Blog
Alaska’da Kolomb Öncesine Ait Avrupa Boncukları Bulundu
Alaska’da Kolomb Öncesine Ait Avrupa Boncukları Bulundu
Alaska’da üç farklı yerli bölgesinde bulunan Avrupa yapımı cam boncuklar, Kuzey Amerika’nın sömürge öncesi dönemine uzanıyor.
American Antiquity’de yayımlanan yeni araştırmaya göre, her nasılsa bu yaban mersini büyüklüğündeki boncuklar, 15. yüzyılın ortalarından sonlarına kadar geçen bir zamanda, günümüzde İtalya’nın Venedik kentinden Alaska’nın Brooks Sıradağları bölgesine doğru yol aldı.
Makalenin yazarları arkeologlar Michael Kunz ve Robin Mills; boncukların Çin’in İpek Yolu’ndan geçtikten sonra Sibirya’ya ve sonunda Bering Boğazı üzerinden Alaska’ya giden ticari mallar olduğundan şüpheleniyorlar. Doğrulanırsa, yazarlar; ‘’Avrasya kıtası boyunca kara taşımacılığının sonucu olarak Batı Yarımküre’deki tarih öncesi yerleşmelerde şüphe götürmez bir şekilde Avrupa mallarının varlığının belgelenmiş ilk örneği’’ olacağını söylüyorlar.
Başka bir deyişle, bu yorum doğruysa, Kuzey Amerika yerlileri, Avrupalı sömürgecilerin gelişinden önce Rönesans takılarına sahipti. Oldukça heyecan verici!
‘’Early Blue’’ ve ‘’Ichtucknee Plain’’ gibi bölgesel isimleri olan ve bilimsel olarak ‘’IIa40’’ çeşidi olarak bilinen bu cam boncuklar, daha önce Kuzey Amerika’da bulunmuştu. Karayipler, Orta ve Kuzey Amerika’nın doğu kıyısı ve Doğu Büyük Göller bölgesi dahil olarak, bu buluntular 1550 ile 1750 yılları arasına tarihleniyordu.
Columbus ise Amerika kıtasına 1492’de ulaştı. Dolayısıyla bu boncukların sömürge öncesi döneme tarihlendirilmesi çok önemli.
10 tane bulunan cam boncuklar, Alaska’nın Brooks Sıradağları bölgesindeki üç farklı arkeolojik alanda bulundu. Punyik Point adı verilen yerleşmelerden biri, eski Inuit halkları için mevsimlik bir kampın yanı sıra eski bir ticaret yolu boyunca bir durak noktasıydı. Diğer yerleşmeler, Kaiyak Gölü Evi ve Kinyiksugvik ise Geç Prehistorik yerli dönemine kadar uzanıyor.
Araştırmada analiz edilen IIa40 boncuklarından bazıları, 60 yıldan daha uzun süre önce bulundu, ancak bu keşiflerden sorumlu arkeolog William Irving, ‘’boncukları bu şekilde tanımlamadı.’’
2004 ve 2005 yıllarında Kunz ve Mills, bölgeyi değerlendirmek ve ek arkeolojik bilgi toplamak için Punyik Point’i ziyaret etti. Bilim insanları, bir bakır bilezik ve bileklik de dahil olmak üzere bir dizi metal eserle birlikte IIa40 çeşidinden üç cam boncuk buldular.
Bilim insanları, kütle spektrometresi karbon tarihlemesini kullanarak boncuklarla ilişkili bitki liflerinden yapılmış sicim tarihini belirlediler. (İnorganik ögeler karbonla tarihlendirilemez.)
Bileklik etrafına sarılmış olarak bulunan sicimin, boncukların yanında bulunan ve olasılıkla küpe ya da bilezik olarak kullanılmış olduğu anlaşıldı. Kunz ve Mills, sicimi karbon tarihlemesi için bir laboratuvara gönderdiler ve sonuçlar karşısında şok oldular.
Jeofizik Enstitüsü’nden bilim yazarı Ned Rozell’in bildirdiğine göre Kunz, ‘’Neredeyse sandalyeden düşüyorduk.’’ diyor. 1400’lerden bir zamana tarihleniyordu.
Yazarların belirttiği gibi, ‘’Punyik Point’teki boncukları, ipin bize sağladığı yaş aralığı sayesinde tarihlendiriyoruz: 1397-1488.’’ Bu tarih aralığı daha sonra, üç bölgede bulunan odun kömürü ve ren geyiği kemiklerinin test edilmesi ile onaylandı.
Çalışmanın işaret ettiği gibi, Avrupa cam yapımı MS 700 civarında Venedik’te ortaya çıktı ve şehirden cam boncukların ilk kaydı MS 1268’e kadar uzanıyor. Yazarlar, çoğu boncuk araştırmacısının 15. yüzyılda Avrupa’da üretilen herhangi bir boncuğun (çalışmada analiz edilen) Venedik’te yapıldığına inandığını belirtiyorlar. Bu boncukların Alaska’daki varlığı, o sırada Kuzey Amerika’da yaşayan yerli halklar bu tür eşyaları üretmediği için büyük bir sürpriz.
Boncukların Alaska’ya nasıl ulaştığına gelince, bu bilinmiyor. Ancak yazarlar makul bir senaryo öne sürüyor:
‘’…Rönesans döneminin büyük bir kısmında ve öncesinde Venedik, Asya ile ticarette önemli bir güçtü. Venedik malları, Avrupa ve Orta Doğu’yu Asya üzerinden Hindistan ve Çin’e bağlayan İpek yolu da dahil olmak üzere çeşitli deniz ve kara ticaret yolları boyunca takip etti. Bu tür doğuya rotalar boyunca, bu erken Venedik boncukları, bazıları Rusya’nın Uzak Doğusu’na ve nihayetinde Bering Boğazı bölgesine ve Alaska’ya taşınarak, Aborjin hinterlandına doğru yol aldı. Bering Boğazı bölgesinden giderek artarak gelen kanıtlar, yerli olmayan malzemelerin kuzeydoğu Asya’dan kuzeybatı Alaska’ya hareketinin MS birinci binyıldan beri tanımlanmamış yollarla gerçekleştiğini gösteriyor.’’
Bu, iki kıtayı Bering Boğazı yoluyla ayıran 52 millik (84 km) açık okyanus yürüyüşü dahil olmak üzere 10.500 millik (17.000 km) bir yolculuk.
Çin’deki Liaocheng Üniversitesi’ndeki Arktik Araştırmalar Merkezi’nden bir arkeolog olan ve yeni araştırmaya dahil olmayan Ben Potter, bunun çok havalı bir keşif olduğunu söylüyor.
Potter, ‘’Veriler ve argümanlar ikna edici, boncukların Doğu Asya’dan Bering Boğazı’na ticaret yoluyla hareketinin yorumlanmasının mantıklı olduğuna inanıyorum. Alaska’ya erken giren bronz maddelerin başka örnekleri de var, bu yüzden malların uzun mesafeli olarak taşınmasının bir prestij göstergesi olduğunu düşünüyorum.’’ diyor ve ekliyor,
‘’Bence asıl çıkarılması gereken, geçmişte; şu anda farkında olmadığımız çok daha uzun mesafeli kültürel bağlantıların olması. Halkın çoğu, Colombus’u eski ve yeni dünyalar arasındaki tek veya ilk bağlantı olarak hayal ediyor, ancak Bering Boğazı bölgesinde pek çok kültürel bağlantı örneği var.’’
www.arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >