Blog

Avusturya’dan 12 milyon yıllık kırmızı pigmentlere sahip fosil salyangoz kabuğu. C: Alice Schumacher, NHM Wien

Araştırmacılar, on iki milyon yıllık fosilleşmiş salyangoz kabuklarında pigment buldu. Bunlar, neredeyse hiç değişmeden korunmuş ve fosillerde bulunan kimyasal polien grubuna ait ilk pigmentler.

Salyangoz kabukları genellikle renkli ve çarpıcı desenlere sahiptir. Bunun nedeni, salyangozun özel hücrelerinde üretilen ve kabukta değişen konsantrasyonlarda depolanan pigmentler. Öte yandan fosil kabukları, genellikle soluk ve göze çarpmaz olur, çünkü pigmentleri çok hassas ve çoktan ayrışmıştır. Eski renk desenlerinin kalıntılarına bu nedenle çok nadir rastlanır.

Bu durum, Göttingen Üniversitesi ve Viyana Doğa Tarihi Müzesi’nden (NHMW) araştırmacıların bu yeni keşfini daha da şaşırtıcı kılıyor: Araştırmacılar, on iki milyon yıllık fosilleşmiş salyangoz kabuklarında pigment buldu. Bunlar, neredeyse hiç değişmeden korunmuş ve fosillerde bulunan kimyasal polien grubuna ait ilk pigmentler olma özelliğini taşıyor.

Paleontologlar, Avusturya’nın Burgenland şehrinde Cerithioidea üst ailesine ait salyangoz kabukları buldu. Bu salyangozlar, on iki milyon yıl önce tropik denizin kıyısında yaşıyorlardı.

Keşif ekibinde yer alan Profesör Mathias Harzhauser, “Kırmızımsı renkteki desenlerin orijinal kabuktan mı geldiği yoksa daha sonraki süreç içinde tortu yüzünden mi oluştuğu ilk etapta belli değildi.” diyor. Ancak araştırmacılar bunun gizemini çözdü.

Raman spektroskopisi kullanılarak pigmentler incelendi. Bu teknik, numunelere lazer ışığı tutulmasını gerektiriyor. Numuneden yansıyan saçılmış ışık, kimyasal bileşikleri net bir şekilde tanımlamak için kullanılabiliyor.

Araştırmacılar, fosilleşmiş kabuklarda polien grubu kimyasallarına ait pigmentler tespit etti. Bunlar, örneğin kuşların tüylerinde, havuçta ve yumurta sarısında canlı kırmızı, turuncu ve sarı renkleri üreten meşhur “karotenoid” içeren organik bileşikler.

Araştırmayı yöneten ve uzun yıllardır fosil pigmentlerin kimyası üzerine araştırma yapan Dr. Klaus Wolkenstein, “Normalde, bu kadar uzun sürenin ardından umabileceğimiz en iyi şey, bu kimyasalların bozunma sonuçlarından izler kalması. Ancak bozunsaydı, bu bileşiklerin rengi kaybolurdu. Dolayısıyla on iki milyon yıllık fosillerde neredeyse bozunmadan korunmuş bu pigmentleri keşfetmek gerçekten şaşırtıcıydı.” diyor.

University of Göttingen. 9 Şubat 2024.

Makale: Klaus Wolkenstein, Burkhard C. Schmidt, Mathias Harzhauser. 2024.

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >