Blog
Antik Sürüngen, Yunus ile Köpekbalığı Melezine Benziyor
Antik Sürüngen, Yunus ile Köpekbalığı Melezine Benziyor
Yunusla köpekbalığı arasında bir melez gibi görünen yeni tanımlanmış bir sürüngen, yeni bir hayvan grubunun parçası olarak sınıflandırılacak kadar farklı.
Bu yaratık, 150 milyon yıl önce yaşadı ve muhtemelen, kalamar ve diğer kaygan avları yakalamak için denizin derinliklerine daldı.
Thalassodraco etchesi olarak adlandırılan sürüngen, kocaman gözlere ve büyük bir göğüs kafesine sahipti. Bu da büyük bir akciğer kapasitesine ve karanlık okyanus derinliklerinde görme yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor.
Bu yaratık, ihtiyozor (ichthyosaur) olarak adlandırılan bir grup soyu tükenmiş deniz sürüngeninden gibi görünse de, diğer türlerden çok daha küçük olduğu ve diğer ayırt edici özelliklere sahip olduğu için, araştırmacılar onu kendine özel bir cins olarak sınıflandırdılar.
Tür, Birleşik Krallık’taki Kimmeridge Körfezi yakınlarında bulunan son derece iyi korunmuş bir fosilden tanımlandı. Adı, Yunanca’da deniz anlamına gelen Thalasso’dan, Latince ejderha anlamına gelen draco’dan türetildi ve etchesi ise 2009 yılında fosili keşfeden amatör koleksiyoncu Steve Etches şerefine eklendi.
Teksas, Waco’daki Baylor Üniversitesi’nden Megan Jacobs, “İnsanlar 200 yıldır bu bölgede ihtiyozor’ları kazıyorlar ancak yeni bir cins bir yana, yeni bir tür bulmak çok nadir bir durum.” diyor.
Jacobs ve Birleşik Krallık Portsmouth Üniversitesi’nden meslektaşı David Martill, fosilin yüksek çözünürlüklü fotoğraflarını çektiler ve bunun üzerine Jacobs, analizlerinin bilinmeyen, tamamen su altında yaşayan ve yunusların yaptığı gibi havaya çıkan, köpekbalığı benzeri kuyruğu ve sırt yüzgeci olan uzun ağızlı bir sürüngeni açığa çıkardığını söyledi.
Fosilin çenesinin sadece bir tarafı görünüyor ve üst kısım alttan daha iyi korunmuş. Bu çeyrek çeneden, genellikle daha az sayıda büyük, sağlam dişlere sahip olan diğer geç Jurassic ihtiyozor’ların aksine, hayvanın bu tür 200 dişi olduğunu düşündüren yaklaşık 50 küçük, pürüzsüz diş çifti sayıldı. Jacobs, minik dişlerin muhtemelen kalamar gibi avları tuzağa düşürmek için ‘kafes’ görevi gördüğünü söylüyor.
Hayvanın ayrıca boynunda, sırtında ve kaburgalarında güçlü bağlar vardı ve bu bağlar da kafasındaki kemik yumrularına bağlanarak sert bir baş ve vücut oluşturuyordu. Gözleri özellikle kafatasına göre büyüktü ve göğüs kafesi oldukça genişti. Yine de Jacobs, Thalassodraco etchesi’nin yalnızca 2,5 metre uzunluğunda olabileceğini söylüyor bu da aynı dönemdeki diğer ihtiyazorlara kıyasla oldukça küçük bir boyut.
www.arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >