Blog

Mar6

1600 Yıl Önceki Salgın, Afrika’da Nüfus Çöküşüne Neden Oldu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  BantuHastalıkKongoPopülasyonSalgın



1600 Yıl Önceki Salgın, Afrika’da Nüfus Çöküşüne Neden Oldu


Yeni araştırma, Kongo yağmur ormanlarındaki Bantu topluluklarının 1600 ila 1400 yıl önce büyük bir nüfus çöküşüne maruz kaldığını gösteriyor. Muhtemelen uzun süren bir salgın nedeniyle olan bu çöküş sonrası yeniden yerleşim, 1000 yıl öncesine kadar başlamadı.

 

Kongo yağmur ormanının güneyindeki Bantu yaşayanlarının ilk yerleşim yerleri için kanıt arayışı, BantuFirst projesinin bir parçası olarak Mukila’da arkeolojik kazılar. C:Dirk Seidensticker

 

Bu bulgular, günümüzdeki en az yedi Afrika ülkesinin (Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeri, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Ekvator Ginesi ve Angola) nüfus tarihini revize ediyor. Bantu topluluklarının Orta Afrika’ya yerleşmesinin yaklaşık 4.000 yıl öncesinden transatlantik köle ticaretinin başlamasına kadar devam eden bir süreç olduğu yönündeki yaygın inanca da meydan okuyor. 

Dekolonizasyon, Afrika kültürel mirasının iade edilmesi ve ırkçılık karşıtlığı ile ilgili devam eden tartışmalar, bölgenin uzun ve olaylı tarihinde nispeten kısa bir dönem olsa bile Orta Afrika’nın Avrupa kolonizasyonuna olan ilgiyi de tazeledi.

Modern insanlar, Avrupa’da gözükmeden on binlerce yıl önce Orta Afrika savanlarında yaşadılar. Ayrıca, geçtiğimiz günlerde yayınlanan bu çalışmada da gösterildiği gibi, Kongo yağmur ormanlarında atalarımız ilk Avrupa seferi olmadan çok önce birçok zorluğun üstesinden geldi. 

Disiplinler arası benzersiz araştırma yöntemi

Sömürge öncesi Orta Afrika’da insan göçü, dil yayılımı, iklim değişikliği ve erken tarım arasındaki bağlantıları inceleyen disiplinler arası araştırma projesinin parçası olarak, bu çalışma insan aktivitesi ve demografik dalgalanmanın bir göstergesi olarak mevcut tüm arkeolojik radyokarbon tarihlerinin kapsamlı bir analizini, sosyo-ekonomik kalkınmanın bir temsilcisi olarak çanak çömlek stillerinin çeşitliliği ve dağılımının kapsamlı bir analiziyle birleştiriyor. Bu tam tarihlenmiş arkeolojik kayıtlar, Kongo yağmur ormanlarındaki Bantu topluluklarının eski yerleşim tarihine yeni bir bakış açısı kazandırmak için bu çalışmada genetik ve dilbilimsel kanıtlarla da karşılaştırıldı. 

Araştırmanın yazarlarından arkeolog Dirk Seidensticker’a göre, bu çalışmada geliştirilen çoklu yaklaşım, Kongo yağmur ormanı ve komşu bölgelerdeki 726 alandan elde edilen 115 çanak çömlek stiliyle bağlantılı 1149 radyokarbon tarihini kullanması açısından hem ampirik kanıt hem de bilimsel yöntem açısından benzersiz

‘’Bu üç tür arkeolojik veri setini bu kadar büyük ölçekte ve bu kadar uzun bir zaman aralığı için entegre eden ve Orta Afrika’da daha yoğun iki dönem insan faaliyetinin MS 400 ile 600 arasında yaygın bir nüfus çöküşüyle ayrıldığını gösteren ilk biziz.”

“Böylelikle, genellikle Erken Demir Çağı ve Geç Demir Çağı olarak bilinen, her biri ilk önce yaygın bir genişleme evresinde geçen ve ardından daha birçok yerel çanak çömlek stili ile bir bölgeselleşme evresinden geçen farklı çanak çömlek stilleri ile karakterize edilen dönemleri net bir şekilde tasvir edebildik. Çömlekçilik, kültürel mirasın zamanın tahribatından kurtulan birçok maddi unsurundan biri olduğudan, bu Orta Afrika arkeolojisi için önemli bir adım.’’ 

Tartışmalı Bantu yayılımı hakkında yeni bilgiler

Bantu insanlarının Nijerya ile Kamerun arasındaki sınırdaki anavatanlarından doğu ve güney Afrika’ya yaklaşık 4.000 yıl önce başlayan yayılımı, büyüklüğü, hızlı temposu ve çoklu eko bölgelere adaptasyonu nedeniyle dünyada benzersiz. Bu yayılımın, kıtanın dilbilimsel, demografik ve kültürel peyzajı üzerinde önemli bir etkisi oldu. Bantu dilleri Afrika’nın en büyük dil ailesini oluşturur: yaklaşık 3 Afrikalıdan biri, bir veya birkaç Bantu dili konuşur. 

Tarihsel dilbilimci Koen Bostoen, Afrika tarihinin en tartışmalı konularından biri olan Bantu yayılımını yeniden düşünmeye sevk eden bu yeni anlayışlardan heyecan duyduğunu söylüyor.

“Afrika’nın Bantu dillerini konuşan toplulukları tarafından sömürgeleştirilmesi genellikle tek, uzun vadeli ve sürekli bir makro olay olarak görülüyor. Bugünün Bantu konuşanlarını, yaklaşık 2.700 yıl önce yağmur ormanlarına ilk yerleşenlerin doğrudan torunları olarak görme eğilimindeyiz. Aynı şekilde, günümüzün Bantu dillerinin doğrudan ilk yerleşimcilerin atalarının dillerinden geliştiğini düşünüyoruz.”

“Bununla birlikte sonuçlarımız, Bantu konuşanlarının Erken Demir Çağı topluluklarının bu ilk dalgasının, MS 600’de Kongo yağmur ormanlarının tamamından büyük ölçüde yok olduğunu gösteriyor. Bu bölgedeki Bantu dilleri, önceden düşünülenden neredeyse 1000 yıl daha genç olabilir. Bilimsel olarak konuşursak, bu Afrika’nın tarihini yeniden inşa etmek için dilsel verileri kullanmamıza yeni zorluklar getiriyor. Daha genel olarak çalışmamız, Afrika toplumlarının transatlantik köle ticareti ve Avrupa kolonizasyonundan çok önce ciddi felaketlerle karşı karşıya olduğunu ve bunların üstesinden gelme direncine sahip olduğunu gösteriyor. Bu umut verici.”

Nüfus çöküşünün nedeni uzun süreli bir salgın mı?

Paleobotanist ve tropikal orman ekolojisti Wannes Hubau, MS 400-600 civarında şiddetli nüfus çöküşünün, bölgedeki daha yağışlı iklim koşullarıyla çakıştığını ve bu nedenle uzun süreli bir salgın ile desteklenmiş olabileceğini vurguluyor.

‘’Kongo yağmur ormanlarındaki keskin demografik düşüş ile hem Roma İmparatorluğu’nun hem de Etiyopya’daki Aksum İmparatorluğu’nun çöküşüne yol açan faktörlerden biri olarak kabul edilen Justinian Vebası (MS 541-750) arasındaki büyük tesadüflere dikkat çekiyoruz. Asya, Avrupa ve Afrika’da 100 milyona yakın insan ölmüş olabilir. Arkeolojik verilerimizde gözlemlenen nüfus çöküşünün gerçekten kalıcı bir hastalıktan kaynaklandığına dair kesin bir kanıtımız yok. Bununla birlikte, Justinian Vebası’na neden olan Yersinia pestis bakterisi, Orta Afrika’da uzun süredir varlığını sürdürüyor. Bugün hala DRC, Zambiya, Kenya ve Uganda’da bulunan belirli bir tür, Orta Afrika’da en az 300 yıldır hüküm sürüyor ve 14. yüzyıl Avrupasında Kara Ölüm’e neden olan soyla yakından ilişkili en eski canlı tür. Bu nedenle, uzamış bir veba salgınının, 5-6. yüzyıl Orta Afrika’da gözlemlenen bölge üstü nüfus düşüşü için makul bir hipotez olduğunu düşünüyoruz.’’ 

 

www.arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için