Blog
VII. Henry’nin Ölüm Maskesi Dijital Olarak Canlandırıldı
VII. Henry’nin Ölüm Maskesi Dijital Olarak Canlandırıldı
Kral, 1509 yılında öldükten sonra Westminster Manastırı’na gömüldü.
Ciddi ifadesiyle tanınan İngiltere Kralı VII. Henry’nin yüzü, oldukça etkileyici bir fotogerçekçi yaklaşımla dijital ortamda canlandırıldı.
Grafik sanatçısı Matt Loughrey ölen kralın görüntüsünü, VII. Henry’nin 1509’da yayınlanan ölüm maskesinden ilham alarak üretti. Loughrey ayrıca, tarihi figürlerin arşivlenmiş görüntülerini onarma ve renklendirme üzerine çalışan My Colorful Past projesinin kurucusu.
Fotoğrafçılığın icadından önce bir kişiyi tasvir etmede resim ya da çizimden daha doğru bir şekilde yansıtmak için balmumu maskeleri kullanılıyordu. Loughrey’in VII. Henry canlandırması, uzun zamandır görmediğimiz bir yüzü geçmişten günümüze taşıyarak, kalıp maskedeki simaya önemli ayrıntılar ve doğal renkler kattı.
(Cebelitarık’taki Anadolu Kökenli Kadının Yüzü Canlandırıldı)
Loughrey, “Asıl olay bakışlarının tarzında, adeta ne düşündüğünü hissedebiliyorsunuz.” diyor. “Hepimiz birilerinin yüzüne bakmayı ve o bakışlara bir hikaye yakıştırmayı seviyoruz.”
VII. Henry, Bosworth Meydanı Muharebesi’nde III. Richard’ı mağlup ettikten sonra, 1485’te tahta çıktı. İngiliz krallarının ve kraliçelerinin taç giydiği bir kraliyet kilisesi olan ve birçoğunun (VII. Henry de dâhil olmak üzere) daha sonradan gömüldüğü Londra’daki Westminster Manastırı’nın internet sitesine göre, VII. Henry 21 Nisan 1509’da öldüğünde 53 yaşındaydı, ayrıca astım ve gut hastalığından muzdaripti.
Kilisenin koleksiyonunda, VII. Henry’nin cenazesinde yas tutanların taşıdığı temsili kukla yer alıyor; Manastır’a göre, zayıf ve bitkin görünen kuklanın yüzü “oldukça gerçeğe yakındı” ve muhtemelen Henry’nin ölüm maskesinden ilham alınarak yapılmıştı.
Temsili kukla zaten gerçekçi gözüküyordu fakat yeni yapılan dijital canlandırma, ondan daha da gerçekçi gözüküyor. Loughrey, projenin tamamlanmasının yaklaşık iki ay sürdüğünü ve manuel olarak yapılan yazılımın, özel algoritmaların ve ince görüntü ayarlarının bir bütününü içerdiğini söyledi.
Şekil, ton, ışık
Proje, VII. Henry’nin balmumundan yapılmış ölüm maskesinin yüksek çözünürlüklü bir görüntüsünün incelenmesiyle başladı; Loughrey, kralın yüzünün dijital bir modelini oluşturmak için iki boyutlu görüntüleri alıp, bunları 3B olarak eşleyen bir yazılım olan fotogrametriyi kullandı.
“Fotogrametride, elmacık kemikleri, göz çukurları, üst çene gibi daha basit kısımları yerleştirme konusunda iyi bir fikir edinebiliyoruz. Cildin tonlaması ise temel olarak boyamaktan geçiyor, hepsi katmanlar halinde elle yapılıyor.”
İlk başta Loughrey, bir hasardan kaynaklanan fakat daha sonradan düzeltilen sağ gözdeki şaşılık ve kötü boyanmış sağ kaş gibi VII. Henry’nin maskesindeki bazı kusurları onarmayı düşündü. Sonrasında, kısmen geçmişteki sanatçılara saygısını göstermek, kısmen de bu kusurların “yüze daha fazla kişilik kattığını” düşündüğü için canlandırmasında bunları olduğu gibi bıraktığını söyledi.
(Kadın Viking Savaşçısının Yüzü Canlandırıldı)
VII. Henry’in maskesi, kralın sinekkaydı tıraşlı bir yüzü olduğunu gösteriyor ancak ölüm maskesindeki balmumu daha kolay yüze uygulanabilsin diye kral, ölümünden sonra da tıraş edilmiş olabilir çünkü o dönemde erkekler genellikle sakallıydı.
Loughrey, “Sakallı olup olmadığını asla bilemeyiz. Fakat o dönemin trendini göz önünde bulundurarak, ben sakallı bir canlandırma yaptım.” diyor.
Birkaç isim vermek gerekirse Loughrey, İskoçya Kraliçesi Mary, Oliver Cromwell ve George Washington gibi figürlerin de balmumu maskelerinden canlandırmalar yaptı. Loughrey’nin dijital canlandırma çalışmaları, Antik Mısırlıların Tutankamon gibi mumyalanmış firavunlar için hazırladıkları ölüm maskeleri gibi daha da eski maskelere dayanıyor.
Loughrey, “Ölüm maskeleri başka bir zamana açılan bir kanal, adeta bir solucan deliği gibi. Fotoğrafçılık çok kısa bir süredir var fakat artık elimizde, sadece hayal ettiğimiz yüzleri görmemiz için bizi binlerce yıl geriye götürebilecek bir teknoloji var.” diyor.
Live Science. Mindy Weisberger. 21 Mayıs 2020.
Kaynak:Arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >