültürünün bizi diğer hayvanlardan ayıran özelliği ne?” diyor.

Açık Uçluluk

Morgan ve Stanford Üniversitesi Profesörü Marcus Feldman, “İnsan kültürü benzersiz bir şekilde kümülatif değil, benzersiz bir şekilde açık uçlu” başlıklı makalelerinde bu soruyu ele alıyor.

Araştırmacılar yeni bir hipotez sunuyorlar: Biz insanlar ‘açık uçluluk’tan, yani iletişim kurma ve yaşamdaki sonsuz sayıda olasılığı anlama yeteneğimizden dolayı üstün ve özeliz.

“Hayvanların yaptıklarını nasıl düşündükleri, kültürlerinin evrimleşme biçimini kısıtlar,” diyor Morgan. “Örneğin, karmaşık süreçleri hayal etmeleri veya alt hedefler belirlemeleri zor olabilir.”

“Örneğin çocuklarıma sabah kahvaltısı hazırlarken, bu iç içe geçmiş, çok adımlı bir süreç. İlk önce kaseleri, tencereleri ve diğer ekipmanları almam gerekiyor. Sonra malzemeleri tencereye koymam ve pişirmeye başlamam gerekiyor, hepsi doğru miktarlarda ve sırada. Sonra doğru kıvama gelene kadar karıştırarak ve sıcaklığı kontrol ederek pişirmem ve ardından servis etmem gerekiyor”

“Bu adımların her biri bir alt hedef ve bu alt hedeflerin içinde doğru sırayla gerçekleştirmem gereken adımlar var, yani tüm bu şey ayrıntılı bir prosedür.”

Bu düzenin sınırına gelindiğinde, insan beyni yoluna devam eder; son derece karmaşık talimat dizileri oluşturabilir ve bunları saklayabiliriz ve bu da neredeyse sonsuz sayıda davranışı gerçekleştirmemize olanak tanır, bu açık uçluluktur.

Kültürün Ötesinde

Başka bilim insanları, daha önce insan ve hayvan kültürlerini karşılaştırmış olsa da, Morgan ve Feldman’ın araştırması epigenetik kalıtım ve ebeveyn etkilerine ilişkin hayvan örneklerini de karşılaştırdığı için sıra dışı. Yaprak kesen karınca ebeveyn etkisinin, çekirge ise kümülatif epigenetik kalıtımın bir örneği.

Morgan, hem epigenetik kalıtımın, hem de ebeveyn etkilerinin istikrarlı olmasına ve insan dışı türlerde birikmesine rağmen, en nihayetinde gelişmeyi durdurduklarını açıklıyor. “Tıpkı hayvan kültürlerinde olduğu gibi, bu sistemlerin karşılaştığı ve evrimlerini durduran kısıtlamalar var”

“Bence kilit soru insan kültürüne dair özel olan şeyin ne olduğu ve biz bu soruyu insan kültürünü hayvan kültürleriyle, epigenetikle ve aklımıza gelebilecek pek çok evrimsel sistemdeki ebeveyn etkileriyle karşılaştırarak yanıtlamaya çalıştık. Ve sonunda, insan kültürünün özel yanının açık uçlu olması olduğu sonucuna vardık. Birikebilir ama sonra asla durmak zorunda kalmaz, devam eder.”


Arizona State University. 7 Kasım 2024.

Makale: Morgan, T.J.H., Feldman, M.W. (2024).

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için