Blog
Assos Antik Kenti’nde Kemik Takılar Bulundu
Assos Antik Kenti’nde Kemik Takılar Bulundu
Çanakkale’deki Assos Antik Kenti’nde, kemikten yapılmış 1.600 yıllık takılar ve 7.000 yıllık granit balta bulundu.
Antik Çağ’da “Troas” olarak adlandırılan bölgenin güney ucunda volkanik bir tepenin zirvesi ve yamaçlarında, Yunanistan’ın Midilli Adası’nın karşısında kurulan kent, asırlar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptı.
7.000 yıllık granit balta
Assos Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, bölgede bu yıl ele geçen en eski buluntulardan birinin, granitten yapılmış balta olduğunu söylüyor.
“Bu taş balta nekropolis alanında yüzeyde bulunmuş bir eser ancak benzerleri gerek Amerikan kazılarında gerekse 1990’lı yıllarda Türk arkeologlar tarafından bulunmuş. Elimizde milattan önce 5000’e tarihlenen, Kalkolitik dediğimiz döneme tarihlenen dört baltamız mevcut. Bu baltalar Assos’un iskan ya da yerleşme tarihinin milattan önce 5000’lere kadar gittiğini gösteren izler olması bakımından önemli.”
Kemikten yapılmış kolye uçları
Arslan, kazılar sırasında kemikten yapılmış iki objeye rastladıklarını söyledi.
Bu eserlerle ilgili bilgi veren Arslan, “Agoranın batısındaki kemik atölyesinde üretilen objeler arasında, takı olarak kullanılan biri hayvan, diğeri insan şeklinde iki obje var. Bunlar antik dönemde insanların kolye olarak kullandığı takıların parçaları olmalı. Bunları dönem olarak 4. yüzyıla tarihliyoruz.” dedi.
Bizans ve Osmanlı sikkeleri
Farklı alanlarda kazılar yaptıklarını dile getiren Arslan, milattan önce 5. yüzyıldan başlayıp 11. ve 12. asırlara hatta Osmanlı dönemine kadar giden sikkeler bulduklarını belirtti.
Bulunan sikkelerin özelliklerine değinen Prof. Dr. Arslan, şöyle konuştu:
“Assos’ta ele geçen sikkelerin en büyük grubunu Bizans (Doğu Roma) çağına ait sikkeler oluşturmakta, çünkü çalıştığımız katmanlar ağırlıklı olarak Bizans döneminden kalma. Bu çalışmalar bize, Assos Ören Yeri’ndeki Bizans kalıntılarının, erken Bizans çağını anlamak için çok iyi korunmuş bir merkez olduğunu gösteriyor. Bu sonuçlara göre, ören yeri 5. yüzyıl ile 7. yüzyıl arasında yoğun bir yerleşim görüyor. 7. yüzyıldan sonra bu yerleşimin giderek zayıfladığını, 12. yüzyılda ise akropoliste küçük bir kale haline geldiğini görüyoruz.”
“Şehrin üzerinde daha sonra herhangi bir yerleşim olmadığı için de erken Bizans dönemindeki şehir planlaması, konutların yaşam biçimleri fonksiyonları ve gündelik yaşama ait verilerin oldukça değerli olduğunu söyleyebiliriz.”
AA-www.arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >