Blog
Zeus Tapınağı’nı Koruyan Dev Atlas Heykeli Restore Edildi
Atlas, Yunan mitolojisinde Olimposlular olarak adlandırılan yeni nesil tanrılardan Zeus’a yenildikten sonra gökyüzünü omuzlarında taşımak zorunda kalan bir Titandı.
www.arkeofili.com
MÖ 5. yüzyıldan kalma 8 metrelik Atlas heykeli, Tapınaklar Vadisi’nde sergilenmek üzere restore edilerek parça parça bir araya getirildi.
Atlas heykelinin tarihi MÖ 5. yüzyıla kadar uzanıyor. C: Giuseppe Greco
Yüzyıllardır antik kalıntılar arasında gömülü kalan devasa Atlas heykeli, 20 yıllık araştırma ve restorasyon projesinin ardından yeniden bir araya getirilerek Sicilya’nın Agrigento kentindeki Yunan tapınakları arasında hak ettiği yere kavuştu.
8 metre yüksekliğinde, MÖ 5. yüzyıla tarihlenen heykel, hiçbir zaman tamamlanamamış olmasına rağmen şimdiye kadar yapılmış en büyük Dor tapınağı sayılan Zeus Tapınağı’nı süsleyen yaklaşık 38 heykelden biriydi.
Kültürel miras biriminden Francesco Paolo Scarpinato, “Atlas, Tapınaklar Vadisi’nin öne çıkanlarından biri olacak. Nihayet bu heybetli çalışmayı uluslararası topluma tanıtabiliriz.” diyor.
Söz konusu heykeller, MÖ 582 civarında kurulan antik Akragas şehrinin kalıntılarını incelemek üzere Agrigento’yu ziyaret eden genç İngiliz mimar Charles R. Cockerell tarafından 1812 yılında keşfedildi. Cockerell, eski Zeus Tapınağı yakınındaki devasa bir kumtaşı parçasının kutsal alanın alınlığının bir parçası olmadığını, bunun yerine bir Atlas heykelinin başı olduğunu fark eden ilk insanlardan biriydi.
Atlas, Yunan mitolojisinde Olimposlular olarak adlandırılan yeni nesil tanrılardan Zeus’a yenildikten sonra gökyüzünü omuzlarında taşımak zorunda kalan bir Titandı.
Cockerell daha sonra heykellerin diğer parçalarını da tespit etti. Arkeologlara göre Atlaslar, Zeus Tapınağı’nın dış kısmında, tapınağı desteklemek ve kutsal alanın tüm üst kısmının ayakta kalmasına yardımcı olur pozisyonda bulunuyordu. Ancak tapınaj, Akragas Kartacalılar tarafından fethedildiğinde hala çatısı olmadığı için hiçbir zaman tamamlanamadı.
Heykel, kumtaşı blokların alınarak, her parçanın metal bir yapıya tutturulmuş raflara yerleştirilmesiyle restore edildi. C: Giuseppe Greco
Zamanla tapınak depremlerle yıkıldı ve 18. yüzyılda Agrigento ve Porto Empedocle’ye inşaat malzemesi sağlamak için taşları yerlerinden çıkarıldı.
Şimdi ise heykel, kumtaşı blokları alınarak ve her bir parça metal bir yapıya tutturulmuş raflara istiflenerek yeniden inşa edildi.
1920 yılında arkeolog Pirro Marconi, Agrigento Arkeoloji Müzesi’nde korunan ilk Atlas’ın rekonstrüksiyonuna yol açan çeşitli eserleri ortaya çıkardı. 2004 yılında Tapınaklar Vadisi parkı, Roma Alman Arkeoloji Enstitüsü liderliğinde ve Heinz-Jürgen Beste tarafından denetlenen kapsamlı bir araştırma kampanyası başlattı.
Bu çalışma, anıta yeni bakış açıları sağlamanın yanı sıra, en az sekiz farklı Atlas’a ait 90 parçanın daha titizlikle kataloglanmasına ve yeni bir Atlas’ın parça parça bir araya getirilerek Zeus Tapınağının önüne yerleştirilmesine karar verilmesine yol açtı.
Tapınaklar Vadisi parkının müdürü Roberto Sciarratta, “Buradaki fikir, bu Atlaslardan birini, tanrıların babasına adanan yapının koruyucusu olarak hizmet edebilmesi için tapınağın önüne yeniden yerleştirmekti.” diyor.
Tapınaklar Vadisi artık Unesco dünya mirası alanı ve dünyanın en büyük arkeoloji parkı; 1.600 hektarlık alanı kaplıyor ve yedi tapınağın kalıntıları, şehir surları, bir giriş kapısı, bir agora, bir Roma forumunun yanı sıra nekropol ve kutsal alanları içeriyor.
Kent devleti Akragas, antik Yunan’ın altın çağında bölgenin önde gelen nüfus merkezlerinden biriydi. 100 yıllık bir süre boyunca yüksek bir sırt üzerinde inşa edilen yedi tapınak, Yunan mimarisinin en görkemli örnekleri arasında yer alıyor. Beşinci yüzyılda burada 100.000’den fazla insan yaşıyordu. Filozof Empedocles’e göre bu kenttekiler, “yarın ölecekmiş gibi parti yapar, sonsuza kadar yaşayacakmış gibi inşa ederlerdi”.
Şehir, MÖ 406’da Kartacalılar tarafından yıkıldı ve refahını MÖ 3. yüzyılın sonlarında Timoleon’un yükselişine kadar geri kazanamadı. Pön savaşları sırasında Kartacalılar, MÖ 210’da şehrin kontrolünü ele geçiren Romalılara karşı yerleşimi savundular.
Roma döneminde, Agrigentum olarak yeniden adlandırılan (daha sonra Girgenti olarak biliniyordu) şehir, en az iki tapınak da dahil olmak üzere yeni kamu binalarıyla anıtsal bir yeniden yapılanma sürecinden geçti.
Restore edilen heykel, sütunlar ve taş bloklarla dolu geniş bir taş platform gibi tapınaktan geriye kalanların üzerinde duruyor.
The Guardian. 29 Şubat 2024.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >