Blog
Permiyen devri sonundaki kitlesel yok oluş, dinozorların ve memelilerin evrimi
Permiyen devri sonundaki kitlesel yok oluş, dinozorların ve memelilerin evrimi...
Permiyen devrindeki yok oluştan sonra Tetrapodların yeniden toparlanma süreçlerindeki değişim dinozorların ve memelilerin evrimine olanak sağladı.
250 milyon yıl önce Permiyen devrinin sonunda gerçekleşen kitlesel yok oluş aynı zamanda Dünya’nın başına gelen en büyük felaketlerden biri. Deniz canlılarının % 96’sını ve karada yaşayan omurgalıların % 70’ ini yok eden bu olay, dinozorlar ve memelilerin evrimi için yeni habitatların oluşmasına neden oldu.
Alberta’nın Calgary kentinde gerçekleşen Omurgalı Paleontolojisi Derneğinin toplantısı sırasında sunulan yeni bir araştırma süper kıta Pangea’nın güney kesiminin farklı bölgelerinde, karada yaşayan omurgalı hayvanların yeniden toparlanma (recovery) durumlarını karşılaştırıyor. Sunucu Brandon Peecook, “Dünya tarihi boyunca meydana gelmiş en büyük kitlesel yok oluştan sonra toplanan farklı ekosistemleri çalışarak, memeliler ve dinozorlar gibi önemli soyların (lineages) ilk üyelerinin ortaya çıktığı ekolojik ve coğrafik şartları kurgulayabiliri”” diyor.
Güney Afrika’daki Karoo havzası Permiyen devri sonunda gerçekleşen kitlesel yok oluş sırasında karada yaşayan omurgalıların yok oluşunun uzun zamandır çalışıldığı yerlerden biri. Bu coğrafik alan kitlesel yok oluş ve yok oluş sonrası yeniden toparlanma (recovery) ile ilgili kesintisiz bir veri kaynağı niteliğinde.
Farklı bölgelerdeki omurgalıların yeniden toparlanma süreçlerini karşılaştırmak için Peecook, Zambia ve Tanzanya’ daki diğer fosil topluluklarıyla çalıştı. Peecook, “Pangea’ daki hayvan topluluklarının benzer olacağını umuyoruz, fakat Permiyen devri sonundaki kitlesel yok oluşun ardından merak uyandırıcı şekilde eş zamanlı ekosistemler birbirinden oldukça farklıdır” diyor.
Permiyen devrinin sonunda gerçekleşen kitlesel yok oluştan sonra organizmaların yeniden toparlanma süreçleri, Dünya üzerinde hem denizdeki hem karadaki yaşamın ne kadar dayanıklı olduğunu anlamak için son derece önemlidir. Kitlesel yok oluş olaylarının tekrarları ve sonrasında gerçekleşen yeniden toparlanma süreçleri, paleontolojinin evrim teorisine yaptığı en güçlü katkılarından biridir.
Kitlesel yok oluşların küresel olaylar oldukları kabul edilebilir, ancak tek bir bölgede yürütülen çalışmalar, zamanlama ve süreçte heterojenliği ortaya koyarak yok olma ve yeniden toparlanma anlayışımızı derinleştirir.
Peecock, Orta Triyas bölgelerinde incelenen organizmaların yeniden toparlanma evrelerinin çok farklı olduğunu keşfetti. Etçiller ve Archosaur ’lar Zambiya ve Tanzanya’da oldukça çeşitlidir ve geniş bölgelere yayılmış halde bulunurlar, ancak Güney Afrika’da nispeten nadir görülürler veya yokturlar. Zambiya ve Tanzanya’ da bulunan topluluklarının ekolojik çeşitlilik seviyeleri, Permiyen ekolojik çeşitliliklerine eşittir veya bu seviyeleri aşmaktadır, fakat Karoo Havzası’ndaki çeşitlilik daha azdır. Peecock, fosil kayıtlarının doğal ekosistemler üzerindeki büyük bozulmaların etkileri ve daha sonra gerçekleşen yeniden toparlanma süreçleri hakkında en iyi bilgi kaynağı olduğunu belirtiyor.
Çeviren: Serhat Sevgen
Kaynak: sciencedaily-www.evrimselantropoloji.org
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >