Blog
Yeni Gine Megafaunası 20.000 Yıl Önceye Kadar Yaşamış
Prideaux, megafaunal yok oluş zaman çizelgeleriyle ilgili birçok genel varsayımın, yardımcı olmaktan çok zararlı olduğunu söylüyor.
Buket çağlayan - www.arkeofili.com
Bir zamanlar Papua Yeni Gine Dağlık Bölgesi’ndeki ormanlarda dört ayak üzerinde dolaşan dev bir kanguru, 20.000 yıl öncesine kadar hayatta kalmış olabilir. Bu tarih, Avustralya anakarasındaki büyük gövdeli megafaunanın neslinin tükenmesinden çok sonraya denk geliyor.
Papua Yeni Gine megafaunasının bir illüstrasyonu. C: Peter Schouten
Avustralya Ulusal Üniversitesi arkeologları ve yerbilimcileriyle birlikte çalışan Flinders Üniversitesi paleontologları, Papua Yeni Gine’nin ilgi çekici doğal tarihini daha iyi anlamak amacıyla, Chimbu Eyaletindeki zengin Nombe Kaya Barınağı fosil sahasındaki megafauna kemiklerini yeniden incelemek için yeni teknikler kullandılar.
Yeni analizler, kemiklerin tarihlerini ortaya koydu ve soyu tükenmiş thylacine (Tazmanya kaplanı) ve panda benzeri bir keseli hayvan (Hulitherium tomasettii) dahil olmak üzere, birçok büyük memeli türünün, muhtemelen yaklaşık 60.000 yıl önce, insanlar ilk geldiğinde Papua Yeni Gine dağlık bölgesinde hala yaşadığını gösteriyor.
Dikkat çekici bir şekilde, soyu tükenmiş iki büyük kanguru türü, iki ayak üzerinde zıplamak yerine dört ayak üzerinde sıçrayan da dahil olmak üzere, bölgede 40.000 yıl daha varlığını sürdürmüş olabilir.
Archeology in Oceania dergisinde yayınlanan yeni çalışmanın ortak yazarlarından Tim Denham, “Bu megafaunal türler gerçekten de Papua Yeni Gine dağlık bölgesinde, Avustralya’daki eşdeğerlerinden çok daha uzun süre hayatta kaldıysa, bunun nedeni insanların Nombe bölgesini nadiren ve 20.000 yıl öncesine kadar az ziyaret etmeleri olabilir.” diyor.
“Nombe kaya sığınağı, Yeni Gine’de on binlerce yıldır insanlar tarafından iskan edildiği bilinen tek yer ve çoğu Yeni Gine’ye özgü soyu tükenmiş megafaunal türlerin kalıntılarını koruyor.”
İlk olarak 1990 yılında Papua Yeni Gine dağlık bölgesinde saha çalışmasına başlayan Denham, “Yeni Gine, eskiden daha geniş olan Avustralya kıtasının ‘Sahul’ olarak adlandırılan ormanlık, dağlık, kuzey kısmı. Ancak fauna ve insanlık tarihi hakkındaki bilgimiz, Avustralya anakarasına kıyasla oldukça zayıf.” diyor.
1979’da Avustralya Ulusal Üniversitesi tarafından Nombe kaya sığınağında yönetilen erken saha çalışması sırasında çekilen bir fotoğraf. C: Barry Shaw (ANU) / Archaeology in Oceania journal.
Flinders Üniversitesi Paleontoloji Laboratuvarı’ndan çalışmanın ortak yazarı Profesör Gavin Prideaux’a göre, yeni Nombe çalışması, daha önce paleontologlar tarafından 2015’te Journal of Quaternary Science’da yayınlanan Kanguru Adası’ndaki benzer kanıtlarla tutarlı. 2015 çalışması da megafaunal kanguruların kıtanın daha az erişilebilir bazı bölgelerinde yaklaşık 20.000 yıl öncesine kadar varlıklarını sürdürmüş olabileceğini gösteriyordu.
Prideaux, megafaunal yok oluş zaman çizelgeleriyle ilgili birçok genel varsayımın, yardımcı olmaktan çok zararlı olduğunu söylüyor.
Profesör Prideaux, “Avustralya ve Yeni Gine’deki tüm megafaunal türlerin 40.000 yıl önce neslinin tükendiği genellikle varsayılsa da, bu genelleme çok fazla gerçek kanıta dayanmıyor. Bu varsayım, insanlar ilk geldiğinde kıtada yaşayan düzinelerce büyük memeli, kuş ve sürüngenlere tam olarak ne olduğunu çözmede muhtemelen yardımcı olmaktan daha zararlı.” diyor.
Papua Yeni Gine dağlık bölgesindeki Nongefaro, Pila ve Nola topluluklarının yakınında bulunan Nombe kaya sığınağı, tarih öncesi zamanlarda göçebe Dağlık halk grupları tarafından nadiren ziyaret edilmiş olmalıydı.
Gizli kaya sığınağı ilk olarak 1960’larda arkeologlar tarafından kazıldı, ancak saha çalışmasının en yoğun aşaması 1971 ve 1980’de, aynı zamanda en son makalenin yazarı olan arkeolog Dr. Mary-Jane Mountain tarafından yapıldı. Mountain’ın ilk araştırmaları, Nombe bölgesinin ilk ayrıntılı tanımını ve yorumunu sağladı ve Papua Yeni Gine dağlık bölgesinin insanlık tarihine dair anlayışımızı şekillendirmede çok önemli bir rol oynadı.
Profesör Denham, “Mary-Jane başlangıçta, bölgedeki megafaunanın insan kolonizasyonundan sonra onlarca bin yıl boyunca hayatta kalabileceğini varsaymıştı, ancak bu ancak arkeoloji, tarihleme ve paleontoloji biliminde yeni tekniklerin ortaya çıkmasıyla doğrulandı.” diyor.
Flinders University. 7 Ekim 2022.
Makale: Gavin J. Prideaux et al. (2022).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >