Blog
İnsanlar Tunç Çağı’ndan Beri Thames Nehri’ne Ceset Atıyor
Antiquity dergisinde yayımlanan çalışmada, araştırmacılar Thames Nehri’nde bulunan 30 iskeletin radyokarbon tarihlemesini analiz ederek, bu cesetlerin ne zaman ve neden nehre bırakıldığını anlamaya çalıştı.
www.arkeofili.com
Yeni bir araştırma, İngiltere’nin Thames Nehri’nden çıkarılan insan kalıntılarının Tunç ve Demir Çağları’na kadar uzandığını gösteriyor.
Thames Nehri’nde bulunan, Ortaçağ’dan bir kişinin kalıntıları deri çizmeleriyle birlikte. C: MOLA Headland Infrastructure
Yapılan araştırma, insanların bu dönemde sıklıkla cesetleri Thames Nehri’ne bıraktığını ortaya koyuyor. Ancak bu uygulamanın nedeni hala bilinmiyor.
Antiquity dergisinde yayımlanan çalışmada, araştırmacılar Thames Nehri’nde bulunan 30 iskeletin radyokarbon tarihlemesini analiz ederek, bu cesetlerin ne zaman ve neden nehre bırakıldığını anlamaya çalıştı.
Çalışmanın baş yazarı ve Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’nde küratör olan Nichola Arthur, konuya ilişkin şu açıklamayı yapıyor:
“Çoğu insan—Londralılar bile!—Thames Nehri’nden yüzlerce insan kemiğinin çıkarıldığını duyduğunda oldukça şaşırıyor. Kuzeybatı Avrupa’da su kaynaklarında insan iskeletleriyle sıkça karşılaşılsa da, Thames’teki insan kemikleri olağanüstü büyük bir koleksiyon oluşturuyor”
Araştırmacılar 19. yüzyıldan bu yana Thames Nehri’nden çıkarılan iskeletleri inceliyor. Bu keşiflere ilişkin ilk teorilerden biri, cesetlerin Keltler ve Romalılar arasındaki bir savaştan kalma olduğu yönündeydi. 20. yüzyılın sonlarında ise uzmanlar, bu kemiklerin büyük ölçüde nehir kıyısındaki mezarlıkların erozyona uğraması ve boğulma vakalarından kaynaklandığını öne sürdü.
Ancak Arthur, bu iskeletlerin nehre nasıl geldiğini anlamak için ilk olarak radyokarbon tarihlemesi yaparak cesetlerin ne zaman nehre ulaştığını belirlemeye çalıştı.
6.000 Yıllık Cesetler
Araştırmacılar, yeni elde edilen 30 radyokarbon tarihini daha önce belirlenen 31 tarihle birleştirdiğinde, Thames’te bulunan cesetlerin MÖ 4.000 ile MS 1.800 arasına tarihlendiğini ortaya koydu. Yani bu kemikler yaklaşık 6.000 yıllık bir zaman dilimini kapsıyordu. Ancak cesetlerin çoğunun Tunç Çağı (MÖ 2.300 ila 800) ve Demir Çağı (MÖ 800 ila MS 43) dönemine ait olduğu ve nehrin yukarı akıntı bölgelerinde bulunduğu tespit edildi.
Arthur, elde edilen bulgularla ilgili şu değerlendirmede bulunuyor:
“Artık bu kemiklerin zamanla yavaş yavaş birikmiş olmadığını kesin olarak söyleyebiliriz. Tunç ve Demir Çağları’nda nehirde gerçekten önemli bir şeyler oluyordu.”
Cesetlerin Thames’e bırakılma nedeni tam olarak bilinmese de Arthur, bunun Kuzeybatı Avrupa’daki tarihöncesi toplumların kutsal kabul ettiği kalıntıları suya bırakma geleneğinin bir parçası olabileceğini düşünüyor.
Bordeaux Üniversitesi’nde biyoarkeolog olan ve Thames kalıntıları üzerine daha önce araştırmalar yapmış ancak Arthur’un çalışmasına dahil olmayan Chris Knüsel, bu yeni araştırmanın konuyu ileri taşıdığını ancak kalıntıların defin kökeninin henüz tam olarak kanıtlanmadığını belirtiyor.
Knüsel ayrıca, Thames’te bulunan insan kalıntılarının bu önemli nehir için yapılan şiddetli mücadeleler sonucunda suya düşmüş olabileceğini öne sürüyor.
Arthur da bu ihtimali destekleyerek şunları söylüyor:
“Geç tarihöncesi dönemlere ait su kaynaklarında bulunan insan kalıntılarında şiddet izleri oldukça yaygın. Bataklıklarda bulunan şiddet sonucu ölmüş cesetlerden biliyoruz ki bu uygulamalar bazen kurban etme ritüelleriyle de bağlantılı olabiliyor. Thames’ten çıkarılan insan kemikleri üzerinde de benzer yaralanma izlerine rastladık.”
Bu kemiklerdeki yaralanmaların analizi, yakında yayımlanacak bir başka araştırmanın odağı olacak. Arthur, araştırmalarının bir sonraki aşamasının, Thames Nehri’ndeki insan kalıntılarının bu tür ritüel uygulamalarla nasıl ilişkilendirilebileceğini daha detaylı olarak incelemek olduğunu belirtiyor.
Live Science. 11 Şubat 2025.
Makale: Arthur, N., Sidell, J., & Bonney, H. (2025).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >