Blog
Hakkari’de 3 Milyon Yıldır Yaşayan Yeni Köstebek Türleri Keşfedildi
Yeni keşfedilen türlerden her ikisi de Türkiye’nin doğusundaki dağlık bölgelerde yaşıyor ve yazın 50°C’ye varan sıcaklıklarda, kışın ise iki metre karın altına gömülerek hayatta kalabiliyor.
www.arkeofili.com
Bilim insanları, 3 milyon yıldır Türkiye’nin doğusundaki dağlarda keşfedilmeden yaşadıklarına inandıkları iki tür köstebek tespit ettiler.
Türkiye’nin güneydoğusundaki Hakkari bölgesinde bulunan Talpa hakkariensis, hem morfolojisi hem de DNA’sı açısından oldukça farklı olan yeni bir köstebek türü olarak tanımlandı. C: Plymouth Üniversitesi
Talpa hakkariensis ve Talpa davidiana tatvanensis olarak adlandırılan yeni köstebekler, Avrupa ve Batı Asya’da bulunan, yeraltında yaşayan, omurgasız yiyen memelilerden oluşan tanıdık bir gruba ait.
Britanya’da yalnızca bir tür, Talpa europaea bulunurken, çok daha doğuda, çoğu çok küçük coğrafi alanlarda yaşayan bir dizi farklı köstebek var.
Son teknoloji DNA teknolojisini kullanan araştırmacılar, yeni formların biyolojik olarak gruptaki diğerlerinden farklı olduğunu doğruladılar.
Yeni keşfedilen türlerden her ikisi de Türkiye’nin doğusundaki dağlık bölgelerde yaşıyor ve yazın 50°C’ye varan sıcaklıklarda, kışın ise iki metre karın altına gömülerek hayatta kalabiliyor.
Zoological Journal of the Linnean Society’de yayımlanan yeni araştırma, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (Türkiye), Indiana Üniversitesi (ABD) ve Plymouth Üniversitesi’nden (İngiltere) araştırmacılar tarafından yürütüldü.
Plymouth Üniversitesi’nde Su Biyolojisi Profesörü olan kıdemli yazar David Bilton, daha önce yaklaşık 80 yeni hayvan türünün, özellikle de böceklerin tanımlanmasından sorumluydu ve yeni keşiflerin birkaç nedenden dolayı dikkate değer olduğunu söylüyor.
“Günümüzde yeni memeli türleri bulmak çok nadir bir olay. Dünyada tanımlanmış yalnızca yaklaşık 6.500 memeli türü var ve kıyaslandığında, Dünya’da tahminen 1-2 milyon olmak üzere, bilinen yaklaşık 400.000 böcek türü var.”
“Yüzeysel olarak, bu çalışmada tanımladığımız yeni köstebekler, diğer türlere benzer görünüyor, çünkü yeraltında yaşamak vücut büyüklüğü ve şeklinin evrimi üzerinde ciddi kısıtlamalar getiriyor. Aslında köstebekler için sınırlı sayıda seçenek var. Çalışmamız, bu gibi durumlarda, çoğu insanın gezegeni paylaştığımız tüm türleri bildiğimizi varsaydığı memeliler gibi gruplarda bile biyoçeşitliliğin gerçek doğasını nasıl hafife alabileceğimizi vurguluyor.”
Keşifler, bilinen Avrasya köstebeklerinin sayısının 16’dan 18’e çıktığı ve her birinin kendine özgü genetik ve fiziksel özelliklere sahip olduğu anlamına geliyor.
Araştırmacılar, en son bulgularını belirlemek için çeşitli vücut yapılarının boyutlarını ve şekillerini, gelişmiş matematiksel analizler kullanarak incelediler ve bu inceleme, 19. yüzyılda toplanmış ve hala müze koleksiyonlarında bulunan örnekleri de dahil etmelerine olanak sağladı.
Köstebeklerin DNA’sının tamamlayıcı bir analizi ve bilinen türlerle ayrıntılı bir karşılaştırması, daha sonra onların ayırt edici özelliklerini doğruladı.
Sonuç olarak, Türkiye’nin güneydoğusundaki Hakkari bölgesinde bulunan Talpa hakkariensis, hem morfolojisi hem de DNA’sı açısından oldukça farklı olan yeni bir köstebek türü olarak tanımlandı.
Yine Türkiye’nin güneydoğusundaki Bitlis yakınlarında bulunan Talpa davidiana tatvanensis’in de morfolojik olarak farklı olduğu tanımlandı ancak Talpa davidiana’nın bir alt türü olarak sınıflandırıldı. İlk olarak 1884 yılında tanımlanan Talpa davidiana, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından eksik veri olarak listelenmişti.
Profesör Bilton, “Daha fazla araştırmanın daha fazla çeşitlilik ortaya çıkaracağından ve bu ve komşu bölgelerde daha fazla yeni köstebek türünün keşfedileceğinden şüphemiz yok.” diyor.
“Küresel biyoçeşitliliği korumaya yönelik artan çağrılar arasında, türleri korumak istiyorsak, öncelikle onların var olduğunu bilmemiz gerekir. Bu çalışma sayesinde, biyoçeşitliliğin gizli bir cebini oluşturduk ve içinde yaşayan türler hakkında daha önce olduğundan çok daha fazlasını biliyoruz.”
University of Plymouth. 11 Ağustos 2023.
Makale: Gündüz, İ., Demirtaş, S., Silsüpür, M., Özmen, M., Polly, P. D., & Bilton, D. T. (2023).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >