Blog
Balıkesir’de 2.500 Yıllık “Bagabazos’un Zar Oyunu” Bulundu
Bagabazos, Persli bir kişiydi ve Eski Yunan kaynaklarında ismi Megabazos olarak telaffuz ediliyordu.
www.arkeofili.com
Balıkesir’deki Daskyleion Ören Yeri’nde sürdürülen arkeolojik kazılarda 2.500 yıllık zar oyunu tablası bulundu: “Bagabazos’un zar oyunu”.
Daskyleion’da bulunan zar oyunu tablası. Üzerinde Frig alfabesiyle bir yazı var.
Tablanın üzerinde Frig alfabesiyle “Bagabazos’un zar oyunu” ya da “Bagabazos zar oyuncusu” yazıyor.
Bagabazos, Persli bir kişiydi ve Eski Yunan kaynaklarında ismi Megabazos olarak telaffuz ediliyordu.
Daskyleion’daki kazılar, Balıkesir’in Bandırma ilçesine bağlı kırsal Ergili Mahallesi’nde Manyas Gölü yakınındaki Hisartepe mevkisinde gerçekleştiriliyor. Bölgede 2023 yılı kazı dönemi henüz tamamlandı.
Daskyleion, Küçük Asya’nın birçok antik Yunan yerleşimine ev sahipliği yaptığı zamandan beri Balıkesir’in Bandırma ilçesinde Manyas Gölü kıyısında yer alıyor. Antik kentte Tunç Çağı’ndan itibaren zayıf da olsa insan izlerine rastlanıyor ve MÖ 8. yüzyıldan itibaren bu izler yoğunlaşıyor. İlk Çağ’da ise Daskyleion önemli bir kentti.
Kazı Ekibi Başkanı ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kaan İren, Daskyleion’da buldukları bir eserin üzerinde yazı olduğunu ve yazının Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezinden Dr. Rostyslav Oreshko tarafından incelendiğini belirtiyor.
Prof. Dr. İren, “Dr. Oreshko, Anadolu tarihi için önemli bir keşifte bulundu. Bulunan parça bir zar oyun tahtası olduğunu gösteriyorve üzerinde ‘Bagabazos’un zar oyunu’ ya da ‘Bagabazos zar oyuncusu’ yazıyor. Yazıt, Frig alfabesi ile yazılmış, Bagabazos, Persli bir kişi. Eski Yunan kaynaklarında ismi Megabazos olarak telaffuz ediliyor.” diyor.
Araştırmacılar, milattan önce 5. yüzyıla ait bu oyun tablası ilgili böyle bir arkeolojik verinin Anadolu’da ilk defa Daskyleion’da keşfedildiğini belirtiyor.
Bu yıl ulaştıkları Frig yapısının, milattan önce 8. yüzyıla ait kent giriş suru ve kulesi olduğunu belirlediklerini belirten İren, surun 4-5 metre yüksekliğinde olduğunu ve kulenin ise 8 metre olan kalınlığında olduğunu söylüyor.
Bölgedeki Lidyalılar köpek yiyordu
Prof. Dr. İren, Daskyleion’da daha önce buldukları Lidya döneminden kalma mutfağa ilişkin şu bilgileri verdi:
“Lidya mutfağı ile ilgili olarak çalışmaları 2022 yılında başlatmıştık. Lydialıların yeme içme geleneği ile ilgili olarak başlattığımız bu kazılarda, 2022 yılında hayvan kemikleri, tohum ve mutfak eşyaları ele geçirmiştik. Bu arada iki kedi ve fare kemiklerine de rastlamıştık. Bu buluntu bize Lidyalıların farelerden kurtulmak için kedi beslediklerini göstermişti. 2023 yılı kazılarımızda ise köpek kemiklerine ulaştık. Mutfakta yaptığımız araştırma bize Lidyalıların köpek tükettiklerini gösterdi. Yine yaptığımız araştırmalarda baklagiller, mercimek, nohut, burçak, buğday ve arpaya da ulaştık. Lidyalıların ekmek rendesi çorbası yaptıklarını da belirledik. Yine boyama sanayisinde kullandıkları cevheri bitkisi de buluntularımız arasında yer alıyor.”
Daskyleion Antik Kenti
Daskyleion, kelime anlamı olarak ‘Daskylos’un Yeri’ demek. Damaskus’lu Nikolaos’tan öğrendiğimize göre, MÖ 7. yüzyıl başlarında hanedan kavgaları nedeniyle Lidya’dan sürgün edilen efsanevi Lidya kralı Daskylos, bugünkü güney Marmara Bölgesi’ne antik adıyla Hellespontos Phrygia’sına gelmiş ve burada göl kıyısına yerleşmişti. Yerleşim Daskyleion adını alınca, göl ise “Daskylitis Limme” olarak anılmaya başladı.
MÖ 547 yılından itibaren “Anadolu’da Genel Valilik Merkezleri” oluşturan Persler, hem Hellespontos’a yakın, hem de yaban kuşlarının ve balığın bol olduğu bir göl kıyısında verimli topraklara sahip, bugünkü Kuş Gölü’nün güneydoğusunda, konumlanmış Daskyleion’da (bugünkü adıyla Hisartepe) bir satraplık merkezi kurdu.
Daskyleion’un yeri ilk kez 1952 yılında Kurt Bittel tarafından belirlendi. 1954 yılında, Ekrem Akurgal burada kazılara başladı. 1960 yılına kadar kazılara devam eden Akurgal, buluntular arasında yer alan 500 adet Bulla’nın (mühür) bazıları üzerinde Xerxes adının bulunmasıyla, Pers Satraplık Merkezi’nin Hisartepe’de yer aldığını kanıtladı. Kazılara 1960 yılında ara verildikten sonra, 1988 yılında Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tomris Bakır Başkanlığı’nda tekrar başlandı. Daha sonra 2008 yılından itibaren de Muğla Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kaan İren başkanlığında kazılar devam ediyor.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >