Blog

May24

Ural Dilleri Doğu Baltık Bölgesine Sibirya’dan Geldi

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Antik DnaBaltıkDilGenetikSibiryaUral Dilleri



Ural Dilleri Doğu Baltık Bölgesine Sibirya’dan Geldi

Doğu Baltık’ta yapılan antik DNA çalışması, günümüzde Estonya ve Finlandiya’da konuşulan Ural dil ailesinin yaklaşık 2500 yıl önce Demir Çağına geçiş esnasında Sibirya’dan bu bölgeye doğru yaşanan gen akışıyla beraber gelmiş olabileceğini gösterdi.

Kuzey Estonya’da Tunç Çağı’na ait taş mezar mezarları. C: Terker (GNU FDL 1.2)

Doğu Baltık, yaklaşık MÖ 11.000 ila 10.000 yıl öncesindeki Paleolitik Dönemin sonlarında güney tarafına ve yaklaşık MÖ 9.000 yıl öncesindeki Mezolitik Dönem sırasında kuzey tarafına insanların gelmesinden beri çok çeşitli popülasyon değişimleri yaşadı. Kunda ve Narva kültürlerinden olan Mezolitik avcı toplayıcılar genetik olarak Batı avcı toplayıcılarına (WHG) oldukça benziyorlar. Neolitik dönem ile birlikte ise genetik yapılarında Doğu avcı-toplayıcıları atasal soyuna doğru bir kayma yaşandı.

Çiftçilik ise bu bölgeye  MÖ 2800 yıllarında Geç Neolitik Dönemin Karadeniz-Hazar (Ponto-Casipian) step kökenli İp Baskılı Seramik kültürü (Corded Ware Culture – CWC) ile geldi. Buna karşın Avrupa’nın genelinde ise Neolitik Döneme geçiş Egeli erken çiftçiler tarafından sağlanmıştır.

Bu çalışmada 15 Estonya Geç Bronz Çağı (MÖ 1250 – 400), 6 Roma öncesi Demir Çağı (MÖ 800/500 – MS 50), 5 İngriya Roma öncesi ve Roma sonrası Demir Çağı (MÖ 500 – MS 450) ve 7 Estonya Orta Çağ (1200 – 1600) dönemlerinden toplam 33 bireye ait yeni genomik veri oluşturuldu.

Çalışmada bulunan sonuçların grafiksel gösterimi C: Saag et al., 2019

Yapılan araştırma sonunda Bronz Çağından Demir Çağına geçiş esnasında Sibirya atasal soyuna ait gen akışının yaşandığı gösterildi. Bu genetik unsur günümüz kuzeydoğu Avrupalı Ural dillerini konuşan popülasyonların otozom ve Y kromozomunda bulunmakta. Bireylerin arkeolojik kontekste incelenmeleri doğrultusunda Volga-Ural bölgesinden güneybatı rotasını izledikleri görünüyor.

Bronz Çağından Demir Çağına geçiş dönemi ise aynı zamanda Ural (Fin) dillerinin Doğu Baltık’ta batıya varışı hakkındaki hipotezler ile örtüşüyor ve bu dillerin doğudan gelen Demir Çağı göçebeleri ile yayıldığı fikrini destekliyor.

Estonya, Tartu Üniversitesi’nden çalışmanın baş yazarı Lehti Saag, “Bronz Çağından Demir Çağına geçiş döneminin dilbilimciler tarafından öne sürülen Fin dillerinin çeşitlendiği ve Doğu Baltık bölgesine vardığı zamana denk geldiği için Sibiryalı atasal soyu bu bölgeye getiren insanlar aynı zamanda da Ural dillerini de beraberinde getirmiş olabilir.” diyor.

“Antik DNA ile çalışmak, modern popülasyonlarda gözlemlediğimiz genetik unsurların belli bir bölgeye ulaştığı zamanı nokta atışı ile belirlemeyi mümkün kılıyor. Yani geçmiş olayları modern genomlar üzerinden tahmin etmek yerine doğrudan geçmişte belli bir zaman diliminde yaşamış bireylerin DNA’sını analiz ediyoruz.”

Aynı araştırmada Bronz Çağı Baltık bireylerinin Geç Neolitik bireylerine ve modern Estonyalılara kıyasla daha çok Batı avcı toplayıcısı (WHG) atasal soyunu taşıdığını gösterdiler. Bunun yanı sıra daha çok günümüz Kuzey Avrupalılarıyla ilişkilendirilen açık renk göz, saç ve deri pigmentasyonu ve laktoz toleransı gibi fenotipik özelliklerin de Bronz Çağında Doğu Baltık’ta tespit edilebildiğini gösterildi.

Araştırmanın yürüten ve yayımlanan makalenin kıdemli yazarı olan Kristiina Tambets, “Doğu Baltık’tan Bronz Çağı bireyleri onlardan önceki Geç Neolitik bireylerine kıyasla avcı toplayıcı atasal soyunda ve aynı zamanda açık göz, saç ve cilt rengi, laktoz toleransı frekanslarında da bir artış gösteriyor.” diyor.

Araştırmacılar şu an Avrupa’daki Demir Çağı göçlerini daha iyi anlamak amacıyla çalışmalarını genişletiyorlar ve zamanda ileri gidip Orta Çağın genetik yapısına odaklanacaklarını söylüyorlar.


Phys. 11 Mayıs 2019.

Arkeofili

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için