DURMUŞ GENÇ - Muğla'nın Yatağan ilçesindeki Stratonikeia antik kentine 1954 yılında dönemin başbakanı Adnan Menderes tarafından yaptırılan 54 çeşme korumaya alındı.
Eskihisar Mahallesi'nde bulunan Stratonikeia antik kenti, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alıyor ve Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler, Osmanlı ile Cumhuriyet dönemlerine ait eserlerin bir arada olduğu dünyadaki nadir yerlerden biri olarak dikkati çekiyor.
Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Stratonikeia antik kenti kazı başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karia bölgesinin en önemli kentlerinden biri olan Stratonikeia'nın, Anadolu'nun yerli halkları Karialılar ve Leleglere ait bir yerleşim yeri olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Söğüt, Helenistik, Roma, Bizans, Anadolu beylikleri, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde de önemini sürdüren, dünyanın en büyük mermer kenti olan Stratonikeia'nın "UNESCO Kültürel Miras Geçici Listesi"nde yer aldığını kaydetti.
Kentte yapılan kazı çalışmalarında her yıl önemli verilere ulaştıklarını anlatan Söğüt, "Stratonikeia yaşayan bir arkeoloji kenti. Bunun bir benzeri yok. Antik dönemden günümüze yapıların bir bütün olarak korunduğu, Osmanlı dönemi taş döşeli yollarda yürünerek gezildiği, Cumhuriyet dönemi eserlerinin bulunduğu başka bir kent bulunmuyor." dedi.
- Menderes 1954'te 54 çeşme yaptırmış
Antik kentte, Cumhuriyet dönemi eserlerini Adnan Menderes döneminde yapılan çalışmaların oluşturduğunu anlatan Söğüt, şunları söyledi:
"Kentte yapılan çalışmalarda Adnan Menderes'in 1957'de yaşanan depremde buraya geldiğini biliyoruz. Ayrıca ondan daha önce özellikle 1954 yılında bu köye yatırım yaptığını tespit ettik. 1954'te 54 çeşmenin inşa edildiğini, bunlardan en önemlisinin de merkeziçeşme olduğunu ve köy meydanına yapıldığını belirledik. Köy meydanının farklı yerlerinde bulunan diğer çeşmeler de korunmuş durumda. Buranın suları da Işık Deresi'nden geliyor. Günümüzde bu çeşmelerden sular akmaktadır. Köylüler bu bölgede en iyi çayın, bu çeşmelerin suyuyla yapıldığını söylemektedirler. Hala birçok köylü, buralardan su doldurup gitmektedir."
Söğüt, çeşmelerin beton olmasına rağmen Cumhuriyet döneminin bir evresine ait yapılar olması nedeniyle mevcut durumda konserve edip korudukları vurguladı.
Çeşmelerin halen aktif olduğunu, kentteki her döneme ait eserleri kendi üzerindeki tarihlerle birlikte koruduklarını anlatan Söğüt, "Yapıların üzerinde ait olduğu dönemlere ait tarihler ve özellikler var. Menderes döneminde yaptırılan çeşmelerin de 1954 yılında yapıldığına dair tarih var. O dönemde yazılan bir tarih. Onu da biz birebir olduğu şekliyle korumaya almış durumdayız. Çeşmelerin suyundan içen kişi, bu çeşmenin 1954 yılında yapıldığını biliyor." diye konuştu.
Yaşanan depremlerden sonra çeşmelerin uzun süre kullanılmadığını ve bu nedenle bazı çeşmelerin sularının da kesildiğini belirten Söğüt, özellikle Osmanlı dönemi yollarının kenarlarında kurulan çeşmelerin olduğunu ve bu çeşmeleri de aktif halleriyle koruduklarını dile getirdi.
Prof. Dr. Söğüt, kenti dolaşan ziyaretçilerin sokak köşelerinde küçük çeşmeleri görebileceğini belirterek, çeşmelerin kendi otantik yapısıyla, önde yalağı, etrafında döşemeleriyle birlikte kullanılabilecek durumda olduğunu ifade etti.
Haberler.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >