Blog
Urartuca bilen emektar bekçi işi bırakma kararı aldı
Urartuca bilen emektar bekçi işi bırakma kararı aldı...
Çavuştepe Kalesi’nin gönüllü bekçisi işi bırakıyor. Kalede kazı yapan arkeolog ve bilimadamlarından daha çok tanınır hale gelen Mehmet Kuşman, 55 yıllık görevine veda etme kararı aldı.
Van'ın Gürpınar İlçesi tarihi Çavuştepe Kalesi'nin 55 yıllık bekçisi Mehmet Kuşman, Urartuca'yı ana dili gibi konuşup yazan dünyada sayılı insanlardan. Yaklaşık 55 yıldır kalenin temizliği ve bakımı ile uğraşan Kuşman hem de Urartuca yazdığı tabletleri ve kolyeleri satmaya çalışıyor.
Van'ın Gürpınar İlçesinde arkeoloji kazılarının sürdüğü tarihi Çavuştepe Kalesi'nin 55 yıllık bekçisi ve Urartuca'yı ana dili gibi konuşup yazan Mehmet Kuşman, dünyada sayılı insanlardan biri. Yaklaşık 55 yıldır kalenin temizliği ve bakımı ile uğraşan Kuşman hem de Urartuca yazdığı tabletleri ve kolyeleri satmaya çalışıyor. Fakat yabancı turist yoğunluğunun azaldığını belirten Kuşman, bu yıl 12 yıldır gönüllü olarak yaptığı bu hizmeti bırakacağını söyledi. Kuşman'ın tek istediği ise Urartuca'nın gelecek nesillere aktarılması.
Doğduğu Çavuştepe köyünde 55 yıl önce Çavuştepe Kalesi'nde yapılan kazılarda bekçi olarak işe giren Mehmet Kuşman, kendi çabalarıyla Dünyada 38 kişinin okuyup yazabildiği Urartuca dilini yazıp, konuşmayı başardı. Çavuştepe'ye gelen turistlere rahatlıkla rehberlik yapan Mehmet Kuşman, ayrıca taşlara işlediği eserleriyle de turistlerin gözdesi oldu. Bugüne kadar 5 binin üzerinde Urartuca yazılı isimlik, kolye, bilezik, Urartu alfabesi, Urartu tanrılarının figürlerinin bulunduğu levhaları kendi el becerisiyle yaptı. 12 yıl önce emekliye ayrılan fakat halen kalede gönüllü bekçilik yapmaya devam eden Kuşman, taşlara işlediği eserlerini turistlere satmaya devam etti.
Fakat yabancı turistlerin azalmasıyla birlikte yaptıklarını artık satamadığını belirten Kuşman, Van'ı tanıtmak için birçok ülkeye gittiğini söyledi. Kuşman, önceleri birçok ülkeden turistin Çavuştepe'ye ilgi gösterdiğini belirterek şöyle konuştu: "Eskiden en çok Alman, Fransız ve Japon geliyordu. Yabancıların hepsi ilgi gösteriyordu, parası olan taşları alıyordu. İtalyan, Hollandalı, Belçikalılar, Avrupalı, Amerikalı, Avusturalyalı, dünyanın her yanından insanlar geliyordu buraya. Şimdi bir tane bile turist yok. Bazen tek tük gruplar Kars Aniye, oradan Erzurum'a, Erzurum'dan Kapadokya'ya geliyor ve bitiyor. Van'a gelmiyorlar. Turistler azaldı, Türk grupları vardı artık onlarda gelmiyor. Bende gönüllüyüm tabi, artık burada 3-5 kuruş para kazanmam gerekiyor ama o da yok. Çocuklarım büyüdü ve okutmam lazım. Haliyle mecburen bu sene bırakıyorum."
URARTU DİLİ SAHİPSİZ KALMASIN
Kendi çabalarıyla öğrendiği Urartu dilinin gelecek nesillere de kalmasını isteyen Kuşman, imkân verilmesi halinde kendisinin öğretebileceğini söyledi. Artık yaşlandığını ve her gün gelip gitmekte sıkıntı yaşadığını anlatan Kuşman, "İlk Başta talep vardı. Gürpınar'da değerli bir Savcı vardı. O gayet iyi ilerliyordu. Tayini çıktı Ankara'ya gitti. Aynı şekilde bir polis memuru da Cumartesi-Pazar günleri geliyordu. Onun da aynı şekilde tayini çıktı. Oğlum vardı, çok güzel gidiyordu, neredeyse benim kadar okuyabiliyordu. Fakat askere gitti, geldiğinde KPSS sınavına girdi ve kazandı. Şimdi bir kurumda çalışıyor. Urartuca'yı öğrenmek için talep yok. Van'a gelen her Vali'nin yanına gidiyorum 'Sayın Valim Devletten para istemiyorum. İdareli bir yer ve 20-30 öğrenci verin, onları yetiştireyim ileride lazım olur, bu lisan ölmek üzere' diyordum. Vali Beyler hep 'İyi olur' diyorlardı ama o iyi olur dedikleri hep masada kaldı. Türkiye'de biliyorsunuz Sümeroloji var, Hititoloji var, Asuroloji var ama Uratululara ait hiçbir üniversitemizde bir bölüm yok. Ben bu dilin yaşatılmasını istiyorum, çünkü lisan ölmek üzeredir. Hayattayken mümkün olsaydı, en azından 5-6 kişiye öğretebilsem, o 5-6 kişi diğerlerine öğretebilse en azından bu dil ilerleyebilirdi. Böyle gittikçe dil ölüyor. Artık hiç umudum yok. Yaşlandım bu sene bırakıyorum. Birazcık da bıktım açıkçası, 55 yıldır aynı tepede, elektriği, suyu, lavabosu olmayan bir yerde çalışmak hiçte kolay değil. Her gün yoldan çık, kilometrelerce yürü, otostop çek, tepeye çık hiçte kolay değil. Bu taşları 25 yıldır yapıyorum. Yaptığım taşları alanda yok. Taşları toptan birine satacağım ve bırakacağım bu işi.” dedi.
Orhan Aşan - Şehrivan Gazetesi-www.arkeolojikhaber.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >