Blog

May20

Sanılanın Aksine Erkek Memeliler Dişilerden Daha Büyük Değil

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Cinsel DimorfizmCinsiyetDişiErkekMemeli



Sanılanın Aksine Erkek Memeliler Dişilerden Daha Büyük Değil

Yeni araştırma, biyolojide cinsiyet ön yargılarına dair artan farkındalığı aydınlatıyor olsa da ekip, çalışmalarının biyolojik cinsiyet ve boyut konularına son noktayı koymadığını belirtiyor.

 

Yaren Kırdök - www.arkeofili.com

 

400’den fazla türün incelenmesi, aslında dişilerin erkeklerle aynı boyutta hatta daha büyük olduğu birçok memeli olduğunu ortaya çıkardı.

 

 

Çalışmadaki memelilerin yüzde 39’unda olduğu gibi Doğu Afrika antiloplarında da dişiler ve erkekler birbirine yakın boyutlara sahip. C: Kaia Tombak

Aklınıza hantal deniz filleri veya devasa geyikler geliyor olsa da bu türlerin erkeklerinin büyüklüğü, bir kural olmaktan ziyade istisna teşkil ediyor. 400’den fazla tür üzerinde yapılan yeni bir analiz, aslında dişilerin erkeklerle aynı boyutta hatta erkeklerden daha da büyük olduğu çok daha fazla memeli olduğunu ortaya çıkardı.

Erkeklerin dişilerden daha büyük olduğu memelilere odaklanılması ve dişi memeliler hakkındaki geniş kapsamlı araştırma eksikliği, bu alandaki kavram yanılgısını tetikliyor olabilir.

Yeni araştırma, biyolojide cinsiyet ön yargılarına dair artan farkındalığı aydınlatıyor olsa da ekip, çalışmalarının biyolojik cinsiyet ve boyut konularına son noktayı koymadığını belirtiyor. Çalışma, memelilerin yalnızca yüzde 7’sini içeriyor; ileride daha çok türü kapsayan yeni çalışmalar, erkeklerin dişilerden daha büyük olduğunu da ortaya koyabilir.

Çalışmanın bulguları, Nature adlı dergide yayımlandı.

Boyut ve Cinsel Seçilim

En basit haliyle doğal seçilim, genlerin bir sonraki nesle geçirilmesidir. Bir hayvanın daha çok yavruya sahip olabilmesini sağlayan -daha yüksek doğurganlık veya daha uzun yaşam süresi gibi- her özellik, evrim geçirdikçe türe yayılır.

Boyut da bu özelliklerden bir tanesi. Daha büyük bir hayvan daha güçlü bir ısırma kapasitesine sahip olabilir ya da yeni besin kaynaklarına ulaşabilir; bu özellikler ona kendi türünden diğer bireylere kıyasla önemli hayatta kalma avantajı sağlar.

Hayatta kalma becerisi tabii ki önemli, fakat daha da önemlisi hayvanın bu genlerini bir sonraki nesle geçirebilmesi. İşte tam da burada cinsel seçilim devreye giriyor ve erkekler ile dişilerin üremek için hem kendi içlerinde hem de birbirleriyle olan mücadelesi şeklinde ortaya çıkıyor.

Özellikle de memeliler söz konusu olduğunda cinsel seçilimin önemi dişilerden ziyade erkekler için daha fazlaymış gibi düşünülüyor. Örneğin büyük bir erkek geyik, dişiler için savaştığı sırada kendisinden daha küçük rakiplerini çok daha kolay alt edebilir ve bu sayede daha çok üreme şansını elde edebilir.

Bu bilgilerin doğruluğu bazı memeliler açısından kanıtlanmış durumda. Örneğin erkek deniz fillerinin ve gorillerin boyutu, baskınlıkları ve üreme başarıları ile ilişkilendiriliyor.

 

Memelilerde vücut kütlesinin tahmini cinsel dimorfizm oranları. C: Kaia J. Tombak et al. 2024

Cinsel boyut farklılıklarına dair çalışmalar, şimdiye dek büyük ve etkileyici hayvanlara odaklanma eğilimindeydi. Örnek vermek gerekirse tüm memeli türlerinin yarısından fazlasını oluşturan kemirgenler ve yarasalar ise çok daha az sayıda araştırmanın konusunu oluşturuyordu.

Fakat bu çok az sayıdaki araştırmalar, birçok küçük memelinin dişisi ile erkeğinin birbirine yakın boyutlara sahip olduğunu gösteriyor. Hatta bazı durumlarda dişilerin erkeklerden daha büyük olduğu görülüyor. Tüm bunlara rağmen cinsiyetler arasında erkeklerin daha büyük olduğuna dair yaygın anlatım varlığını koruyor.

Bu inanışın haklı olup olmadığını anlamak isteyen araştırmacılar, memeli boyutlarına dair verileri kapsayan mevcut veri kümelerini incelediler. Bulguları, yaygın inanışın sanıldığı kadar kesin olmadığını ortaya çıkardı.

Cinsiyetler Arası Boyut Farklılıkları

429 adet memeli türünü karşılaştırdıktan sonra araştırmacılar, örnek olarak kullandıkları türlerin yüzde 45’inde erkeklerin daha büyük olduğunu keşfetti. Fakat bu erkekler çoğunluğu oluşturmuyordu çünkü hayvanların yüzde 16’sında dişiler daha büyükken geri kalanında cinsiyetler arası kayda değer bir farklılık yoktu.

Tabii bu veriler, gruptan gruba değişiklik gösteriyor; bazı türlerde cinsiyetler arası daha büyük boyut farklılıkları görülüyor. Örneğin yarasaların neredeyse yarısında dişiler erkeklerden daha büyükken tavşanlar ve yabani tavşanların yüzde 60’ında dişilerin erkeklerden daha büyük olduğu gözlemleniyor.

Bunların yanı sıra atlar, lemurlar, altın köstebekler ve tenreklerin dişileri ile erkekleri eşit boyutlara sahipti. Bu durum, memelilerin tür bakımından en zengin grubu olan kemirgenler için de geçerliydi.

Bazı gruplarda ise daha büyük erkekler baskınlık sağlıyor. Araştırmacılar; ayılar, kediler ve fokların da dahil olduğu etçillerde dişilerin erkeklerden daha büyük olduğuna dair bir kanıta rastlamadılar. Deniz filleri ise cinsiyetler arası farkın en çarpıcı örneğini sunuyor: Erkek deniz filleri, dişilerden ortalama üç kat daha ağır.

Bu, memeliler bakımından daha geniş bir örüntüyü yansıtıyor: Erkekleri daha büyük olan türlerde cinsiyetler arası boyut farklılıkları aşırılaşma eğilimi gösteriyor. Bu türlerde erkekler, dişilerden ortalama 1.3 kat daha büyük oluyor; dişileri daha büyük olan türlerde ise dişiler erkeklerden ortalama 1.1 kat daha büyük oluyor.

Grubun bulguları, dişi hayvanlara ve daha az etkileyici olan türlere verilen bilimsel dikkatin az oluşuna dikkat çekmekle birlikte cinsel seçilim hakkında soru işaretleri uyandırıyor. Örneğin karşı cinsle aynı boyuta sahip olmak herhangi bir avantaj sağlıyor mu? Daha büyük olmak her durumda iyi bir şey mi ve erkekler dişilerden daha büyük değilse kavganın yanı sıra başka mücadele şekilleri mevcut mu?

Daha başka birçok tür üzerinde yapılacak araştırmalar hem bu tür soruların yanıtlanması, hem bu çalışmanın sonuçlarının iyi ya da kötü doğrulanması, hem de cinsiyetlerin savaşı için boyutun ne derece önemli olduğunun ortaya koyulması bakımından büyük önem teşkil ediyor.


Natural History Museum. 13 Mart 2024.

Makale: Tombak, K. J., Hex, S. B., & Rubenstein, D. I. (2024

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için