Blog
Neolitik Bizi daha Zeki Yaptı ama Kalp Hastalığı Riskimiz Arttı
Tıpkı bitkiler, hayvanlar ve diğer organizmalar gibi, insanlar da değişken özelliklere sahip dinamik organizmalardır.
Beste Kahveci - www.arkeofili.com
Göçebe avcı toplayıcı hayattan yerleşik çiftçi hayatına geçiş, bizi daha uzun ve daha zeki yaptı, ama kalp hastalığına daha yatkın hale geldik.
Neolitik dönemden sonra, Avrupa popülasyonları boy ve zekada artış, cilt pigmentasyonunda azalma ve ‘iyi’ HDL kolesterol konsantrasyonlarını düşüren genetik değişiklikler nedeniyle kardiyovasküler hastalık riskinde artış gösterdi.
Bu değişiklikler insanlarda devam eden evrimsel süreçleri yansıtıyor ve Neolitik devrimin yaşam tarzımız ve sağlığımız üzerindeki etkisini vurguluyor. Bu geçmiş olayların araştırılması, günümüz bilim ve sağlık hizmetleri için ilginç çıkış noktaları sunuyor.
Tıpkı bitkiler, hayvanlar ve diğer organizmalar gibi, insanlar da değişken özelliklere sahip dinamik organizmalardır. İnsanların nasıl davrandığına ve onların görünümüne bakınca, ciltteki renk farklılıklarını, yeme alışkanlıklarını, hastalıklara yatkınlığı, boyunu vb. şeyleri göreceksiniz. Bu tür dışsal özelliklere ‘fenotip’ denir. Bu görünüm (fenotip), örneğin genetik faktörlerden, sosyal ve kültürel alışkanlıklardan, yeme davranışlarından ve çevresel faktörlerden etkilenebilir.
Bilim insanları, modern Avrupalıların bazı karmaşık insan özelliklerinin gelişimini milattan önce 50.000 yıldan günümüze kadar izleyip izleyemeyeceklerini araştırdılar. Bunlar boy ve zeka gibi karmaşık özelliklerdi. Bu durumda ‘kompleks’, bu özelliğin bir gen tarafından değil onlarca hatta yüzlerce gen tarafından belirlendiği anlamına gelir. Bu genlerin her birinin böyle bir özellik üzerinde sadece çok küçük bir etkisi vardır.
Genetik arkeoloji
Boya müdahale eden tüm genleri nasıl bulabilirsiniz? Bu, GWAS: genom çapında ilişkilendirme çalışmaları adı verilen bir teknikle yapılabilir. Hangi genlerin boy üzerinde etkisi olduğunu görmek için tüm insan genlerini (genom) alırsınız. Bu nedensel bir ilişki değil (bu genlerin boyu nasıl etkilediğini tam olarak bilmiyorsunuz), istatistiksel bir ilişkidir (boy belirlendiğinde ortaya çıkan her zaman aynı genlerdir).
Geniş bir popülasyon çalışmasında, insan boyuna dahil olan genlerin bir listesini alıp, modern Avrupalıların bu gen listesini uzak atalarımızınkilerle karşılaştırabilirsiniz. Arkeolojik araştırmalar, DNA’sı haritalanmış 800’den fazla insanı ortaya çıkardı. Sonuçta, bu referans size yol boyunca değişiklikleri ve dönüm noktalarını arayabileceğiniz bir tür Avrupa boy genleri zaman çizelgesi sunar.
Evrimsel süreçleri hızlandırmak
Araştırmacılar sadece boyu değil aynı zamanda cilt pigmentasyonu, kilo / BMI, lipid metabolizması, zeka ve kardiyovasküler hastalık gibi diğer karmaşık özellikleri de analiz ettiler. Radboudumc’tan Mihai Netea, “Genel olarak, bu özelliklerin bazılarında Neolitik Devrimden önce ve sonra, sanki evrimsel süreçlerin hızlanması varmış gibi net bir değişiklik görüyoruz.” diyor.
Neolitik, genellikle Neolitik Devrim olarak adlandırılan insani gelişimde önemli bir dönemdi. Göçebe avcı-toplayıcılar yavaş yavaş ortadan kaybolurken, yerini yerleşmiş çiftçiler aldı, bu da tamamen farklı bir yaşam tarzı, diyet değişikliği ve farklı sosyo-kültürel geleneklerle sonuçlandı.
Boy, ten rengi, kolesterol
HZI’de araştırmacı olan Yang Li: “Bu geçiş döneminde, sadece vücut boyumuzda değil, ten renginde de net bir değişiklik bulduk. Örneğin Avrupalılar, koyu ten rengini oldukça uzun bir süre korudular ve bu dönemde gerçekten renkleri açıldı. Bu, Orta Doğu’daki popülasyonlardan daha az pigmentli cilde sahip olan göçten kaynaklanıyor olabilir. Metabolizmada rol oynayan birçok gende ve kardiyovasküler hastalık riskinde çok az değişiklik gördük, ancak bariz bir istisna dışında. Genellikle ‘iyi’ kolesterol olarak adlandırılan HDL kolesterol belirgin bir düşüş gösteriyor. Bu, ateroskleroz riskini artırıyor ama zekâ ile de bir bağlantısı var.” diyor.
Zekâ
HDL kolesterolde azalma ile koroner arter hastalığının gelişmesine yol açan genetik faktörlerde bir değişiklik vardı. Bu, şu soruyu gündeme getiriyor, bu düşük HDL-kolesterol konsantrasyonunun evrimsel avantajı nedir?
Li: “Belki de bu, bilişsel işlevlerin gelişimindedir, çünkü kolesterol beynin gelişimi ve işleyişi için temel oluşturur. Kolesterol metabolizmasındaki polimorfizm adı verilen genlerdeki bazı minimal değişiklikler bilişsel işlevlerle ilişkilendirilirken, HDL ve LDL seviyelerindeki değişiklikler zeka, öğrenme ve hafızadaki değişikliklerle ilişkilendirilir. Bunlar kanıt değil hipotezlerdir, ancak karmaşık insan özelliklerinin gelişimini etkileyebilecek faktörleri araştırdığımız bu araştırmanın önemini gösteriyor.” diyor.
Günümüz için faydalı
Avrupalıların geçmişindeki insan özelliklerinin değişimine ilişkin bu evrimsel araştırma, bugün için de yararlı olabilir. Netea: “Bu çalışma, çağdaş insanların fizyolojisini anlamamıza yardımcı oluyor ve halk sağlığı önlemlerini belirli nüfuslara daha iyi uyarlayabiliyoruz. Örneğin araştırma, Asya popülasyonlarının, Avrupa popülasyonlarına kıyasla daha düşük bir BMI’de metabolik ve kardiyovasküler komplikasyon riskinin arttığını gösterdi. Bunu önleme stratejilerinde dikkate alabiliriz. Sosyal ve kültürel alışkanlıklardaki, yeme davranışlarındaki ve çevresel faktörlerdeki büyük değişikliklerin eşlik ettiği kitlesel kırsal-kentsel göçe bakın. Önemli insan fizyolojik özellikleri, insan özellikleri ve genleri üzerindeki evrimsel baskılar ve modern toplumlardaki insan hastalıkları için ne anlama gelecektir?” diyor.
Radboud University Medical Center. 6 Nisan 2022.
Makale: Kuijpers, Y., Domínguez-Andrés, J., Bakker, O. B., Gupta, M. K., Grasshoff, M., Xu, C. J., … & Li, Y. (2022).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >