Likya Birliği’nin başkenti olan, Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara Antik Kenti’ndeki kazıların bu yılki bölümü sona erdi. Kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü işbirliği ile gerçekleştirildi. Kazılar 2,5 ay sürdü ve kazılara 20 bilim insanı, 20 arkeoloji öğrencisi ve 20 işçi katıldı. Bu yıl yapılan kazılar, ağırlıklı olarak Tepecik Akropolis ve Bazilika’da yürütüldü.
Tepecik Akropolisi kazıları sonucunda, kentin bugüne kadar bilinen en eski yerleşimine ait yapılar ortaya çıkarılırken, Helenistik dönem mimarisi hakkında da ayrıntılı bilgi edinildi. Bazilika sınırlarında ise güney nef ile yapıya bitişik geç dönem işlikleri çıkarıldı. Ayrıcaapsisin(kiliselerdeki sunak odasını kapsayan yapı) güneydoğu bitişiğinde ve bir kapı ile kiliseye geçişi sağlayan üç yapraklı yonca planlı(trikonkhos) ortaya çıkarıldı. Her iki kazı alanından da çıkarılan eserlerin sınıflandırması ve envanterlemesi yapıldı. Kazı Heyeti Başkan vekili olan Yrd. Doç. Dr. Şevket Aktaş, kazının genel gidişatı hakkında,
Patara Antik Kenti’nde iki alanda yürüttüğümüz kazıların yanında, Patara Antik Kenti’ne girişi vurgulayan, ayrıca Patara su sisteminin son halkasını oluşturan anıtsal girişin, Antalya Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün onayı ve Antalya Rölöve ve Anıtlar Kurulu’nun denetiminde restorasyon çalışmaları devam ediyor. Önceki yıllarda ortaya çıkarılan Ana Su Deposu ve Antik Su Yolu’nda koruma çalışmaları yapıldı.
açıklamasında bulundu.
Patara Antik Kenti
Antalya’nın Kaş ilçesinin Kalkan beldesi yakınlarında bulunur. Likya birliğinin üç oy hakkına sahip altı kentinden biri ve belki de en önemlisidir. Hititçe’de Patar, Likya dilinde Pttara olarak anılan kentin MÖ 8. yüzyılda var olduğu yapılan kazılar sonucu ele geçen somut verilerle kesinleşmiştir ve İskender’in kuşattığı kentler arasında yer aldığı bilinir. Patara, Roma döneminde de çok önemli bir kent olmuş ve Likya-Pamphilya eyaletlerinin başkentliğini yapmıştır.
Hitit Kralı IV. Tudhaliya (M.Ö. 1250 – 1220) Lukka seferi sırasında “Patar Dağı’nın karşısında adaklar ve armağanlar yaptım, steller diktim, kutsal mekanlar inşa ettim” demiştir. Bundan da anlıyoruz ki Hitit Çağı’nda Patara, Patar adıyla vardı.
İskender’e kapılarını açarak yıkılmaktan kurtulan şehir, İskender’in ölümüyle M.Ö. 315’te Antigonos’un ve M.Ö. 304’te Demetrios’un işgalinden kurtulamamıştır. Daha sonra Mısır’daki Ptolemiaios, Philadelphos’un eline geçmiş, Mısar kralları döneminde ismi bir müddet Arsinoe olmuşsa da bu isim daha sonraları benimsenmemiş, Patara M.Ö. 190 yılında III. Antiokhos tarafından zapdetilmiştir.
Kentin MÖ. 8.yy’da var olduğu yapılan kazılarla kesinlik kazanmıştır. Büyük İskender’in de kuşattığı bilinen kentin içinde, dünyanın en eski meclis binası bulunur. Meclis binası, 2010 yılında, 7.5 milyon liraya TBMM tarafından restore edilmiştir.Arkeofili.com
dha, wikipedia
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >