Blog
Uşaklı Höyük 2018 Arkeoloji Kazılarının Buluntuları Masaya Yatırıldı
Uşaklı Höyük 2018 Arkeoloji Kazılarının Buluntuları Masaya Yatırıldı
Yozgat'ın Sorgun ilçesinin Taşlık köyü yakınlarındaki Uşaklı Höyük'te geçen yıl gerçekleştirilen arkeoloji kazılarda elde edilen bulgular masaya yatırıldı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Stefania Mazzoni, Hitit dilindeki çivi yazısı yazılı tablet parçalarının keşfinin, varlığı yerel kaynaklardan bilinen kutsal ‘Zippalanda’ kentiyle özdeşleştiğine vurgu yaptı.
Elde edilen seramik parçaların değerlendirilme çalışmaları devam ederken, Floransa Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Orta Anadolu'daki İtalyan Arkeolojik Misyonu Başkanı Prof. Dr. Stefania Mazzoni, Uşaklı Höyükte bulunan son bulguları değerlendirdi.
Geçen yıl iki anıtsal Hitit yapısının bölümleri oraya çıkarılmıştı
Prof. Dr. Mazzoni, Uşaklı Höyüğün, Hitit dönemine denk gelen milattan önce 3. milenyuma kadar uzanan bir yerleşim tarihine sahip olduğunu söyledi. Mazzoni, Hititlerin başkenti Hattuşaş'a çok yakın olan, Yozgat sınırları içinde bulunan Uşaklı Höyüğün, o dönemde kutsal bir bölge sayıldığını, burada tapınaklar bulunduğunu anlattı. Mazzoni, höyükte yürütülen kazılar sonucunda, biri aşağı kentteki bir tapınak, diğeri ise akropoldeki bir saray olmak üzere iki anıtsal Hitit yapısının bölümlerinin ortaya çıkarıldığını hatırlattı.
Bu iki ana yapı üzerindeki araştırma ve incelemeleri sürdürdüklerini kaydeden Mazzoni, bölgedeki kazı çalışmalarının da devam ettiğini bildirdi. Profesör Mazzoni, Yozgat'taki Uşaklı Höyük'ün, Başkent Hattuşa'nın çok uzağında olmadığını, son yıllardaki arkeolojik buluntuların, aşağı şehrin anıtsal tapınağını ve akropol sarayını aydınlatmak için adandığı, Hititler tarihi için çok önemli bir yer olduğuna dikkat çekti.
Mazzoni, Hitit dilinde çivi yazısı yazılı tablet parçalarının keşfi, Uşaklı'nın yerel kaynaklardan bilinen kutsal ‘Zippalanda’ kentiyle özdeşleşmesini doğrular nitelikte olduğuna da vurgu yaptı.
6 çivi yazılı tablet parçasından birinde Kumarbi efsanesinden bit öykü yer alıyor
Uşaklı Höyükte gerçekleştirilen arkeolojik araştırma ve kazı çalışmaları sırasında, üzerinde Hititçe yazılar bulunan, MÖ 14-13’üncü yüzyıla tarihlendirilen 6 çivi yazılı tablet parçası ele geçirildi. Buluntular arasında farklı türde belgelerin de yer aldığı tespit edildi.
Franca Pecchioli tarafından öne sürüldüğü üzere, bu çivi yazısı tabletlerden birisinin Kumarbi efsanelerinin parçası olan mitolojik bir metin içerdiği kaydedildi. Anadolu’nun güneyinde yer alan Kizzuwatna bölgesinden hayli güçlü bir şekilde etkilenen bir şenlik kapsamındaki tören etkinliklerden bahsedilen tablette yazılı metinde sözü geçen törenin, kraliçe ile Azu rahibi tarafından hizmetkârları Ninatta ve Kulitta ile birlikte hazır bulunan İştar onuruna gerçekleştirilmekte olduğu ifade edildi.
Hepatoskopi uygulamalarına ait tipik bir terminoloji içermekte olan bu metinde, diğerlerine kıyasla daha eski bir ifade tarzı kullanılması da dikkat çekti. Diğer tabletlerin ise, şehrin idaresi ile ilgili mektuplara ait olduğu, her ne kadar gönderen ve alıcının isimleri kaybolmuş olsa da, tabletlerin içeriği aynı toplumsal statüye sahip iki bireye ait bir selamlaşma tarzı kullandıkları, birbirlerine de ‘kardeşim’ şeklinde hitap ettikleri gözler önüne serildi.
kırmızı astarlı seramikler bulunmuştu
Uşaklı Höyük Sit alanı yüzeyinde ve arkeolojik katmanlarda ele geçirilen buluntular arasında en sıklıkla rastlanan grubun, seramik malzemelerden oluştuğu kaydedildi. Uşaklı kazıları sırasında, binlerce parçadan oluşan oldukça zengin, kendi içinde çeşitli bir tanısal seramik repertuvarı meydana getirildiği ifade edildi. Bakır Taş Çağı’nın sonu ile eski Bronz Çağı’na tarihlendirilen el yapımı en antik parçalar hariç olmak üzere, en iyi belgelendirilen seramik buluntular grubunun kırmızı astarlı seramikler, gündelik kullanıma özgü malzemeler, MÖ 2’inci ve birinci milenyuma tarihlendirilen, boyalı seramiklerden oluşmakta olduğu bildirildi. Yüzey üzerindeki birçok müdahale veya dekorasyon türü tekniğinden, Orta Tunç Çağı’ndan Geç Tunç Çağı’na ve Demir Çağı’nın büyük bir kısmını da içine alan uzun bir süre boyunca yararlanılmaya devam edildiğine dikkat çekildi.
www.ilerigazetesi.com.tr
ARKEOLOJİK HABER
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >