Blog
Teotihuacan Kentinin Çöküşüne 5 Yıkıcı Deprem Yol Açtı
Araştırmacılar, savaş ve kıtlık gibi varsayımlarla bu dramatik nüfus düşüşüne neyin sebep olduğunu uzun zamandır merak ediyordu.
Zeynep Şoray - www.arkeofili.com
Teotihuacan’ın üç büyük piramidinin analizleri, kentin çok sayıda yıkıcı depremle sarsıldığını ve bunun da çöküşe yol açtığını gösteriyor.
Tüylü Yılan Tapınağı, Teotihuacan’da deprem hasarı belirtileri gösteren piramitlerden biri. C: Wikimedia Commons
Yeni bir araştırmaya göre, yaşanan büyük depremler zinciri, Aztek öncesi Mezo-Amerika kenti Teotihuacan’ın gerilemesine ve nihayetinde terk edilmesine yol açmış olabilir.
Günümüz Mexico City’sinin kuzeydoğusunda yer alan ve MÖ 150 ile MS 650 yılları arasında gelişen Teotihuacan, en parlak döneminde 100.000’den fazla nüfusa sahipti, ancak birkaç yüzyıl sonra bu sayı önemli ölçüde düştü.
Araştırmacılar, savaş ve kıtlık gibi varsayımlarla bu dramatik nüfus düşüşüne neyin sebep olduğunu uzun zamandır merak ediyordu. Ancak, şehrin ikonik piramitlerinden bazılarının yeni bir analizi, Teotihuacan’ın kabaca MS 100 ile 600 yılları arasında şehri sarsan beş mega deprem tarafından vurulduğunu ortaya koyuyor.
Araştırmanın başyazarı İspanya Jeoloji ve Madencilik Enstitüsü’nde deprem jeologu olan Raúl Pérez-López, “Mega depremler, şimdiye kadar belgelenmiş en korkunç sismik olaylar olarak öne çıkıyor. Bu depremler, Orta Amerika Çukuru (MAT) gibi subdiksiyon (kıtasal bir levhanın başka bir levhanın altına girmesi) bölgelerinden kaynaklanıyor. Bu depremleri farklı kılan şey, olağanüstü büyüklükleri ve diğer sismik olaylarla karşılaştırıldığında nispeten nadir meydana gelmeleri” diyor.
Perez-Lopez’e göre örneğin bir mega deprem o kadar güçlü ki, yaydığı sismik enerji yaklaşık olarak 32.000 Hiroşima nükleer bombasının açığa çıkardığı enerjiye eşdeğer. Japonya’da 2011 yılında daha yeni bir mega deprem de meydana geldi.
“Bir mega deprem sırasında böylesine şaşırtıcı bir enerjinin açığa çıkması, çevredeki bölgeler için yıkıcı sonuçlar doğurabilir ve bu da sismik olayların muazzam yıkıcı potansiyelini gösterir”
Çalışma için araştırmacılar, Tüylü Yılan Tapınağı, Güneş Piramidi ve Ay Piramidi de dahil olmak üzere Teotihuacan’ın üç piramidini, depremin arkeolojik etkileri veya güçlü yer sarsıntılarıyla ilgili hasar modelleri açısından analiz ettiler. Araştırmaya göre, sismik şokların şehri güneybatıdan kuzeydoğuya doğru sarstığı ve cephelerinde açık kanıtlar bıraktığı tespit edildi.
Üç piramit arasında belki de en savunmasız olanı, devasa andezit kaya taş bloklarında yer değiştirme ve kırılma izleri gösteren Tüylü Yılan Tapınağı’ydı. Araştırmacılar ayrıca dış merdiven bloklarının kırılmış köşelerini ve yerinden çıkmış blokları da tespit ettiler.
Her ne kadar araştırmacılar Mega depremlerden haberdar olsalar ve 2010 yılında yapılan bir çalışmada bunları araştırmış olsalar da, bu yeni çalışmaya kadar bunların neden olduğu hasarın tam boyutunu keşfetmemişlerdi.
Yazarlar, “Dikkat çekici bir şekilde, son yüzyılda Meksika’da büyüklüğü 8.6’yı aşan depremler Teotihuacan’ın altyapısını önemli ölçüde etkilemedi. Bu durum, bu antik alanda gözlemlenen belirli yıkıcı modellerin ortaya çıkması için olağanüstü güçlü depremlerin gerekliliğini vurguluyor” diyor.
Mega depremler karşısında kent sakinleri önlem olarak piramitlerini güçlendirmişlerdi.
“Teotihuacan sakinlerinin ilk müdahalesi, şehirlerindeki en büyük yapı olan Güneş Piramidi’ni gelecekteki depremlere karşı güçlendirmek amacıyla kuzey-güney ekseni boyunca takviye etmek oldu. Buna ek olarak, sismik faaliyetlerden zarar gören diğer unsurları da yeniden işlevlendirdiler ve kaldırdılar. İlginç bir şekilde, deprem hasarının en göze çarpan işaretlerinden birini gizlemeyi tercih ettiler: Tüylü Yılan Tapınağı’nın batı merdiveninin dönmesi ve yer değiştirmesi.”
“Bugün, depremlerin bu arkeolojik etkileri görünür olmaya devam ediyor ve antik uygarlığın dayanıklılığı ve uyum stratejileri hakkında değerli bilgiler sunuyor.”
Bununla birlikte, mimari değişiklikler bile şehri 7. yüzyılın sonunda, nüfusun keskin bir şekilde azaldığı ve jeopolitik gücün aniden kaybolduğu nihai terk edilişinden kurtarmaya yetmedi.
Perez-Lopez, “Yıkıcı bir depremin yol açtığı aksaklıklar bir toplumun sadece fiziksel temellerini sarsmakla kalmaz, aynı zamanda sosyal ve siyasi yapılarını da istikrarsızlaştırır. Böyle bir felaketin ardından toplumsal hoşnutsuzluğun kötü yönetilmesi, özellikle de etkili askeri ve kentsel altyapının yokluğunda, iç isyanları körükleyebilir. Bu da huzursuzluk için verimli bir zemin yaratarak komşu şehirler tarafından körüklenen isyanları tetikleyebilir ve mevcut gerilimleri daha da şiddetlendirebilir.” diyor.
Live Science. 24 Nisan 2024.
Makale: Pérez-López, R., Moragas-Segura, N., Elez, J., Silva et al. (2024).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >