Blog

Oca20

Viking Çağı’nda Gömülmüş Üç Kadın: Takılar ve Özel Bir Sikke

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  KadınNorveçSkumsnesTakıViking



Viking Çağı’nda Gömülmüş Üç Kadın: Takılar ve Özel Bir Sikke

Bir madeni para ve bir broş ile tekstil parçaları. Geçtiğimiz yıl Norveç’in batı kıyısındaki Fitjar’da bulunan Skumsnes çiftliğinde bulunan eşyalar bunlardı.

 

Zeynep Şoray - www.arkeofili.com

 

Arkeologlar, Norveç’in batı kıyısındaki küçük bir kayalık tepede, Viking Çağı’ndan kalma zengin bir mezarlık alanı ortaya çıkardılar.

Bir madeni para ve bir broş ile tekstil parçaları. Geçtiğimiz yıl Norveç’in batı kıyısındaki Fitjar’da bulunan Skumsnes çiftliğinde bulunan eşyalar bunlardı.

Şimdi ise arkeologlar bu buluntuların Viking Çağı’na ait bir mezarlıkta bulunduğunu doğruladı. Arkeologlar, bölgede yaklaşık 20 mezar olabileceğini tahmin ediyor.

Bergen Üniversitesi Müzesi’nden Arkeolog Søren Diinhoff, “Birçok gömülen kişi değerli mücevherlerle süslenmiş. Böylesine iyi korunmuş eserlerle dolu bir mezarlık bulmak gerçekten dikkat çekici” diyor. “Araştırma açısından bu çok önemli bir bulgu”

Üç Kadın Mezarı Kazıldı

Bu sonbaharda üç mezar kazıldı. Mezarlar, Viking Çağı’nın erken döneminde, 9. yüzyılın ilk yarısında yaşamış üç kadına ait.

Bu dönemde, Skumsnes’te büyük bir çiftlik bulunuyordu. Muhtemelen, batı Norveç’teki bir yerel ya da bölgesel krala aitti. Dinhoff, “Kraliyet mülklerinin bir alt seviyesinde, Skumsnes gibi stratejik çiftlikler buluyoruz” diyor. Çiftliğin sahil boyunda bulunması, güvenli bir liman arayan yolcular için cazip hale gelmiş olabilir. “Kral adına geçen gemilere barınak sağlanmış ve bu muhtemelen ek gelir sağlamıştı” diye ekliyor.

Bu durum, mezarların neden daha yaygın olarak bulunanlardan daha zengin olduğunu açıklıyor.

 

Bir zamanlar 40’tan fazla boncuk ve 11 gümüş sikkeden oluşan bir mücevher. C: Bergen Üniversitesi Müzesi

46 Cam Boncuk ve 11 Gümüş Sikke

Kadınlardan biri, taşlarla kaplanmış doğal bir kaya yarığına gömülmüş. Bu, Viking Çağı’nda sahil boyunca insanların gömülmesi için alışılmadık bir yöntem değildi.

Bu kadının mezarında, Viking kadınlarının önlük elbiselerini tutturmak için kullandığı tipik oval broşlar ve diğer takılar bulundu. Takılardan bazılarının İngiltere veya İrlanda kökenli olduğu düşünülüyor.

Diğer kadın ise daha yüksek bir statüye sahipti. Onun mezarında taşlar bir tekne şeklinde düzenlenmişti ve taşların arasında tekne perçinleri vardı. Bu kadın, yaklaşık dört metre uzunluğunda bir tekne ile öbür dünyaya uğurlanmıştı.

Bu mezarda ayrıca oval broşlar, diğer takılar, 46 cam boncuk ve 11 gümüş sikkeden oluşan bir kolye bulundu.


Hedeby sikkeleri nadir bulunuyor. Bu sikke, Skumsnes’teki kadın mezarlarında bugüne kadar bulunan en dikkat çekici keşif. C: Adnan Icagic / Bergen Üniversitesi Müzesi

En Dikkat Çekici Buluntu

Bu sikkelerden biri, Hedeby veya Ribe adlı Danimarka Viking kasabalarından gelen çok nadir bir örnek. 9. yüzyılın ilk yarısında güney Danimarka’da üretilmiş. “Bu sikke burada bulunan en dikkat çekici buluntu olabilir” diyor Diinhoff. “Bu kış bu sikkenin dövmesini yaptıracağım.”

Diğer sikkelerin ise Carolingian gümüş paraları olduğu düşünülüyor. Bunlar da 9. yüzyılın ilk yarısına tarihleniyor ancak Frank İmparatorluğu’ndan geliyor. Bu durum, bu kadının kıta ile bağlantıları olduğunu gösteriyor.

“Bu iki kadın da Norveç dışındaki insanlarla bağlantılara sahipti. Bu tesadüf değil. Belki de yurtdışından geldiler ve yerel topluluğa gelin oldular” diyor Diinhoff.


Bu, arkeologların vulva taşı adını verdiği teknedeki taş. C: Bergen Üniversitesi Müzesi

Tekstil Üreticileri

Ancak, tekne mezarındaki kadın sadece güzel takılarla gömülmemişti. Mezarda ayrıca yün makası, keten tarağı, iplik eğirici ve dokuma kılıcı gibi tekstil üretimi için gerekli aletler bulundu. Arkeologlar, bu kadının çiftlikte tekstil işlerinden sorumlu olduğunu düşünüyor.

“Tekstil üretimi prestijliydi. Kaliteli giysiler üreten çiftlikler yüksek statüye sahipti” diyor Diinhoff. Son olarak, mezarda bronz bir anahtar bulundu. “Bu da onun evin reisi rolünü üstlendiğini gösteriyor” diye ekliyor.

Takılar Neden Üzerinde Değildi?

Mezarlarda hiçbir insan kalıntısı bulunmadı. Diinhoff, “Bu batı Norveç’in sorunu. Buradaki toprak kemik kalıntılarını yok ediyor” diyor.

Kadının mezarındaki cam boncuklar ve sikkeler, koyu renkli organik bir kütlenin üzerinde bulundu. Arkeologlar, bunların deri bir kesenin içinde olabileceğini düşünüyor. Ancak, kadın neden gömüldüğünde takılarını takmıyordu? Ya da kadın hiç gömülmedi mi? Arkeologlar, bu mezarın boş bir anıt mezar (cenotaph) olabileceğini öne sürüyorlar.


Mezarın içindeki kaya yarığında İrlanda veya İngiltere’den cam mozaik ve altın kaplama ile üçgen bir broş bulundu. C: Bergen Üniversitesi Müzesi

Ve bir başka detay daha var. “Bu küçük bir detay, ama inanılmaz ilginç” diyor Diinhoff. Tekne mezarının ortasında direği işaret eden bir taş vardı. Arkeologlar bu taşı çevirdiğinde, taşın bir ‘vulva taşı’na benzediğini gördüler – taş kadın cinsel organlarına benziyordu.

“Taşın bir kadını andırması tesadüf değil. Bu çok açık” diyor Diinhoff. Bu taş, mezarda gömülü olmayan kadını simgelemek için mi oraya yerleştirildi? Bu teori, burada neden bir iskelet üzerinde obje bulunmadığını açıklayabilir.

Beklenenden Daha Fazlası

Üçüncü mezar henüz tam olarak kazılmadı. Arkeologlar, ilk iki mezarda beklenenden çok daha fazla buluntuya rastladıkları için zamanları tükenmiş durumda.

Yine de 20 boncuk ve gümüş kaplama bir takıya ait kalıntılar dahil olmak üzere birkaç obje tespit edildi. Ayrıca iki yeni mezar daha belirlediler ve bölgede toplamda 20 kadar mezar olabileceğine inanıyorlar. Metal dedektörleri, birçok noktada sinyaller tespit etti.

“Mezarlık, turba tabakasının hemen altında yer alıyor. Sinyaller o kadar güçlü ki, broşların yerini neredeyse tam olarak belirleyebiliyoruz” diyor Diinhoff.


Üç kanatlı broşlar Viking Çağı’nda popülerdi. C: Bergen Üniversitesi Müzesi

Skumsnes’teki üç mezara ek olarak, Bergen Üniversitesi Müzesi’nden arkeologlar Stad belediyesindeki Berstad’da dört Viking Çağı mezarı kazdı.

Diinhoff, “Bir yıl içinde, normalde on yılda yaptığımızdan daha fazla Viking Çağı mezarı kazdık” diyor. Diinhoff’a göre aslında bu tür kazıların daha fazla olması gerekiyor. Viking Çağı mezarları, genellikle eşya içerdiğinden, tespit edilmesi oldukça kolay.

“Ancak insanlar bunları kendi arazilerinde bulduklarında genellikle sessiz kalıyorlar. Bu durum endişe verici bir sıklıkta yaşanıyor”

Birçoğu 50 Yıl İçinde Yok Olabilir

“Sonunda sahaya ulaştığımızda, çoğu zaman bir mezarın yıllar önce bulunduğunu ama basitçe sürülüp geçtiğini öğreniyoruz. Çok sayıda mezarı kaybediyoruz” diyor Diinhoff.

Böyle bir buluntunun incelenmesinin pahalı olduğu yönünde yanlış bir algı olduğunu, ancak bunun doğru olmadığını belirtiyor. Masrafları devlet karşılıyor.

Öte yandan, bazı mezarların el değmeden kalması faydalı olabilir. Diinhoff, “50 yıl içinde daha iyi yöntemler sayesinde bugün keşfedebildiğimizden daha fazlasını ortaya çıkarabiliriz” diyor.

Ancak aynı zamanda, birçok mezarın 50 yıl daha dayanamayacağını belirtiyor. Genellikle sığ bir şekilde yerleştirilmişler ve tarım arazilerinin sınırında bulunuyorlar.

“Metal dedektörleri bazen normalde koruyabileceğimiz mezarları kazmamıza neden oluyor. Ancak metal dedektörleriyle bulduğumuz pek çok şey birkaç yıl içinde yok olmadan önce kurtarılabilir” diyor.

Dekorasyon ve para birimi olarak sikkeler

Hedeby sikkesi heyecan verici bir buluntu olarak tanımlanıyor. Oslo Üniversitesi’nden Viking Çağı uzmanı arkeolog Unn Pedersen, bu tür paraları ve dönem mücevherlerini inceliyor.

Pedersen, “Boncuk kolye üzerindeki bir gümüş madeni para, Viking Çağı’nın bir geçiş dönemi olduğunu gösteriyor” diyor. Bu dönemde yeni bir ticaret biçimi gelişirken, İskandinavya’da hala hediye değişimi baskındı. Bu nedenle, bu döneme ait gümüşler çeşitli şekillerde bulunuyor.

“Buradaki kadın için bu gümüş madeni para bir mücevher olarak daha büyük bir değere sahip olabilirdi. Kimliğini ve ait olduğu ağı anlatan bir hikaye taşıyordu” diyor Pedersen.

“Bu gümüşün anlamı üzerinde süregelen bir müzakere vardı. Bu durumda, bir madeni para mücevhere dönüştü ve bir mezara gömüldü. Ancak kolaylıkla kesilip ödeme aracı olarak da kullanılabilirdi” diye ekliyor.

Tipik Zengin Kadın Mezarları

Mezardan çıkan başka bir mücevher de aslında farklı bir şeydi. Carolingian kılıç kemeri bağlantısı, üçlü bir broşa dönüştürülmüştü.

“Bu, Fransa’dan gelen askeri ekipmanların İskandinavya’da mücevhere dönüştürüldüğünü gösteriyor” diyor Pedersen. “Başlangıçta, bu tür bağlantılar burada olduğu gibi yeniden kullanıldı ve dönüştürüldü. Ancak zamanla bu tasarımdan ilham alan mücevherler yerel olarak üretilmeye başlandı” diye ekliyor.

Üçlü broşlar, Viking Çağı boyunca kadınlar arasında popüler hale geldi. İlk tasarımlar, Carolingian bağlantılarındaki bitki motiflerini taklit etti, ancak zamanla İskandinavya’da daha çok sevilen hayvan motifleri baskın hale geldi.

Pedersen’e göre, Skumsnes mezarları, Viking Çağı’na ait zengin kadın mezarlarının tipik örnekleri; bu mezarlar, genellikle mücevher ve tekstil araçlarının bir kombinasyonunu içeriyor. “Eğer elit bir tabakanın üyesi değillerse, bu kadınlar kesinlikle sosyal ve ekonomik hiyerarşide oldukça üst sıralarda yer alıyorlardı” diyor.

Arkeolog, tekstil araçları ve mücevherlerin kadın rollerine işaret ettiğini, ancak aynı zamanda dönemin gerçekliğini de yansıttığını belirtiyor. Artan ticaret ve yelkenler ile tekstillere olan talep, kadınlara fırsatlar sundu.

“Tekstil çalışmaları sayesinde, kadınlar Viking Çağı’nın erken döneminde servet biriktirebiliyordu” diyor.


Science Norway. 17 Aralık 2024.

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için