Blog
1600 Yıl Önce Karayipli Çocuklar Toplayıcılıkta Etkindi
1600 Yıl Önce Karayipli Çocuklar Toplayıcılıkta Etkindi
Arkeologlar, Virjin Adaları’ndaki bir alanda bulunan binlerce kabuğun, besin arayan antik Saladoid çocuklarının kanıtı olduğu sonucuna vardı.
Araştırmacılar, uzun bir süredir Karayip arkeolojik alanlarında buldukları salyangoz ve istiridye kabuklarının diğer kaynakların yetersiz olduğu bir zamanda toplanmış ‘açlık zamanı yiyecekleri’ olduğunu düşünüyordu.
Şimdi ise yapılan bir çalışma, bu kabukların, MS 400 yıllarında, market alışverişine yardım eden çocuklara ait bir kanıt olabileceğini öne sürülüyor.
Araştırmacılar ABD Virgin Adaları’ndaki St. Thomas şehir merkezinde bulunan yerleşim yerinde, büyük olasılıkla kabuklu deniz hayvanlarını arayan antik Saladoid çocuklarının kanıtı olabilecek binlerce atılmış kabuk buldu.
Florida Doğa Tarihi Müzesi’ndeki Karayip Arkeolojisi bölümünün küratörü William Keegan, “Yetişkin yiyecek toplayıcıları tipik olarak eti çıkardıktan hemen sonra kabuklarını atar, bu yüzden sadece birkaç kabuk arkeolojik alana geri döner.” diyor. Ancak bu yerleşim yeri, kabuklarla kaplıydı.
Keegan, “İnsanların açlıktan ölmesi söz konusu değildi. Çocuklar, onların asgari geçimlerine anlamlı ve etkili bir katkıda bulunuyordu. Çocukları bu yerleşim yerindeki malzemelerde ve onların dağıtımında aktif bir eleman olarak düşünmemiz gerekir. Bu, arkeolojik alandaki koleksiyon hakkında tüm tutumumuzu değiştirir.” diyor.
Keegan, çocukların arkeologlar için şimdiye kadar çoğunlukla görünmez kaldığını söylüyor. Bu çalışma arkeolojik bağlamda çocuk işçiliğini belgeleyen ilk çalışma ve geçmişteki çocuklar ve onların topluluklarına katkılarını tanımlamak için önemli bir model oluşturuyor.
Keegan, “Çocuklar gerçekten de arkeolojinin dikkate aldığı en son grup, bir anlamda küçük yetişkinler olarak görülüyorlar. Şimdiye kadar çocukları tanımlama çabaları kötü yapılmış objeler, minyatürler ve oyuncaklar gibi nesneler üzerinde durularak yapılmış. Bu eksik bir bakış açısı.” diyor.
Çocukların yiyecek aramada, Saladoid halkı için bir yiyecek olan yumuşakçaları toplamak gibi bir rolleri olmuş olabilir.
Keegan, “Eğer anne-babanızın markete gitmesi gerekiyorsa siz de onlarla gitmek zorundasınızdır. Raftan şeker çekmekten daha fazlasını yapabiliyorsanız, o zaman çok daha yardımcı olursunuz.” diyor.
Ortalarda biriken kabuklar bir zamanların antik çöp yığınları olan kabuk ve tortu tepecikleri, Keegan’ın ekibinin kabuklu deniz hayvanlarının yerleşim yerine bilerek getirildiğine, yenilip kabuklarının atıldığına inanmasına yol açtı. Ekip aynı zamanda, arkeolojik alanlardaki kabuklu deniz hayvanlarının çocuklar tarafından toplanıp toplanmadığını belirlemeye yardımcı olacak yedi kriter geliştirdi.
Keagan, çocuklar tarafından toplanılan kabuklu deniz hayvanlarının çeşidi ve boyutları sayesinde kolayca tespit edilebildiğini söylüyor:
“Çocuk toplayıcılar genelleyici olma eğilimindedir, yani ayrım gözetmeksizin küçük kabukları toplama ihtimalleri daha yüksektir. Bu araştırma, bir yerleşim yerinde yüksek miktarlarda bulunan küçük, taşınması kolay ve düşük verime sahip yumuşakçaların bulunmasının çocuk toplayıcıların varlığını göstereceğini ileri sürüyor.”
“Birisi bir biyoloji öğrencisi göndermiş ve “Her şeyi topla.” demiş gibi. Bunların elbette hepsini bir kovada toplayabilirsiniz ve bundan size iyi bir yemek olur. Ancak, belirli salyangoz ve istiridye çeşitlerini toplayarak belli bir besinsel karşılık elde edilebileceklerini bilen yetişkinler için bu gerçekten de küçük olan besin kaynaklarına odaklanmak zaman kaybı olacaktır.” diyor Keeagan.
Son zamanlarda yapılan inşaat, yerleşim yerinin büyük bölümünü olumsuz etkiledi ve araştırmacılar orada bir zamanlar olanların ancak anlık bir görüntüsüne ulaşabilecek kadar kazabildiler.
Karayipler arkeolojide büyük ölçüde çalışılmamış bir alan olduğundan Keegan ve ekibinin elinde, Saladoidlerin yaşam tarzlarının nasıl olduğunu resmetmek için çok az sayıda etnografik tasvir vardı. Onlar da bulgularını, yiyecek arama alışkanlıkları ve uygun kaynakların bin yıl boyunca neredeyse hiç değişmediği Pasifik Adaları’ndaki mevcut araştırmalarla karşılaştırmayı seçtiler.
Keegan, “Bu, doğrudan bir uygulama değil. Canlı popülasyonda gördüklerimizin arkeolojik popülasyonda gördüklerimizle tutarlı olduğunu gösteren bir analoji.” diyor.
Kanıtlar, Saladoid halkının yaptığı şekilde hep birlikte yemek aramanın bugün hala Pasifik Adaları’nda görülen pratiklerle benzer olduğunu ortaya koyuyor. Saladoid halkı , anayerli bir toplumdu, yani ailevi soy kadınlar üzerinden takip ediliyordu ve erkekler çoğunlukla günlük yaşamın dışındalardı.
Keegan, “Kadınlar, çocuklarıyla birlikte sık sık uzaklara bir şeyler toplamaya giderdi. Topluluk bir bütün halinde iş yapardı. Yaklaşık 15 yaşından itibaren çocuklar yetişkinlerin faaliyetlerine tam olarak dahil edilirdi.” diyor.
Keegan’ın çalışması, bazı yönlerden çocukların gerçekten de bir takım görevlerde bir yetişkinden daha iyi olduklarını ortaya koyuyor. Yetişkinler daha derin sulardan daha büyük kabuklu deniz hayvanları toplamaya odaklanırken, çocuklar yetişkin parmaklarıyla tutulması zor olan daha küçük kabuklu deniz hayvanları için sığ bölgeleri araştırabiliyordu.
Keegan, “Çocuklar hayatın içinde gibiydiler. Çocukların geleneksel toplumlarda ihtiyaç duydukları aynı şeyler temelde, bugün bizim onları sağlıklı ve yararlı yetişkinler olarak büyütmemiz için hala ihtiyacımız olan şey. Aslında çocukların küçük hayvanları evcil hayvan olarak toplaması da az rastlanır bir durum değil.” diyor.
Söz konusu yer St.Thomas’ın ana caddesi üzerinde yer aldığından, Keegan ve ekibi keşiflerini kenardan izleyen seyirciler eşliğinde gerçekleştirebiliyor.
Keegan, “Sıradışı olduğunu düşündüğüm şey, yolun alanı kapatması. Boruların altında her şey tamamıyla sağlam durumda. Arkeologlar etrafı çitlerle çevrili bir yerdeler, gün boyu insanlar çitlerin yanına geliyorlar ve biz de onlara elimizde var olan şeyleri gösteriyoruz. Ama bunların hepsi, bunun bir parçası. Biz insanların yaptığımız şey hakkında heyecanlanmalarını istiyoruz.” diyor.
Keegan yapılan kazının farklı disiplinlerden birden fazla uzmanı içerdiğini ve bunun ekibin bulgularına daha geniş bir bakış açısı kazandırdığını söylüyor. Ekip, St. Croix Arkeoloji Derneği’nin ve proje işbirliğinin kurucu üyesi David Hayes tarafından toplandı.
Keegan, “Bu bizim için her zaman, parçaları birbirine uydurmaya çalıştığımız yeni bir puzzle gibi. Bu projenin asıl zevklerinden biri, içimizde her alandan uzmanlar olmasına rağmen, hepimizin sahada birlikte olmasıydı. Sorunlar üzerinde hepimiz birlikte çalışıyorduk, bir şeyler hakkında konuşuyorduk ve sadece bir arkeolojik materyalin dar noktasına odaklanmak yerine neler olup bittiğini geniş bir resim içinde görüyorduk.” diyor.
Florida Museum of Natural History. 26 Mart 2019.
Arkeofili
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >