Blog

Şuu16

Kırım’da Geç İskit Dönemi’ne Ait Steller Keşfedildi

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  İskitKavimler GöçüKiel-Dere IKırımMezarNekropolPlanta PedisSivastopol



Kırım’da Geç İskit Dönemi’ne Ait Steller Keşfedildi


Sivastopol civarında, Roma İmparatorluğu döneminden kalma mezar taşları ve “geç İskit dönemi” stelleri ile eşsiz bir nekropol keşfedildi.

 

Kiel-Dere 1 nekropolünden çıkarılan taş mezar taşları. C: Institute of Archaeology, RAS

 

Rusya Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü, 2020 Eylül’ünden bu yana Sivastopol’deki Tavrida Otoyolu’nun son kısmında büyük ölçekli kurtarma kazıları düzenliyor. Çalışmalar; 2018 yılında İnkerman Vadisi’ndeki dik ve yüksek bir tepenin eteklerinde gelecekte yapılacak bir inşaat için gerçekleştirilen saha araştırması sırasında keşfedilen “Kiel-Dere 1” adlı mezarlıkta yürütülüyor.

İnkerman Vadisi, Roma Dönemi sırasında yoğun bir nüfusa sahipti ve mevcut bölgeden yalnızca birkaç kilometre uzaklıktaki “Sovkhoz 10”, “Reka Chernaya” ve “İnderman” gibi mezarlıklar da dahil olmak üzere bu yerleşimlerin izleri, bölgedeki arkeologlar tarafından kaydedildi.

 

Kiel-Dere 1 nekropolünden çıkarılan taş mezar taşları. C: Institute of Archaeology, RAS

 

Maalesef ki Kiel-Dere 1 nekropolü, birkaç yıldır tüm bölgede gerçekleştirilen yağmalamalar nedeniyle ciddi şekilde tahrip edildi. Araştırmanın başlangıcından önce arkeologlar 120’den fazla yağma çukuru olduğunu tespit etti; bunlardan bazıları oldukça yeniydi.

Hatta, keşif gezisinin başından beri incelenen 232 mezardan yalnızca 15’ine yağmacılar tarafından dokunulmamıştı. Böyle bir durumda keşif gezisi; bozulmuş mezarların mezar yapılarını, antropolojik kalıntıları ve cenaze eşyalarını olabilecek en iyi şekilde belgelemek gibi zorlu bir görevle karşı karşıya kaldı; belgelenenler, mezarların orijinal görünümünün yalnızca kısmi bir rekreasyonunun yapılmasını sağlayacaktı.

 

Kiel-Dere 1 nekropolünden çıkarılan taş mezar taşları. C: Institute of Archaeology, RAS

 

Kazılan mezarların büyük bir çoğunluğu, bir ya da iki kapısı olan yeraltı mezarlarıydı; bazıları taş lahitler içeriyordu. Ayrıca, yakılmış bir cesedin kalıntılarının bir amfora içine yerleştirildiği bir mezar bulundu. Mezarlığın sınırları ve mekansal düzeni de tespit edildi:

Batı sınırında doğal bir kaya uzantısı, güney sınırında tepenin güney yamacı, doğu sınırında mevcut yolun yokuşu bulunuyordu; kuzey sınırı ise bundan sonraki kazıların devam edeceği yerde, tepenin dibindeydi. Mezarlığın güney kesiminde, batı-doğu yönünde uzanan oldukça bariz bir mezar sırası bulunuyor. Mezarlığın tepenin zirvesinde konumlanan orta kısmında ise durum daha farklı; bu kısımda mezar yoğunluğu fazla ve mezarlar üst üste binmiş durumda.

 

Kiel-Dere 1 nekropolünde yer alan yağmalanmış mezarlar. C: Institute of Archaeology, RAS

 

2, 3, 4 ve 6 numaralı mezarların güney tarafındaki mezar taşları, ait oldukları yerde bulundu. 6 numaralı mezarda; mezar taşının yakınlarına, dikdörtgen şeklinde taş bir taban üzerine oturtulan ve adak olarak sunulan yiyecekleri koymaya yarayan oval bir oyuk yerleştirilmişti. İlerletilen çalışmalarda, üzerinde çeşitli motifler olan 63 adet mezar taşı keşfedildi: antropomorfik (insani niteliklerin başka bir varlığa atfedildiği) steller, maskeli mezar taşları, stel kaideleri…

 

Kiel-Dere 1 nekropolündeki bir yağma çukuru. C: Institute of Archaeology, RAS

 

Mezar taşları genelde soylu ve zengin insanların mezarlarına yerleştiriliyordu. Kiel-Dere 1 nekropolisindeki mezar taşlarının sayıca çokluğu, nekropolün hem Hersonisos’un bu bölümündeki hem de tüm Güneybatı Kırım’daki özel konumunu yansıtıyor. Ayrıca diğer mezarlıklarda bu nekropoldekine benzer yalnızca 15 adet mezar taşının bulunması, Kiel-Dere 1’i Kırım’daki “Geç İskit Dönemi”nden kalma en önemli koleksiyon haline getiriyor.

 

Kiel-Dere 1 nekropolünde bulunan çanak çömlekler. C: Institute of Archaeology, RAS

 

Mezarlıkta şimdiye dek -değerli metal buluntuları da dahil olmak üzere- 1200’den fazla buluntu elde edilmiş durumda. Seramik materyal; çömlekçi çarkında yapılan testiler, tabaklar ve çanaklar gibi kırmızı lake kaplar da kullanılmış. Tabaklardan bazıları damgalarla, özellikle de “planta pedis” motifi (ayak tabanı şeklinde damga) ile süslenmiş.

Ocak 2021’e kadar, tüm nekropolün %75’ine denk gelen 6,345 metrekarelik alan incelendi. Kazılar sırasında bulunan arkeolojik materyaller, MS 2.-4. yüzyıllarda Güneybatı Kırım’da yaşayan “barbar nüfus” üzerine yapılacak çalışmalar için önemli birer tarihsel bilgi kaynağı olacak. Ayrıca bu materyaller; mezarlığın, MS 1.-2. yüzyılların başlarından itibaren MS 4. yüzyılın sonlarına, “Kavimler Göçü”ne kadar kullanılmış olduğunu ispatlıyor.

 

www.arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için