Güney Şili’nin Monte Verde yerleşiminde ortaya çıkartılan taş yapımı eşyalar, ateş yakılmış çukurlar, pişmiş hayvan ve çeşitli bitki kalıntıları Amerika kıtasının ilk göçebe yerlilerinin buzul çağına ve soğuk iklime 15 bin yıl önce adapte olup, yaşadıkların gösteriyor.
2013 yılında Şili Ulusal Anıtlar Konseyi’nin talebiyle Rebecca Webb Wilson Üniversitesi’nin ünlü antropoloji profesörü Tom Dillehay’in liderliğinde uluslararası bir çok arkeolog, yer ve bitki bilimciden oluşan bir ekip Şili hükümetinin koruması altında bulunan Monte Verde yerleşiminde arkeolojik ve jeolojik tetkikler yapmaya başladı.
1977’den beri bölgede çalışan Dillehay için yeni buluntular Amerika’daki ilk insanların nasıl ortaya çıktığına dair önemli birer kanıt. 40 yıl öncesine kadar yaygın görüş, Amerika’da ilk yerleşimin 13 bin yıl önce Asya’dan (Bering Boğazını geçerek..) gelen, Clovis denilen kesici uçlu, yiveli mızraklar kullanan ve büyük hayvan avlayabilen insan topluluğu tarafından oluşturulduğuydu. Ancak Dillehay ve ekibinin çalışması MVII olarak adlandırılan bölgede Clovis insanlarınınkinden farklı aletler kullanan küçük bir insan topluluğunun bu tarihi bin 500 yıl öncesine çektiğine dair kanıtlar içeriyor. Ayrıca MVII’den önce yakın civarda yapılan MVI’da da erken insan varlığı izlerine rastlanmıştı.
Her hangi bir yeniden değerlendirme veya varsayım niyetleri olmamasına rağmen ekibin MVI ve MVII’de 500 metre uzunluk ve 30-40 metre genişliğinde yaptığı kazılarda küçük ısınma ve pişirme çukurlarıyla birlikte yanmış ve yanmamış kemik parçacıklarının bulunması konu ile ilgili yeni ipuçları veriyor. Monte Verde’de bulunan aletler yakın zamanda bulunanlara benziyor fakat çoğu silindir şeklinde (muhtemelen taşın bir yüzünün yontulmuş olmasından ötürü) ve bazı daha yeni aletlerin (çift yönlü yontulmuş) sivri kesici uçlu olmalarına rağmen yüzde 34’ü yerel olmayan malzemelerden yapılmış. Bu da bu insanların And Dağları’ndan hatta öbür tarafından bölgeye gelmiş olduklarını gösteriyor. (Daha önceki araştırmalarda bölgede And Dağlarına ait bitki kalıntılarına rastlanmıştı)
Ekip yaklaşık 39 taş eşya ile birlikte 12 adet küçük ateş çukuru, kemik parçaları ve kabuklu yemiş ile bitki atığı ortaya çıkardı. Bulunan kemikler bölgenin iklim koşullarının ve bitki örtüsünün müsait olmadığı için başka yerlerde avlanıp parçalanmış mastadon, oldukça iri lama, rengeyiği ve yaban atına ait. Karbon miktarı ölçümüyle yaşları tespit edilen eşyalar ise 14 bin ila 19 bin yaşında.
Dillehay’in görüşleri eşyaların yayılma alanı göz önüne alındığında avcı-toplayıcı olan bu insanların bölgede bir veya iki gece konakladıklarının, nereden geldiklerinin ve nereye gittiklerinin bilinmediğinin ancak konakladıkları yerin bataklık ve kısmen sulak alanlarla çevrili olduğu için yürüyerek geçmenin daha kolay olduğu And Dağlarının eteklerinde bir geçit olarak kullanıldığı yönünde. Bu araştırmanın ana hedefi, bölgenin jeolojik ve ekolojik koşullarını daha iyi anlayabilmek. Monte Verde büyük bir buzula 6 km uzaklıkta, yağmur suları ve erimiş buzul parçalarıyla beslelen sığ akıntılı derelerle çevrili düz bir ovaydı. Yavaş yavaş ısınan hava ve volkanik patlamalarla son buzul parçaları da erimişti.
Yanık kalıntı kemikler ile taşlar, büyük bir bölümünün yağmurun yol açtığı ılık havanın taşıdığı oksitlenmiş lav moleküllerinin 19 bin-17 bin yıl arası erimeye başlamış buzullar göz önüne alındığında bu insanların yaz aylarında dahi olsa soğuk ve bir o kadar zor bir coğrafyada yaşamış olduğu gerçeğini değiştirmemesidir. (Bölgede uzun süreli yaşam 15 bin yıl soununda iklimin yeterince ısınmasıyla mümkün olmuştur)
18.11.2015 eurekalert.org Çeviri: Ayşen Yolcu
Arkeolojihaber.net
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >