Blog
Ölüleri Neandertallerle Aynı Zaman ve Yerde Gömmeye Başladık
Batı Asya’daki 17 eski insan mezarını inceleyen araştırmacılar, ölü gömme uygulamalarının muhtemelen Levant bölgesinde yaklaşık 120.000 yıl önce başladığı ve daha sonra Avrupa ve Afrika’ya yayıldığını belirtiyor.
Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com
Neandertaller ve Homo sapiens arasındaki rekabetin arttığı dönemde ölü gömmek, bir tür sınır belirleme yöntemi olarak kullanılmış olabilir.
Türümüz ile Neandertaller arasındaki temas, ölü gömmenin katalizörü olmuş olabilir. C: Pixabay
Yeni bir çalışmanın yazarlarına göre, hem Neandertaller hem de modern insanlar ölülerini yaklaşık olarak aynı zaman diliminde ve yaklaşık olarak aynı bölgede gömmeye başladılar. Araştırmacılar, bu iki grubun neden aniden cesetleri gömmeye başladığını açıklamaya çalışırken, mezarların farklı hominin türleri arasındaki rekabetin yoğunlaştığı dönemde bir tür sınır belirleme aracı olarak kullanılmış olabileceğini öne sürüyor.
Batı Asya’daki 17 eski insan mezarını inceleyen araştırmacılar, ölü gömme uygulamalarının muhtemelen Levant bölgesinde yaklaşık 120.000 yıl önce başladığı ve daha sonra Avrupa ve Afrika’ya yayıldığını belirtiyor. Örneğin, en eski Homo sapiens mezarları İsrail’deki Qafzeh ve Skhul mağaralarında bulunurken, en eski Neandertal mezarı aynı bölgedeki Tabun mağarasından geliyor.
Bölgedeki diğer önemli mezar yerleri arasında, yaklaşık 100.000 yıl öncesine tarihlenen bir grup Neandertal iskeletinin bulunduğu Irak’taki ünlü Şanidar mağarası da yer alıyor.
Bu bulguların en dikkat çekici yanı, her iki türün de bu pratiği kendi köken bölgelerinde benimsememiş gibi görünmesi. Örneğin, modern insanlar Afrika’dan gelmiş olsalar da, kıtadaki en eski bilinen mezar – Kenya’da bir çocuğa ait – sadece 78.000 yıl öncesine tarihleniyor. Neandertaller ise Avrupa kökenli olmalarına rağmen, kıtadaki mezar yerleri Levant’taki iskeletler kadar eski değil.
Bu nedenle araştırmanın yazarları, “insan mezarlarının geleneğinin muhtemelen Levant’ta yenilik olarak ortaya çıktığını ve buradan Avrupa’daki Neandertallere yayıldığını” öne sürüyor. Ayrıca, Orta Paleolitik mezarların Levant’ta dünyanın başka herhangi bir yerinden daha yoğun olması, bu ölü gömme uygulamalarının nasıl ve neden ortaya çıktığını anlamaya yardımcı olan önemli bir detay olarak vurgulanıyor.
Son buzul arası dönemde, Afrika’dan gelen modern insanlar ve Avrupa’dan gelen Neandertaller Levant’a göç etti ve bu bölge, birden fazla hominin grubunun etkileşimde bulunabileceği hayati bir kavşak haline geldi. Araştırmacılara göre, bu iki tür muhtemelen aynı coğrafi nişleri keşfetmiş, benzer kaynakları kullanmış ve hatta bu nispeten küçük bölgede aynı mağaralarda yaşamış olabilir.
Yazarlar, “Bu iki popülasyonun Batı Asya’da mezar sayısının artması, bu popülasyonların gelişinin kaynaklar ve alan için artan rekabetle bağlantılı olabilir” diye hipotez kuruyor. Yani bir tür ölülerini gömmeye başladığında, diğer tür de toprak sahipliğini belirlemek için aynı yöntemi kullanmış olabilir.
Homo sapiens ve Neandertal mezarlarının özelliklerine bakıldığında, her iki grubun da her yaştan bireyi gömdüğü, yani bebek, ergen ya da yetişkin olmalarına bakılmaksızın ölülerine saygı gösterdikleri görülüyor. Ayrıca her iki tür de mezarlarına sıklıkla hayvan kalıntıları gibi mezar eşyaları koymuştu.
Ancak Homo sapiens ve Neandertal mezarları arasında önemli farklar da tespit edildi. Örneğin araştırmacılar, Neandertaller ölülerini çoğunlukla mağaranın içinde, ya mağaranın ortasında ya da duvarların yakınında gömerken, modern insanların ölülerini mağaranın dışında, mağara terasında ya da yakındaki bir kaya sığınağında gömdüğünü belirtiyor.
Ayrıca, Homo sapiens her zaman cesetleri sırt üstü ve bükülmüş bir pozisyonda gömerken, Neandertaller ölülerini çeşitli pozisyonlarda gömmüştü. Neandertallerin mezarlarında, başın yakınına yerleştirilen kireçtaşı kayaların, “baş yastığı olarak kullanılmış gibi” gözüktüğü de dikkat çeken bir fark.
Öte yandan Homo sapiens nadiren mezarlarına kaya yerleştirmiş, ancak deniz kabukları ve birkaç mezarda bulunan aşı boyasının varlığının gösterdiği gibi bazı sembolik faaliyetler gerçekleştirmişti.
IFL Science. 13 Eylül 2024.
Makale: Been, E., & Barzilai, O. (2024).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >