Blog
İran’ın 7500 yıllık lanetli şehri
MÖ 3. binyıla tarihlenen, İran’ın merkezinde, Fin Garden’a yakın olan Kashan şehrinin banliyölerinde sıkışmış dünyanın en eski zigguratı olduğu iddia ediliyor.
www.arkeonews.com
İran’ın Keşan şehrinin güneybatı kesiminde yer alan Sialk Tepeleri, halk arasında insanların yaklaşmaktan korktuğu “lanetli şehir” olarak biliniyordu.
Şiddetli bir sel Sialk Tepeleri’nin keşfine yol açmadan önce, hiç kimse bu korkunç, lanetli yere yaklaşmaya cesaret edemedi.
1930 yılındaki sel felaketi sayesinde 7500 yıl öncesine dayanan Sialk Tepeleri’nin Ahameniş Dönemi’ne kadar uzanan hikayesi de ortaya çıktı. “Tappe Sialk” (Farsça’da Tappe, “tepe” veya “höyük” anlamına gelir.)
Gerçekte, bu yapı bir ziggurattır. Zigurat, bazen üstünde bir tapınak bulunan ve kilden yapılmış dikdörtgen basamaklı bir kule olarak tanımlanır. “Tepe” olarak adlandırmanın doğru olmayacağı mümkündür.
MÖ 3. binyıla tarihlenen, İran’ın merkezinde, Fin Garden’a yakın olan Kashan şehrinin banliyölerinde sıkışmış dünyanın en eski zigguratı olduğu iddia ediliyor.
Bölgede yaşanan selden sonra, yüzeyde çok sayıda antik eser ve çanak çömlek gibi aletler bulundu. Bir süre sonra, Louvre Müzesi’nden Dr. Ghrishman liderliğindeki bir grup Avrupalı arkeolog, bu alanı kazmak için ilk kez İran’a gitti.
“Teppe Sialk” (Farsça’da Tappe, “tepe” veya “höyük” anlamına gelir)
Tüm kazılar zaman aldı ve bulguları sonunda iki kitapta yayınlandı. Ne yazık ki, bu ekibin tüm sıkı çalışmasına ve bulgularının şaşırtıcı sonuçlarına rağmen, hükümet 2001 yılına kadar bu sitenin önemini görmezden geldi.
Burada ortaya çıkarılan eserler sonunda Louvre, British Museum, New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi gibi müzelere ve on binlerce İran’ın diğer tarihi mekanları gibi özel koleksiyonculara ulaştı.
Neyse ki, 2001 yılında Dr. Malek Shahmirzadi bu alanda yeni kazılara başladı; sitenin ve eserlerinin hayatta kalmasını sağlamak için bazı ciddi önlemler aldılar.
Sayısal işaretli ekonomik tablet. Kil, Susa, Uruk dönemindeki proto-Elamit yazısı (MÖ 3200 – MÖ 2700). Doğu Eski Eserler Bölümü, Louvre.
Dr. Ghrishman, bu uygarlığın 10.000 yıldan daha eski olduğunu tahmin ediyor. İki kuzey ve güney kesiminde altı ayırt edici seviyeye sahip olduğunu öne sürüyor.
Bu ziggurattan geriye kalanlar, İran’daki diğer birçok antik kalıntı gibi elverişli bir durumda değildir.
Sialk’ta birbirinden birkaç yüz metre uzaklıkta bulunan iki yapı (nekropol) vardır. Bununla birlikte, daha büyük zigguratın üç platformu hala yerinde durmaktadır. Daha küçük yapıdan fazla bir şey kalmadı.
Elamit uygarlığı, Sialk da dahil olmak üzere dört ziggurat inşa etti. Huzistan’da olan diğer üç zigurat şunlardır:
Choqa Zanbil (MÖ 1250)
Susa Ziggurat (MÖ 1800)
Haft Teppeh (MÖ 1375)
Ur Zigguratı, Saddam Hüseyin’in isminin yazılı olduğu tuğlalarla yeniden inşa edildi. Sialk, keşfedilen 32. ve en son ziggurattır.
Sialk Zigguratı
Sialk zigguratının üç platformu vardır ve MÖ 2900 yılında inşa edilmiş olmasına rağmen, MÖ 2100 yılında inşa edilen Urnamu’nun Ziggurat’ından öncedir. Bununla birlikte, kuzey höyüğünün en eski arkeolojik kalıntıları, MÖ altıncı binyılın ortalarına veya yaklaşık 7500 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. İran Kültürel Miras Örgütü, Louvre ve Francais de Recherche en İran Enstitüsü ile işbirliği içinde yapılan bir araştırma, Sialk’taki en eski yerleşimlerin MÖ 5500’e kadar uzandığını doğrulamaktadır.
Bu zigguratın inşa edilmesinin nedeninin, yakınlarda akan muazzam miktarda suyu depolamak olduğu söylenir. “Çeşme-ye Süleyman” adı verilen “Süleyman’ın Pınarı”, yakındaki dağlardan bölgeye getirilen suyun kaynağıdır.
Kapak fotoğrafı: Apochi
By Leman Altuntaş
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >