Antik Roma imparatorları kitle iletişim ve görsel propaganda ustalarıydı. Heykellerde, tablolarda ve sikkelerde temsil edilme biçimlerini oldukça özenli bir şekilde kontrol ettiler ve yüzleri, taşlara oyulmuş ya da altınlara basılmış halde Roma dünyasının her yerinde görülebildi.
Mermer heykellerde, tablolarda veya sikkelerde bu eski yüzlere baktığımızda, kusurlardan yoksun olan Roma imparatorlarının ideal bir temsilini görüyoruz.
Bu portreler mutlaka gerçekçi olmak için tasarlanmamıştı, bunun yerine imparatorun anısını yüceltmek için bireysel özelliklerini vurgulamak, onu güçlü, görkemli ve hatta tanrı gibi tasvir etmek önemliydi.
Bununla birlikte, İspanya’dan yetenekli bir sanatçı, ünlü Roma imparatorlarının heykellerini hiper gerçekçi bir tarzda yeniden yaratarak bu idealize edilmiş görüntüyü yeniden yapılandırmayı amaçlıyor.
“The Césares de Roma” projesi, klasik Roma heykellerinin gerçekçi versiyonlarını yaratarak, gerçekçilikle geçmişi hayata döndürmeyi amaçlıyor. Bu proje, Roma tarihinin en ünlü yüzlerinden bazılarının yepyeni bir şekilde yeniden tasarlanmasını içeriyor.
Proje web sitesine göre, bu proje; Roma’nın en kötü şöhretli isimlerinden dördüne odaklanıyor: Jül Caesar, Augustus, Caligula ve Nero.
Heykeller silikon dökümler kullanılarak özenle üretildi ve daha sonra yüz özellikleri boyalar ve gerçek insan saçı kullanılarak özenle uygulandı. Her saç, yüze ve kafaya dikilir ve daha sonra kesildi, bu da inanılmaz derecede gerçekçi bir etki yarattı.
Bu hiper-gerçekçi yaklaşım ile Roma imparatorları, Roma iktidarı, her şeye gücü yetme ve otorite için idealize edilmiş görüntüler olmaktan çıkıyor ve daha insani ve tanınabilir hale geliyor.
Jül Sezar (Julius Caesar)
Örneğin Jül Sezar’ın canlandırması, gür gri kaşları ve geriye çekilmiş bir saç çizgisi olan orta yaşlı bir adamı temsil ediyor. Kaşları hafifçe çatılmış ve bakışları odaklanmış, azimli bir hükümdar ve tecrübeli bir savaşçı izlenimi veriyor.
Canlandırmanın uyandırdığı karakter, Jül Sezar’ın karakteri hakkında modern fikirleri mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Kendisini Roma’da diktatör olarak ilan etmeden önce Galya’nın fethinden sorumlu iddialı bir askeri generaldi.
Senatörleri tarafından yapılan suikasti, MÖ 1. yüzyılda Cumhuriyetten İmparatorluğa geçişi katalize ederek, Roma tarihinde ikonik bir an olarak tarihe ve edebiyata yansıdı.
Augustus
Serinin ikinci heykeli Octavianus, Jül Sezar’ın varisi ve Roma’nın Caesar Augustus adı altında hüküm süren ilk imparatoru tasvir ediliyor.
MÖ 1. yüzyılda Roma tarihini karakterize eden çalkantılı savaşlar ve iç çekişmelerden sonra Augustus’un saltanatı ‘Pax Romana’ olarak adlandırılan göreceli barış ve uyum zamanı olarak görülüyordu. İdari reformları, Roma emperyal yönetiminin gündemini oluşturdu ve genellikle etkileyici, zorlu bir lider olarak kabul edildi.
Bu projede Augustus genç, temiz traşlı bir adam olarak gösteriliyor. Yine de bu heykel Augustus’un geliştirdiği kurnaz, pragmatik ve inatçı liderlerden birisi olduğunu çağrıştırıyor. Parlak mavi gözleri delici bir şekilde bakıyor ve kendi bildiğini yapmak için hiçbir şeyden vazgeçmeyecek önemli politik hükümdar izlenimini aktarıyor.
Caligula
Serinin üçüncü heykeli, MS 37’de imparator olan Caligula’yı tasvir ediyor. İmparatorluğu süresince yaptığı çılgınlıklarla ve acımasızlığı ile adından söz ettiren Caligula’nın elinde bulundurduğu güç, onun için bir zalimlik gösterisiydi.
Sayısız insan öldürdü ve kimisini küçük düşürücü uygulamalarla cezalandırdı. Vahşi hayvanları, ölüm cezası almış mahkûmlarla besliyordu. Bir atı konsül olarak atadı. Kendisini tanrı olarak ilan etti ve tapınakta bulunan heykeline o gün giydiği kıyafetlerin aynısını giydirdi. Halktan topladığı yüksek vergilerle kendisine villalar, çiftlik evleri inşa ediyor; Iulia Bazilikası’nın çatısından aşağıdaki insanlara para atıyordu.
MS 41’de Augustus anısına düzenlenen oyunların son gününde suikaste kurban gitti.
Nero
Serinin son heykeli imparator Nero’yu tasvir ediyor. Belki de en kötü şöhretli Roma imparatoru olan Nero, şehvetli alışkanlıkları, adaletsiz davranışları ve zalim yönetmi ile hatırlanıyor.
Bu projenin bir parçası olarak üretilen Nero heykeli, Nero’yu kızıl saçları ve incecik sakalı ve yoğun, kurnaz bir ifadeyle gösteren belki de en çarpıcı heykel.
Geçmişe yolculuk
Bu gerçekçi portreler, uzun süre önce yaşamış yöneticilerin karakterlerini başarıyla hayata geçiriyor ve resmi Roma heykelleri ve sikkelerinde görülen görkemli, tanrı benzeri kişilere karşı keskin bir tezat oluşturuyor.
Klasik heykellerden esinlenerek ve imparatorların fiziksel görünümü (örneğin, göz ve saç rengi) hakkında eski kaynaklardan gelen bilgileri kullansalar da, sanatçı her bir heykelin tarihsel olarak “doğru” bir imajı yarattığını iddia etmiyor.
Proje web sitesine göre, proje fikri “Roma klasik tarihini daha insani, gerçek ve modern bir perspektiften yayma” arzusundan esinleniyor.
Amaç, gerçekçi heykellerin izleyici ve geçmiş arasında empatik bir bağlantı oluşturduğu alternatif bir öğrenme biçimini teşvik etmek.
https://arkeofili.com/
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >