Blog

Kas28

Tarihi Su Kemerleri Yok Oluyor !

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum



 İzmir’in 5 bin yıllık tarihinde birçok medeniyetlere ev sahipliği yapan Foça ilçesinde Ortaçağ dönemine ait tarihi su kemerleri, bakımsızlık nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 

 

Fransız Arkeolog Felix Sartiaux’un araştırmalarına göre Ortaçağ’da yapıldığı tespit edilen ve 20. yüzyılın başlarına kadar kullanılıp, şehrin içme suyu ihtiyacının büyük bir kısmını sağlayan tarihi su kemerleri ilgi bekliyor. Tarihi kaynaklarda Le Bruyn adlı tarih araştırmacısının 17. yüzyılda Foça’da yaptığı incelmelerde 180 olduğunu belirttiği su kemerlerinden günümüze ancak 32 tanesi ayakta kalabildi.

 Foçalı tarih araştırmacısı Ruhi İyigün, tarihe tanıklık eden kemerlere yerel yönetim ve Kültür Bakanlığı tarafından sahip çıkılmasını istedi. İyigül, “Kemerlerin günümüzdeki hali gerçekten içler acısıdır, üzüntü vericidir. Ben özellikle saydım, 180 tane kemerden günümüze intikal eden ancak 32 tanesi kalmış. Bundan önce kemerlerdeki taşların büyük bir çoğunluğu, öyle zannediyorum ki çeşitli maksatlarla sökülmüş ve yok olup gitmişler. Bir kısmı da yol açma maksadıyla yok olup gitti. 1970 yılı öncesi özellikle henüz beton yokken, Foça’da ev yapımında, temel inşası sırasında birçok insanın bu taşlardan kullandığını biliyoruz. Bir de kentin halk pazarı bu tarihi yapının hemen yanı başına kuruluyor. Taş ihtiyacı olan, kazık çakan, yanında çekici olmayan pazarcılar görüyoruz ki gelip bu kemerlerden bir tane taş alıyor, kazığını buradaki taşlarla çakıyor. Ondan sonra o taş derenin içine atılıyor ve kemer duvarları bu şekilde yavaş yavaş yok olma seviyesine geliyor. Maalesef kemerler talan ediliyor. Adeta kaderine terk edildi diyebiliriz. Üzerlerine sprey boya ile çeşitli anlamsız yazılar yazıldığını görüyoruz ki bunlar çok acı. Bu soruna bir an önce el atılarak, tarihimize sahip çıkılması ve kemerlerin temizlenip ışıklandırılması gerektiği kanaatindeyim. Tarihimiz günden güne yok oluyor, en azından elimizde kalanlara sahip çıkalım. Tarihimize sahip çıkmak adına en basitinden kemerlerin hemen yanı başındaki dere yatağı pislikten kurtarılabilir veya dere yatağı ıslah edilebilir. Buradaki yabani otlar, kendiliğinden çıkan sazlıklar kaldırılabilir. Burası açılıp halkın görüşüne sunulabilir, akşamları ışıklandırılabilir. Bunlar basit şeyler, bunları Anıtlar Kurulu’ndan ziyade yerel yönetimlerin de yapabileceğini düşünüyorum. Çünkü fazla masraf gerektirmeyen bir iş. Zaten yok olmak üzere olan bir yapı. Pazar yeri girişinden minibüs durağına kadar olan kısmı kaldı, diğer yerlerin sadece temelleri kaldı. Öyle zannediyorum ki yakında bunları da göremeyeceğiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da buradan bir ricamız var; lütfen buyursunlar, gelsinler, bu tarihi yapıyı görsünler. Ne yapılması gerekiyorsa yapılsın ama bir an önce sahip çıkılsın. Bunlar bir kültürdür, toplumun değeridir. En azından elimizde kalana sahip çıkalım diyorum” dedi.

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için